Medya'da Selin ve Selim'in gittiği cafe var.
"Gel okulu kıralım."
"HØ"
"O ile Ö arasındaki kullandığın o harfi kullananı hiç duymadım."
"Ben de ilk kez böyle bir ses çıkardım."
"Farkındayım. Ee ne diyorsun?"
"Sen ve ben mi?"
"Hayır. Ben ve Sevim Hoca gidicez ama ben sana teklif ettim.
"Klimayı kapatın. Çok soğuk oldu burası."
''Selin, hadi! Zamanımız daralıyor."
"Tamam, kabul ediyorum öyleyse."
Sıkıntıdan kurtulacak ve hocalarla uğraşmayacaktım en azından. Kaçamaklık iyi gelecektir. Ben öyle umuyorum.
Selim'den..
Selin isteğimi kabul ederek beni çok sevindirdi. Onunla vakit geçirmek hoşuma gidiyor. Yanıma da bu yüzden çağırdım zaten. Çok tatlı bir kız. Yan yana oturunca onu daha iyi tanımaya başladım. Bence o da benimle mutlu. Onunla güzel vakit geçireceğimizi düşünüyorum. Çok eğleneceğimize eminim.
Eşyalarımızı toplayıp okul dışına çıktık. Zil çalmış ve kimse kalmamıştı. Bu bizim için en iyisiydi.
Onu sakin ve manzaralı bir cafeye götürdüm. Belli ki manzara hoşuna gitmişti. O yüzden terasa geçtik.
"Ne iyi oldu da geldik." Pişman olmaması çok iyi.
"Bu daha başlangıç."
"Güzel vakit geçireceğimizi düşünüyorum."
"Ben seninle her ortamda güzel vakit geçiririm."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK DİYE
Teen FictionAynı sınıfa giden iki gencin birliktelik ve uyumlarını anlatan dandik bir kurgudan ibaret olan hikayem aslında sürprizlere ev sahipliği de yapıyor. Her şey bir anda gelişmesine rağmen itiraflar bu kadar çabuk gün yüzüne çıkmayacak.