Yeni taşındığımız için buralara yabancıyım. Normal olan hayatımdan bir anda çekilip kendimi buraya bırakılmış gibi hissediyorum. Pencereden dışarı baktığımda sanki karşımda benim bildiğim bu yaşıma kadar seyrettiğim manzarayı arıyorum. Her şey çok farklı.
Bütün günümü dışarıda bu kasabayı tanımaya çalışmakla geçti. İnsanlar o kadar az ve sakindiler ki kendime buraya neden daha önce gelmedim diye geçirmekten harap oldum. Şehirdeki gibi insan kalabalığı yok. Hatta terk edilmiş kırık dökük bir ev buldum. Hep böyle eski olan yerleri gezmek istemişimdir. Buralarda eskiden kimlerin yaşadığını ne olaylar geçtiğini düşünmek beni çok farklı hislere götürüyor. Saatin baya geç olduğunu fark edince eve dönme kararı aldım. Normalde geç gitsem bir şey olmaz. Beni serbest bırakan sık boğaz etmeyen bir ailem var ama yinede ilk günüm olduğundan eve dönmem iyi olacak. Evi gezememiştim bu yüzden içimde oluşan hüzünü ancak burayı gezdiğimde bırakabileceğimi biliyorum. Buraya tekrar gelmek şartıyla evin yolunu tuttum. Ayaklarım artık tutmuyordu. O kadar yürümüştüm ki dizlerimde dermen kalmamıştı. Hemen eve gidip sıcak suyun altında rahatlamak istiyorum.Yatağımda oturmuş kitap okuyorum. Eve gelir gelmez sıcak bir duş almıştım ve şimdi kitap okuyorum. O kadar yürümemden kaynaklanan bir baş ağrısı var. Başımın ağrısına daha fazla dayanamayarak kitabı yan tarafıma bırakıp gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika kendimi toparlamaya çalıştım. Ama olmadı. Gidip bir ağrı kesici içsem iyi olacaktı. Daha fazla şiddetlenmeden. Yataktan ağır haraketlerle kalkıp aşağıya indim. Annem salonda oturmuş televizyon izliyordu. Beni görünce "ne oldu?"dedi. Ağrıdan dolayı yüzümü buruşturduğumun yeni farkına varmıştım. Ve haliyle annem de telaşlanmıştı. " Bir şey yok anne sadece biraz başım ağrıyor. İlaç içip biraz dinlenirsem gecer" "Tamam kızım. Dikkat et kendine." Anneme içten bir şekilde gülümseyip mutfaktan ilacı içip tektar odama geçtim. Kapıyı kapatıp boş gözlerle odamı incelemeye başladım. Çalışma masamın üzerinde duran kağıdı görmemle yine istemsizce kaşlarım çatıldı. Bu, akşam gördüğüm kağıttı. Hızlı adımlarla gidip kağıdı elime aldım. Üzerinde bir tarih, saat ve yer bildiriyordu. Hem de deniz kenarıydı. Tarih bugünün tarihiydi ve saat gece yarısıydı. Bu da neyin nesi? Kim böyle bir kağıdı bana vermek istesin ki? Neden gecenin bir yarısı beni deniz kenarına çağırıyor? Neden kendini tanıtmıyor ki? Kafam o kadar karışmıştı ki allak bulak olan kafamla pencereden dışarıyı seyredip biraz hava aldım. İlac etkisini göstermişti ve ağrı yerini hafif bir sızıya bırakmıştı. Kapının tıklanmasıyla düşüncelerimden çıktım. Ne kadar süredir dalgın bir şekilde dışarı bakıyordum acaba? "Evet" seslenişimle babam içeriye kafasını uzattı yüzünde hiç eksik olmayan ve kimsede bulunmayan muhteşem gülümsemesini bana armağan etti. "Nasılsın? Etrafı gezmeye çıkmıştın. Peki beğendin mi burayı?" Bende gülümsedim tabi babamın ki kadar güzel değil benim ki "evet baba çok beğendim. Güzel seçim" diyerek onaylar şekilde başımı salladım. Babam bundan mutlu olmuşa benziyordu. Sessizce kapıyı kapatıp odada beni yanlız başıma bırakışını izledim. Her zaman ki gibi yine kendi yanlızlığımı izledim.
Kağıtta yazdığı gibi o vakitte orada bulunup bulunmamayı kendimle o kadar tartıştım ama yine sonuc gidip bunun ne olduğunu anlamamı karar kıldı. Sabahtan beri uyuyamamış saatin gelmesini beklemiştim. Uyumamamın sebebi merak mı yoksa uyku tutmamasımı inanın bende bilmiyorum. Baş uçumda duran saatle yarım saatim kaldığını ankayıp üstümü düzenleyip sessizce kimseyi uyandırmadan evden çıktım ve deniz kenarına doğru yürümeye başladım. Geldiğimde heyecanla çevreme baktım ama denizin dalga seslerinden ve ay ışığından başka hiç birşey bulamamıştım. Sıkıntılı bir şekilde nefesimi verip denizin dalgalı görünümünü izledim. Biri benimle çok pis dalga geçiyordu. Omuzumda hissetiğim baskıyla önümü dönüp tam çığlık atacakken biri bu sefer ağzımı kapattı. Haraketsizce gözlerimi sım sıkı kapatmış öyle duruyordum. Kalbimin hızlı hızlı atış sesi kulaklarımı doldururken bu sefer farklı bir ses duydum. "Sessiz ol. Sana zarar vermeyeceğim." Bu duyduğum ses dünyanın en güzel melodisiydi. İçimi anlamadığım bir huzur kaplarken deminler korkudan tir tir titreyen bedenim düzelmişti. Bu sesin özel güçleri vardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/67071322-288-k809370.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Gölge
AdventureAilesiyle taşınmış olduğu bir kasabada tanımadığı insanlarla birlikte bir kovalamacanın içinde bulur kendini. Peki bunun sebebi ne?