Kalem tutan ele silah verdiğimiz gün kaybettik merhametimizi demişti babam ben gelin olurken. Ailem ise kanın gelini olmak zordur demişlerdi de inanmamıştım. Aşık olduğum adamı gömen ellerin olmuştum şimdi. Onun katilinin kardeşi aynı zamanda kardeşinin eşiydim. Onun için ağlamak yasak ve günahtı artık bana. Adını söylemem bile yasaklanmış gibiydi. Parmağımda ki yüzük prangam koynumdaki adam gardiyanımdı. Çicek bahçelerinden koparılıp atıldığım bu karanlık dehriz benim sonumdu. Üstümdeki gelinlik değil elimdeki silah kefenimdi benim. Bunca günahın ve yasağın arasında can veren ben kimdim peki? Katil Suzan mı? Ölü Halil'in gizli sevdası Suzan mı? Yoksa Hamit'in karısı Suzan mı? Artık ismimin önüne hiç bir sıfat yakışmıyordu. Ben kanın geliniydim. Kan Parası yerine peşkeş çekilen Suzan'dım...
Yeni yazmaya başladığım bir kitap. Doğu kadınlarının zorlu yaşam mücadelesini bir nebze olsun anlatmaya çalıştığım bir hikaye okuyup destek olur musunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKMAMAYI ÖĞRET (BUĞLEM)
Chick-LitSırlarla dolu acı bir hayat... Tüm gerçeklerin kendinden saklandığı hâlâ bir yanı büyüyememiş bir kız... Her gün daha çok büyüyen intikam hırsı.. Bir tarihte takılı kalmış bir kız çocuğunun hikayesi... Var ile yok arasında, geçmiş ile geleceğin en b...