"Şey... 3. katta. Niye sordun?"
"O sınıfta okuyacağım bundan sonra."
"Ben de o sınıftayım. Gel, yolu göstereyim." Yardım, insanlık..
Ben önde, o arkamda sınıfa girdik. Doğal olarak tüm gözler önce ona, sonra bana çevrildi. O yanımdan ayrılıp, diğerleriyle tanıştı. En son benimle tanıştı. Adı Selim imiş. Adlarımızın yakın, çok yakın olmasına benim kadar şaşırmadı. Bir süre sonra ders başladı. Selim arkamdaki boş sıraya oturdu. Bu işime geldi tabii. Derste masaj yaptı çünkü. Ders bitince bunun eğitimini alıp almadığını sordum. Almamış.
"Selim"
"Efendim"
"Arkada oturma istersen. Yanım boş."
"Sen yanıma gel. Arkada dikkat çekmeyiz."
Son cümlesini anlamasam da ilk cümlesini onayladım. İkimiz arkaya sığıştık. Fırsattan istifade çifte kumrular önümüze geçip, birlikte oturmanın mutluluğunu yaşadılar. Selim onlara bakıp sırıttı. Ve bana dönüp;
"Azra ve Sercan'ı ben çağırdım" dedi.
"Hiç öyle durmuyor. Anında geldiler."
"Benim gizemime alışsan iyi olacak. Soyadım gibiyim."
"Tahmin edebiliyorum"
"Zor değil"
"Farkındayım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK DİYE
Teen FictionAynı sınıfa giden iki gencin birliktelik ve uyumlarını anlatan dandik bir kurgudan ibaret olan hikayem aslında sürprizlere ev sahipliği de yapıyor. Her şey bir anda gelişmesine rağmen itiraflar bu kadar çabuk gün yüzüne çıkmayacak.