Okula başladığıma inanamıyorum. Aradan aylar geçmişti. Haneul'ın yardımlarıyla evde Korece dersi görmüştüm. Bugün ise okuldaki ilk günümdü. Beni nasıl karşılayacaklarını bilmiyordum. Yabancı olduğum her halimden belli oluyordu.
Haneul ilk önce sınıf öğretmenimin yanına gitmemi söylemişti bu yüzden soluğu öğretmenler odasında aldım. Kapıda durup içeride gözlerimi gezdirdim.
"Oh, yeni öğrenci!" dedi bir öğretmen karşımda durarak.
Eğilerek ona selam verdim. Korece öğrendiğim süreçte bu ülkenin davranışlarını, kültürlerini de öğrenmiştim.
"Ben Tae Sun. Senin sınıf öğretmeninim." dedi gülümseyerek.
Sevecen bir adama benziyordu.
"Ben Aleyna."
"Peki, Aleyna. Hadi sınıfa gidelim."
Yürürken elime bir kağıt tutuşturdu.
"Bu okul kuralları."
Kafamı sallayarak onu onayladım ve elimdeki kağıda baktım. Klasik okul kuralları.
Kapıdan içeri girdiğimizde vücudum iyice gerildi. Konuşan öğrenciler bizim içeri girmemizle susmuş ve ayağa kalkmıştı. Öğretmenin hareketiyle yerlerine oturdular. Hepsinin bakışlarının hedefi olmak beni iyice germişti.
"Bu yeni öğrenci Aleyna. Artık burada okuyacak. Ona iyi davranın."
Gösterdiği yere oturduğumda dahi üzerimdeki bakışlar çekilmemişti. Bu çok rahatsız edici.
Öğretmen hemen derse başladığı için üzerimdeki bakışlar azalmıştı. Dikkat çekmeyi seven biri değildim zaten. Bundan gerçekten rahatsız olurdum. Görünüşünün tamamen farklı olduğu bir ülkeye taşınmak tam benlikti öyle değil mi?
Duygu'dan~
Yoongi ve Taehyung kafeye beni görmeye gelmişti. Açıkçası bu beni şaşırtmıştı çünkü onlarla yakın değildik. Tamam, rap savaşına gitmiş olabilirdik ama ona Hoseok davet etmişti. Aralarında bize en iyi davranan Hoseok'du.
"Sonra Namjoon'un tavası ateş aldı. Jin onu söndürene kadar neredeyse ev yanıyordu." diyerek kahkaha attı Taehyung.
"Ona yemek yaptırmayın." dedim ben de gülerek.
"Burada sana asılan var mı? Varsa söyle halledelim." dedi Taehyung şakayla karışık.
Yoongi ise oldukça ciddi görünüyordu.
"Var. Zaten bu işe yabancı olarak dikkat çektiğim için alındım. Alıştım yani. Halletmene gerek yok."
Yoongi kaşlarını kaldırıp kafasını çevirdi. Sanki boş kafe daha çok dikkatini çekiyormuş gibi.
"Yine de bize söyle." dedi Yoongi gözlerini gözlerime dikerek.
Yoongi, soğuk biri gibi görünüyordu. Gerçekte nasıl olduğunu bilmiyorum. Çocukları ayrı ayrı gördüğümüz çok az zamanlar oldu. O zamanlar hepsi soğuklaşıyor ve etrafa soğuk, psikopat bakışlar atıyorlardı. Buna Hoseok da dahil. Fakat bir araya geldiklerinde hepsi çocuklaşıyor, eğlenceli kişiliklere bürünüyorlardı. İki kişilikleri vardı ve ben hangisinin gerçek olduğunu bilmiyordum.
"Hayalleriniz neler?" diye sordum.
Onlar hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordum.
"Hepimizin ortak bir hayali var." diye başladı Taehyung.
"Ünlü bir grup olmak." diye tamamladı Yoongi.
"Aslında şimdi de bir grubuz. Yoongi sürekli şarkı yazıyor ve biz de ritim uydurmaya çalışıyoruz. Hoseok ve Jimin dans ediyor ayrıca sesleri de güzel. Bu sene hazırlanıp birkaç şirkete başvurmayı planlıyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESCAPE (BTS)
FanfictionBilmediğiniz bir ülkede başınıza neler gelebileceğini hiç düşündünüz mü? BTS Fanfiction~ 01.05.2016