7. BÖLÜM

131 12 5
                                    

~~~~~~ Buğlem den ~~~~~

Genzimi yakan tanıdık kokuyu çektim içime doyasıya. Sonra araladım gözlerimi. Beni kolları arasında uyutan adama baktım. Bu adam benim kocamdı. Gerçekten kocamdı. Başımı göğsüne yaslayıp kalp atışlarını dinlemeye başladım. Dün gecenin aksine daha sakin atıyordu. Kalbinin üzerine belli belirsiz bir buse bıraktım. O an hızlandı kalp atışları. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Uyanmıştı. Gülümseyerek anlımı öptü. Huzurluydum. Gerçek anlamda mutlu hissediyordum kendimi. 

" Günaydın karıcığım..."  onun sesiyle bile kalbim ritim değiştirmeye başlamıştı. Sırtını yatağın başlığına yaslayıp beni de kendine çekti. 

" Günaydın kocacığım... "  gülümsemesi daha da çok artarken yüzünde bende açılan üstümü örttüm. Gülümsemesi anında sırıtmaya dönünce sahte kızgınlıkla karnına vurdum.

" Ahhhh...." diye sahte inilti dökülünce dudaklarından yüzüne baktım. Hiç bir şey söylenmeden yataktan kalktım. İyiki gece yıkayıp yatmıştım. Saat altı buçuğa geliyordu çünkü.  Geceliğimin sabahlığını üzerime geçirip banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkarken belimde hissettiğim elle gülümsedim. Yüzümü kurulamam için uzattığı havluyu elinden alıp gülümsedim.

" Teşekkürler...."

" Rica ederim."

Havluyu elimden almayıp kendi elini yüzünü yıkadı. Bu seferde ben uzattım havluyu ona. Yüzünü silip kollarını belime doladı. Birlikte banyodan çıkıp odaya geçtik. Dolabın önüne geçip elime geçen ilk elbiseyi aldım. Turkuaz renkli boydan bir elbiseydi. Gündelik giymek için uygundu. Bel kısmındaki ince kemerle çok zarif duruyordu. Elbiseye uygun ayakkabılarımı da alıp banyoya yöneldim. Tuğra'nın erkeksi kıkırtısını duymazdan gelip banyoya girdim. Beyefendinin dün geceden beri keyfi yerindeydi. Gülümseyerek üzerimi değiştirdim. Banyodan çıktığımda o da hazırlanmıştı. Takılarımı takmak için tuvalet masasının önüne oturdum. Tuğra saçlarımı tararken bende takılarımı taktım. Tuğra beyaz çiçekli tacı saçlarımın arasına yerleştirirken kapı çaldı. Tuğra'nın gir komutuyla içeri çalışanlardan biri girdi.

" Beyim... Hanımağam çarşaf bekliyor. Ne yapayım? "

Tuğra yüzüme bakınca utançla başımı eğdim.

" Sen nasıl istersen öyle olsun beyim"

Tuğra bir kolunu belime dolayıp beni kendine çekti. Diğer eliyle çarşafı alıp gitmesini işaret etti. Kadın kanlı çarşafı yataktan alırken bizde odadan çıktık. Ondan ayrılıp bir adım gerisinde kaldım. Zeynep anne de böyleydi çünkü.  Tuğra kızgınlıkla elimi tutup beni yanına çekti.

" sen hep benim yanımda olmalısın. Ne bir adım geride ne bir adım ilerimde. Tam yanımda..."

Gülümseyerek onayladım onu. Birlikte aşağı indiğimizde daha sofra hazırlanıyordu. Tuğra kamelyaya oturunca bende sofraya yardım etmek için mutfağa gittim. Zeynep annede mutfaktaydı. Masaya oturmuş sohbet ediyordu. Beni görünce genişçe gülümsedi.

" Günaydın anneciğim...."  yanında gösterdiği yere otururken ben karşılık verdi.

" Günaydın güzel kızım... Hayrola erkencisin. Tuğra uyuyor mu? "

Anlaşılan kadın daha çarşafı getirmemiş.

" Yok anneciğim o da uyandı kamelyada oturuyor. "

Ayağa kalkıp bana elini uzattı.

" Hadi kocanın yanına gidelim. "  uzattığı eli tutup ayağa kalktım. Mutfaktan çıkarken koluna girdim.

KORKMAMAYI ÖĞRET (BUĞLEM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin