Medya; Sevim Gülden
Zil çalınca sınıf yavaş yavaş dolmaya başladı. Biraz gevezelikten sonra hoca sınıfa girdi.
"Sevim hoca.. çok anlayışlıdır (!)" Belli ki bu sözüm hoşuna gitmişti. Gülümsemekle yetinebildi.
"Selin ve şu yeni çocuk!"
İkimiz de ona döndük. Pek agresifti."Efendik" Efendik ne, yavrusu?
"Adın ne?"
"Selim, Selim Gizem"
"Bana 'efendik' sözcüğünün anlamını söyle. Selin sen de ne konuştuğunu söyle. Selim ilk sen."
"İkimiz adına konuştum, hocam. Mesela 'geldim'de 'm' yerine 'k' koyup çoğul anlam katıyoruz. Efendik de aynı şekilde.."
"Saçma sapan konuşma. Her kelime aynı şekilde olmaz. Araştır ve bu konuyla ilgili slayt hazırla. Bir sonraki ders sun."
Onlar konuşurken ben de söyleyeceğim yalanı düşünüyordum.
"Evet, Selin, sendeyiz."
"Şey, hocam. Selim bana önceki okulunu anlatıyordu. Ben de yorumluyordum."
"Tamam,kes!" Kesmiştim zaten.
"İnanmadım ama uzatmayacağım. Ders bitecek zaten."
Gerçekten iki dakika kalmış. İyi yırttık he!Zırrrtt.. zil sesimizin dandik olduğunun farkındayım.
Tam teneffüse çıkacakken Selim ilginç bir teklifte bulundu. Daha doğrusu bana göre ilginç..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK DİYE
Teen FictionAynı sınıfa giden iki gencin birliktelik ve uyumlarını anlatan dandik bir kurgudan ibaret olan hikayem aslında sürprizlere ev sahipliği de yapıyor. Her şey bir anda gelişmesine rağmen itiraflar bu kadar çabuk gün yüzüne çıkmayacak.