Beş

541 67 58
                                    

"İyi misin?"

Kafamı sallayarak onu onayladım.

"Sadece gece uyuyamadım."

Young Mee bu soruyu bugün defalarca sormuştu. Ablamla sürekli evlat edinilme konusunu konuştuğumuz için uyuyamamıştık. Karar vermemiz işe gitmemize bir saat kala bitmişti ve biz de uyursak uyanamayacağımız için hiç uyumamıştık. Şimdi ise bulduğum her yerde uyumak istiyordum.

Telefonumun mesaj sesi ile neredeyse kapalı olan gözlerimi açtım. Bugün fazla iş olmaması benim yararımaydı. Tanımadığım numaradan gelen mesajı okumaya koyuldum.

"Ya! Neden mesajlarıma cevap vermiyorsun??"

Ekranı yukarı kaydırıp önceki mesajları okudum.

"Selam en yakın arkadaşım. Ben en yakın arkadaşın. Numaramı kaydet :))"

"Ne yapıyorsun?"

"Mesajlarıma cevap vermediğine göre önemli bir işin olmalı. Öyle umuyorum."

"Bu arada ablanı bizim Yoongi'ye ayarlasak mı? Yakışırlar."

"Tamam tamam. Cevap vermediğine göre kızdın sanırım. Sadece şaka yapmıştım. Gidiyorum."

"Bak gidiyorum."

"Peki sen bilirsin. Gittim."

"Hala cevap vermemekte kararlı mısın? Bak gidiyorum."

"Tamam bu sefer gerçekten gidiyorum ama benden kurtulduğunu sakın düşünme!!"

Ve en son mesaj da az önce attığıydı. Bu çocuk numaramı nereden bulmuştu? Numarayı kaydedip mesaj gönderdim.

Kime: Hoseok
Numaramı nereden buldun?

Çok geçmeden mesaj geldi.

Kimden: Hoseok
Ben bulurum :))

Ona cevap vermeyip ablamı aradım. Bugün Haneul'a cevabımızı söyleyecektik bu yüzden buraya gelecekti. Patronu olan kadından izin alacaktı. Maalesef kadının ismini unuttum.

"Hah Aleyna ben de şimdi seni arayacaktım."

"Aldın mı izin?"

"Aldım. Birkaç saat sonra oraya geleceğim. Şimdi işler yoğun da."

"Tamam hadi iyi işler."

"Hadi kapattım ben."

Telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes verdim. Verdiğimiz karardan hala emin değildim. İçim içimi yiyordu sanki. Çok gergindim. Kasada durup boş olan kafemize baktım. Neden kimse yoktu? Ablamın çalıştığı kafenin dolup taşması ve bizim kafemizin bu kadar boş olmasının nedeni neydi?

"Hiç iş yok." dedi Young Mee çenesini avuç içlerine bastırarak.

Üzgün olduğu her halinden belliydi.

"Belki bugün canları yemek yemek istemiyordur."

Buruk bir nefes bıraktı dışarı. Onun bu durumu beni de üzmüştü. İçeriye bir anda giren kalabalığa şaşkın gözlerle baktım. Uykusuzluktan hayal falan mı görüyordum acaba?

"Böyle geçin lütfen." dedi Jungkook gülümseyerek.

Demek istedikleri zaman kibar olabiliyorlarmış. Young Mee şaşkınlıkla çocukların yanına gitti.

ESCAPE (BTS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin