YETENEK TESTİ 2 VE 3

218 23 5
                                    

''Gelen kutuları açın ve çıkan şeyleri ellerinize alıp sevin bunu istiyorum ! ''

Bu da ne demekti şimdi ?Neyden bahsediyordu bu adam..Etrafı kısaca süzdüğümde adamın ne demek istediğini kimse anlayamamıştı bunu suratlarından okuyabiliyordum.Bir dakika bile geçmeden Waterson şirketinin ordusundaki üniformalı askerlerin her biri ellerinde siyah kutular ile içeri daldı.Tek sıra haline dizilmiş ellerimize alelacele iliştirilmiş bu kutuların içinde ne olduğu beni gerçekten meraklandırıyordu.

Adam en son kişiye kutu ulaşana dek kutuları aç emri vermemişti.Bense bu sırada kutuyu hafifçe eğmiş ve içinden gelen sesi duymaya çalışmıştım.Sanırım canlı bir şeydi..Açın emri ile birlikte gümüş rengi tüylerinin üzerinde hafif siyah ara bölgeler bulunan ve iki çift siyah gözleriyle bana korkmuş gözler ile bakan sevimli bir tavşan olduğunu gördüm..

Uzun zamandır bu hayvanlardan görmemiştim..En son babamla eğitime gittiğimiz ormanın içinde görmüştüm..Televizyonda çıksa da ben nadiren izlediğim için pek denk gelmiyordum..Asıl kafama takılan şey bu tavşanları neden elimize tutuşturup sevmemizi istiyorlardı..?Çok saçma gelen bu durumu bir kaç dakika düşündükten sonra aldırış etmeyip parmaklarımı tavşanın sıcak ve yumuşacık  tüyleri arasında gezindirdim.Kutunun köşesine koyulmuş marullardan ona uzatıp yemesini sağladım..Sanki uzun zamandır evcil hayvanımmış gibi gelmişti..

Bakışlarımı tavşandan çektim ve sıra boyu dizilmiş diğer gençlere baktım.Bazı kızlar tavşandan korkmuş ve çığlık atmıştı.Sanırım beton yığını bu şehirde  hayatlarında ilk kez görüyorlardı..Ardından tekrar bu sevimli hayvana baktım.Kutuyu yavaşça yere bıraktım ve bende yemyeşil çimenlere iki bacağım çapraz gelecek şekilde oturdum.Tavşanı kutudan yavaşça çıkardım ve onu kucağıma aldım..

Hemen ardımdan benim yanıma tavşanıyla oturan ve beni daha önce düşmekten kurtaran Nina  ;

''Hey Jessica ,sence bunlar kolonilerde bizim evcil hayvanlarımız mı olacak ? ''

Küçük bir çocuğun heyecan dolu bakışlarını bana anımsatan Nina 'nın koyu kahve gözlerine baktım ve ;

''Bilmiyorum..Belki..''

diye karşılık verdim hafif gülümseyiş ile.

Nina ,bu güleç yüzülü kız bana sanki bir şeyler sormak istermişcesine ara ara bakıp duruyordu..Hislerimde yanılmamıştım çünkü bir iki dakika sonra ;

'' Hangi bölgeden geldin  ? ''

diye soru yöneltmişti.Bense ona baktım ve ;

''Lengarg..Peki ya sen ? ''

''Wineller'' diye yanıtlamıştı.Onun bölgesi elit kesimin yaşadığı bölgelerden biriydi.Zaten kıyafetinden de bu anlaşılıyordu..

O bölgede yaşayanlar bizi hep ötekileştirip fakir olduğumuz için aşağılıyordu.Nina denen bu kız da bölgemi baştan bilseydi eminim benimle konuşmazdı..Ben aklımdan bunu geçirirken bize talimatları veren platformdaki o adamın sesi ile irkildim ;

''Evet..Onları sevdiniz mi ? ''

Cümlesine devam edecek olan bu adamın sözünü kesmemek adına kimse konuşmamış kafa sallamakla yetinmişlerdi.Adam konuşmasına devam etti ;

''Öyleyse onları öldürün !''

suratı birden değişmiş ve yüzünde gamzesini belirginleştiren şeytani bir gülümseme oluşan adam bir kaç saniye sonra ;

''Bıçaklarınız dağıtılacak ! ''

demiş ve adamlar bıçakları dağıtırken ben ayağı kalkmıştım..

BEKLENEN:RUH KORUYUCUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin