TANITIM

129 10 7
                                    

İlk olarak, fazlasıyla uçuk hayalim için, mürekkebimi kağıda akıtıp bu canımdan bir parça olan kurguyu oluşturduğum tarihi bırakmak istiyorum şuraya; 24/6-2016.

Ve iyi okumalar diliyorum hepinize efendim! Katlanmış güzellikleri göreceğim yorumlarınızı eksik etmeyin.

**
Satürn ve Venüs ~ Tanıtım

''Kelimenin tam anlamıyla, 7'den 70'e kadar herkes tarafından sevilen ''Aşk Konuşmaz'' ve ''Kızıl Güneş'' kitaplarının yazarı, hala kimliğini gizli tutmaktadır. Ne bir iz, ne bir haber var. Kitaplarını bastırmak için kullandığı takma adıyla, gün geçtikçe daha da ünlenmekte! Cinsiyetinden de emin olmadığımız, fakat kız olduğunu düşündüğümüz bu başarılı yazarımızın normal bir vatandaş gibi aramızda gezdiğini düşünüyoruz. Eğer bunu okuyor isen güzel yazar, merakımıza son vermeni isteriz. Ve başarılarının devamını bekliyoruz, Satürn!''

Yüzümde ufak bir tebessümle, internet sayfasındaki haberi okudum. Ruhumu okşayan kelimeler beni uzun bir süre mutlu hissettirecekti. Ekrandaki yazıyı tekrar tekrar okuduktan sonra yerimden kalktım. Odamdaki pencereye doğru ilerlerken, gökyüzünün gri ve karanlık olduğunu gördüm.

Pencereyi açtım ve rüzgarı iliklerime kadar hissettim, yüzümde mutlu bir gülümsemeyle.

'Ve başarılarının devamını bekleriz, Satürn!'

Satürn. Acı, yas ve hayal kırıklıkları gibi dünyevi hırsların bütünleşmesi.

Kullandığım takma ismin anlamı buydu benim için. Etrafına sardığı halkalarla kendini koruyan bir gezegen. Tabi, birde burcumun yönetici gezegeni olması vardı.

Astrolojiye küçüklüğümden beri ilgi duymuştum. Uzman olmasam da, fazlasıyla bilgim vardı bu tarz şeylerde.

Yeri geldiğinde falcı -bazılarına göre kahin-, yeri geldiğinde astrolog olmuştum bazı insanların dilinde, ve bu beni hiçbir zaman rahatsız etmeyen bir şeydi.

Derin bir nefes aldım. Saçlarımı dağıtan, yüzümü sertçe okşayan rüzgar, bana bir şeyi hatırlattı.

Kaşlarım çatıldı. Esinti daha da sertleşirken ne zaman yumduğumu bilmediğim gözlerimi açtım.

Zihnimde birden bir isim belirirken pencereyi kapatıyordum. Batuhan. Batuhan Kuyu.

Az önce kendimle ilgili okuduğum haber, bir derginin üçüncü sayfasındayken, bu şahıs her dergide birinci sayfadaydı. Hatta yeri geliyordu, derginin kapağı için de poz veriyordu.

Onunla ilgili okuduğum son haber takılmıştı kafama. Belki de onu kıskanmıştım, bilemiyorum. Kafamı kurcaladığı aşikardı.

Neydi herkesin bu Batuhan sevdası? Anlamaya çalışıyordum. Çizdiği imaj, diğer ünlülerden farklı değildi çünkü. Bu kadar dikkat çekmesi şaşırtıyordu beni.

Gençti, evet. Güzeldi de, evet. Bunlar yeter miydi ama?

Uzun bir süre bunu düşündükten sonra, pes ettim. Bir cevap bulamayacağımı bildiğimden, aramak için fazla vakit harcamak istemiyordum.

Yatağıma doğru ilerlerken üzerine serpiştirdiğim dosyaları ve kağıtları toplayıp, yatağın üzerine oturdum.

Kağıtlar, üzerine tükenmez kalemle karalanmış sayfalar.

Yeni kitabım! Henüz yayımlanmamış, üzerinde çalıştığım kitabım. Yeni bir kurgu, yeni bir öykü, fazlasıyla emek, huzur ve biraz da gurur.

Sayfaları karıştırdım. Yazmaya devam etmek istiyordum ama beni durduran çok büyük bir engel vardı. Kurgum tamamdı, ilhamım yerindeydi fakat başrol karakterim yoktu. Evet! Yoktu.

Yatağın başlığına sırtımı dayarken düşünmeye başladım. Nasıl bir kahraman istediğimi bilmiyordum.

Bir süre düşündüm. Gözlerimin önüne bambaşka karakterler, fiziki özellikler ve huylar belirirken hiçbirinden tatmin olmamıştım. Düşündüm, düşündüm ve bir kez daha düşündüm.

Belki de bu sefer etrafımda olan bir insandan esinlenmeliyim, diye düşündüm. Evet, bu fikir hoşuma gitmişti ve beynimin bir kısmı rahatlamış gibiydi. Beynimi kurcalayan soruların bir kısmı yanıtlanmıştı.

Elimdeki yığını yatağımın kenarındaki komodine koyup orada duran kitabımı elime aldım. Aşk Konuşmaz yazıyordu kalın ve dikkat çeken harflerle. Üzerinde daha soluk harflerle de Satürn yazıyordu.

Derin bir nefes aldım. Son zamanlarda bu kimliğimle bütünleşmiş hissediyordum. Satürn'düm ben.
Aşkı yaşamadan aşkı anlatan, herkes tarafından sevilen gizemli yazar. Deniz değildim son zamanlarda. Sessiz sakin, olgun ve gayet sıradan bir yaşamı olan kız değildim.

Çocukluğumdan beri ilgi meraklısı olmayan, sadeliği seven bir kızdım ve büyüdüğümde ünlenmek istemezdim, aynı zamanda da yazar olmak isterdim. Bu yüzden takma bir isim ile yayımlıyordum kitaplarımı, gayet de hoşuma gidiyordu bu.

Artık Satürn'düm ben, Deniz değil.

Satürn'düm ben. Ve yeni gezegenimi arıyordum.

Satürn & Venüs Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin