Sınıfa gittiğimde aklım hala kentindeki çocuktaydı. Beni nereden tanıyordu?
Allah var yakışıklı çocuktu.
Içimdeki stalker hangi sınıfta olduğunu merak ediyordu. O çocuğu bulacak adını öğrenip bende ona artistlik yapacaktım. Yaşasın cool olmak!
Kantinden aldığım poğaçamla ice tea mi bitirdim. Şuan bunların çöplerini atmaya o kadar üşeniyordum ki size anlatamam.
Ama mecburen kalkıp atmak zorundaydım. Isteksizce çöp kovasının yanına gidip çöpleri attım arkama baktığımda sınıftan Erdem'in çöpünü sırasının altına sıkıştırdığını gördüm.
Off bu neden benim aklıma gelmedi ki?!
Içten içe kendi akılsızlığıma kızsam da kalkmıştım bir kere. Olsudu artık!
Gözüm kapıdan dışarıya kaydığında kantinde ki çocuğu gördüm bizim sınıfın çaprazındaki sınıfa girdi.
Tamam bulmuştum işte yaşasın!
Birinci dersin hemen bitmesini bekledim. Içimdeki dedektif çok azimliydi.
Derste yan gözle Eren'e baktığımda telefonuyla ilgilendiğini gördüm.
Keskin yüz hatları daha da sertleşmişti. Şuan neye baktığını deli gibi merak ediyordum. Yanından geçiyormuş gibi baksa mıydım acaba ?
Oldu artık zaten başıma ne geldiyse şu salak yüzünden geldi daha fazla bela istemiyorum. Yeter bu kadar adrenalin! Şu çocuk hayatıma girdi gireli bir koşuşturma içindeyim zaten.
Şuan gidip kafasına bir tane patlatıp ağız dolusu küfürler etmek istiyorum da işte prenses ruhum o kadar kırıcı değil.
"Hoca gelmeyecek herhalde?" dedi Pelin.
Onun bu cümlesiyle irkilip düşüncelerimden sıyrıldım ve ona doğru döndüm.
"Olabilir yoksa şimdiye gelirdi çoktan." dedim. "Eee Mert'in kuzeni nasıl oldu?"
"Ateşi düşmüş iyiymiş şimdi. Gelir o da öğleden sonra." dedi.
O sırada Buse ağzını yaya yaya yolda ona laf atan çocuğun birini anlatıyordu.
"Sesi beynimde yankılanıyor resmen. Öldürmemek için kendimi zor tutuyorum!" dedim ellerimi yumruk yaparak.
"Aynen ya gerizekalı. Dünyada tanıdığım en gereksiz insan şu orospudur." dedi Pelin.
Bu söylediğine karşı güldüm. Arkamda cırlayan Buse'ye döndüm.
"Sen böyle kaşarlık yaparsan sana sarkan daha çok olur canım." dedim sevimsiz bir şekilde gülerek.
Buse'nin suratı bir anda soldu. Sınıftan çoğu kişi "oooo" gibi garip sesler çıkartarak beni desteklemişlerdi.
"Ne diyorsun sen be?!" dedi bana anlamsızca bakarak.
"Ne dediğimi duydun şimdi kapa şu çeneni sesin beynimi tırmalıyor." dedim ve önüme döndüm.
Arkadan sınıfın erkek Fatma'sı olan Melisa "Helal kız Damla." dedi.
Bende gururla yerimde doğruldum. Buse ise kankalarını da alıp çıktı.
Götüm!
Teneffüs zili çaldığında hemen yerimden kalktım.
"Nereye?" dedi Pelin.
"Gel kankişkom şimdi bir miktar dedektiflik yapmalıyız." dedim sevimlice.
