Okul müdüründen izni almıştık. Biraz zor olmuştu. Kafamızda bir olay belirlememiştik. Bahanemiz çok geneldi. Neyse ki adam bizden pek ayrıntı istememişti. Söylediklerimize sadece tamam demişti ve hiç soru sormamıştı. Bu işimize geldi.
Müdürün odasından çıkarken çalan zille odaya fazlaca ses doldu. Somer teşekkür için bir kaç cümle kurarken burada daha fazla durmak istemediğimden kendimi dışarı attım. Sanki içeride dursam adam bulduğumuz bahaneyle ilgili cevabını veremeyeceğim sorular soracakmış gibi hissettim. Bu beni tedirgin etti. Dışarı çıktığımda etrafta o kadar çocuğun bulunması, kendi hallerinde oynadıkları oyunları izlemek iyi gelmişti.Somer'i beklerken çocukları düşündüm.Eğer bu yazının sahibi çocuk çıkarsa bu bizim işimizi kolaylaştırırdı. Çocuktan bunu ona kimin yazdırdığını öğrenmemizle aradığımız kişiyi bulurduk. Ama çocuğu düşünmeden de edemiyorum. Acaba yazdırırken onu nasıl kandırdı ya da zorladı. Umarım düşündüklerim olmamıştır.
Okulda ki yazısına bakmadığımız çocuk kalmadı. Ama bulamadık. O kadar yorulmuştum ki kendimi kantin masalarından birine attım. Somer'de karşımda ki sandalyeye oturdu. Kafamı nereye çevirsem sanki gözlerimin önüne yazılar beliriyordu. Gözlerimi dinlendirmek için kapatıp başımı masanın üstüne koydum bir süre sadece sessizliği dinledim. Dersler bitmişti ve herkes evine dağılmıştı. Bu yüzden okul boştu.
Somer sandalyeyi iterek kalktı. Sessizlik bozulmuştu. Sandalyenin sesi kantin duvarlarında yankılandı. Kafamı kaldırıp Somer'e baktım. Öylece çıkışa doğru ilerliyordu. Ben yokmuşum gibi davranması canımı sıkmıştı. Arkasından öylece baktım. Kantin kapısına ulaştığında arkasını dönmeden konuştu. "Sen geceyi burada geçirmeyi düşünüyorsun galiba?"dedi. "Benim burada olduğumu ne zaman hissettireceksin diye bekliyordum."dedim. Bir an duraksadı ve yürümeye devam etti. "Çok konuşmada gel."dedi ses tınısından anladığım kadarıyla bana kesin göz deviriyordu. Bunu umursamadan masanın üzerinden çantamı kaptığım gibi peşinden gittim. Ona yetişmek için hızlı hızlı adımlarlar atmıştım. Ona yetiştiğimde okul kapısına gelmiştik. Dışarıya baktığımda havanın baya karardığını gördüm. Ne kadar süredir kantinde oturuyorduk acaba?
***
Telefonun hiç susmayan sesiyle gözlerimi açtım. Arayan kimse bir uyumama izin vermemişti. Telefon susmak bilmiyordu. Beklemiştim belki aramaktan vazgecer diye ama halla çalan telefon oda da yankılanıyordu. Sinirle uzanıp aldım telefonu ve ekranına baktığımda arayan kişinin Somer olması beni hiç şaşırtmadı. Hayatımda başka bu kadar gıcık bir insan yoktu çünkü."Sabah sabah ne arıyorsun."biraz sert çıkmıştım. Ama o da hak etmişti.
"Sabah mı kaldı? Kızım sen uyurken senin beynini mi yediler? Kalk bir sürü işimiz var. Aramaktan helak oldum seni." bir çırpıda konuşmasından sonra bir süre cevap veremedim. Cevap bulamayışımdan değil. Sonuçta yeni kalktım. Ne dediğini algılamam zaman aldı.Hemen saate baktım saat 12:16ydı. Bu saate kadar nasıl uyumuştum? Ama yorucu bir günün sonunda benden başka bir şey beklenmezdi.
Dün baya yorulmuştum.
"Lavin cevap versene bana. Yoksa geri falan mı uyudun?" Somer'in sinirli sesi beni hiç olmadığım kadar kendime getirdi. Uyku sersemliği falan kalmadı. "Hayır buradayım ben.. Şey ne işimiz var acaba?" cevap vermeseydim beni öldürebilirdi."Hazırlan onbeş dakikaya evin önünde olacağım." dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Kaba şey. Neden daha anlayışlı sakin biri bulmamıştı ki beni?
Bu arada okuldan beni eve bıraktığı için ne kadar istemesem de ona evimin adresini vermiştim Telefonu sinirle yatağın üzerine attım. Kalkıp üzerime bir şeyler geçirdim. Merdivenleri inerken annemin elinde tabak ,bardaklarla mutfağa girdiğini gördüm. Merdivenlerin sonuna geldiğimde yemek masasında halla duran kahvaltılıklardan onların kahvaltılarını yaptığını anladım. Masanın yanına gittiğimde annemde mutfaktan çıktı. "Dün eve geldiğinde yorgun görünüyordun seni uyandırmadık bu yüzden."bunları söylerken bir kere olsun yüzüme bakmadan masayı toplamaya devam ediyordu. "Kalkınca yersin diye düşünmüştüm" sonunda kafasını kaldırıp yüzüme baktı. "Ben yerim sonra bir şeyler şimdi çıkıyorum." dedim sadece. Beni uyandırmamaları zoruma gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Gölge
AdventureAilesiyle taşınmış olduğu bir kasabada tanımadığı insanlarla birlikte bir kovalamacanın içinde bulur kendini. Peki bunun sebebi ne?