Bölüm 10

45.6K 2.6K 240
                                    

Ay canlaaar :D Ben geldim :D

İlk olarak! Bildiğiniz gibi ben karakter resmi koyma taraftarı değildim ama istek olunca bende olabileceklerin resimlerini koydum. Kimi memnun kalmış, kimi kalmamış. İsteyen onların olduğunu düşünsün isteyenler düşünmesin. Kimseyi bu konuda zorlamıyorum. ^^ Ve okuyucum bana bir kişi önerdi. Baktım. Beğendim. Diğerlerinden daha Dilaramsı bence! Sizle onu paylaşacağım. Ama dediğim gibi bu kişiyi Dilara olarak düşünmek zorunda değilsiniz.



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Bu bölüm evliliklerinden bir sahne olacak. Yani kız isteme ve düğünlerini yazmayacağım. Çünkü genel olarak klasik olacağı için istemedim yazmayı. Duygusal konuşma ve kızı alma... nikah masası... düğün... Yani onlara çok özel bir şey yazabileceğim sahne gibi gelmedi. Yanılıyorda olabilirim ama öyle bir karar aldım. Yani yaa düğünleri nasıl oldu ama yaa filan demeyin diye açıklıyorum. Neyse hadi bölüme geçelim! 



*****

Pencere kenarında durmuş Onur'un arabasının sokağa girmesini bekliyordum. Bugün izinli olduğumdan haberi olmayan Onurcuğum beni işten çıkarken aramıştı ve akşam için alması gereken bir şey olup olmadığını sormuştu. Allah'ım bu kimse için önemli gibi görünmese de bence çok tatlı bir davranıştı! Eve gelirken bir ihtiyacımın olup olmadığını soruyordu... Küçük ama tatlı bir jestti bana kalırsa. Hem evimize geliyordu! Bizim evimiz...

Heyecandan ayağımı ritmik bir şekilde yere vurmaya başlamıştım. Allah'ım bana yardım et!

Onur'un beyaz kocaman arabası sokağın başından dönünce hemen perdeyi çekip bir adım geriye gittim. Derin birkaç nefes alarak bizim için hazırladığım yemek masasını süzdüm son kez. Bir eksik varmış gibi görünmüyordu. İnşallah!

Üzerimdeki kırmızı gece elbisesini elimle öylesine düzeltmeye çalıştım. Dizlerimin hemen üzerinde biten daracık elbisenin, hatrı sayılır bir göğüs dekoltesi vardı. Tabi uzun saçlarımı biraz öne aldığım için dekolte kısmen kapatılmıştı ama hemen saçlarımı geri ittirdim. 

Kapıya yerleştirilen anahtarın sesini duyar duymaz topuklularım el verdiğince koşturarak kapıya ulaştım ve Onur açmadan önce açabilmeyi başardım. 

Küçük bir şaşkınlıkla başını kaldıran Onur'un beni görmesiyle şaşkınlığı arttı. Hatta sert bi şekilde yutkunduğundan da emindim. Ah benim tatlı kocacığım! 

"Dilara..." diye mırıldandığında sesindeki ton tüylerimi diken diken etmişti bir an. Allah'ım sadece sesi bile yetiyordu adamın! 

Kapıda kalakalan kocacığıma uzattım elimi. Onur itaatkar bir şekilde elimi tutup yavaş adımlarla içeriye girdi. Hipnoz olmuş gibi gözlerini benden hiç ayıramıyordu. 

Seni Bana Getirdi (Özel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin