Dokuz

429 64 17
                                    

Namjoon bu sabah hastaneden çıkmış, kendi evine geri dönmüştü. Neyse ki durumu çok ciddi değildi. Ablam, çalışmayı bırakmış mesleğini burada yapabilmek için gireceği sınava çalışmaya başlamıştı. Haneul bize çok iyi davranıyordu. Gerçek bir anneymiş gibi. Arada kızıyordu tabii ama bu her ailede olan bir şeydi.

Namjoon'u hastaneye götürdüğümden beri çocuklar bize iyi davranıyordu. Derste ise Namjoon'dan bir mesaj almıştım.

"Okul çıkışında atacağım adrese gel. Ablan da burada. Size söyleyeceklerimiz var."

Sonra ise adresi atmıştı. Tabii ben bu mesajı anca çıkışta görebilmiştim. Bize ne söyleyeceklerdi ki? Mesajdaki yere geldiğimde duraksadım. Burası Hoseok'un beni getirdiği yerdi. Şu kendi mekanları olan. İçeriye doğru ilerledikçe çocukların sesleri daha da artıyordu. Kahkaha sesleri yükselince gülmeme engel olamadım. İçinde ablamın da sesi vardı.

"Ben geldim." dedim kapısız duvardan içeri girerken.

"Hoş geldin."

Çantamı yere atıp benim için açtıkları yere oturdum. Belimin ağrısı rahat yer bulunca daha da artmıştı. Azalması gerekmiyor muydu?

"Sana pizza ayırdık." dedi Hoseok pizza kutusunu kucağıma koyarken.

Taehyung yere bağdaş kurmuş gülümsüyordu. Onu daha önce hiç böyle sevimli görmemiştim. Pizzamı yerken gözlerimi diğerlerinin üzerinde gezdirdim. Hepsi olduklarından farklı görünüyordu. Sanki o soğuk,havalı çocuklar gitmiş yerine sevecen, normal yakışıklı çocuklar gelmiş gibiydi.

"Bize ne söyleyeceksiniz?" diye sordu ablam.

Yoongi'nin yanında oturması gözümden kaçmamıştı.

Hepsi dikkatini tekli koltukta oturan Namjoon'a verdi.

"Ah."

Yerinde dikleşti.

"Bundan sonra sizi koruyacağız."

Anlamayan bakışlarla ona baktım sonra ise bakışlarımı ablama çevirdim. O da ne demek istediğini anlamamış gibi gözüküyordu.

"Bu ne?" dedi Jimin sonra ise bize döndü.

"O demek istiyor ki bundan sonra arkadaş olalım. Tıpkı ben ve diğerlerinin olduğu gibi." diye açıkladı Jin.

Ablamla tekrar göz göze geldik. Sanırım ikimiz de aynı şeyi düşünüyorduk.

"Olur." dedik aynı anda.

"İşte be!" diye yerinden zıpladı Taehyung.

Karşılığında benim tuhaf bakışlarıma maruz kalmıştı. Ne yapayım? Böyle davranmaları tuhafıma gidiyordu.

"Bir şeye ihtiyacınız olduğunda anında bizi arayın."

"Ödevlerimi de yapar mısınız?" diye sordum şakasına.

"Jungkook yapar." dedi Yoongi gülerek.

"Neden ben? Namjoon daha zeki."

"Senin yaşın onunla yakın serseri. Küçük kardeşine yardım etmeyecek misin?"

Gülmeme engel olamadım. Jungkook gerçekten ödev yapmaktan korkmuş gibi görünüyordu.

"Şaka yaptım şaka. Ben yaparım." dedim hala gülerken.

Boş pizza kutusunu yere bıraktım ve kollarımı açarak esnedim. Kollarım Hoseok ve Jimin'e çarpmasına rağmen bir şey demediler.

"Seni kim bıçakladı?" diye sordum Namjoon'a.

ESCAPE (BTS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin