Kehanet; Melez Prenses (Tamamlandı)

&26&

*Ashley*
Yeşil çimenlik bir alanın ortasında etrafta olanın aksine koyu yeşil bir elbise giymiş olan, kadın oturduğu tahtta gözleri kapalı bir biçimde aynı sözcükleri tekrarlıyordu. Başta bunun bir tekerleme olduğunu düşündüm. Fakat kadına yaklaşınca bunun tekrarlanan bir kehanet olduğunu anladım.

"Yaklaştı artık beklenen,
Savaş kapıda yeniden.
Güneş ve Ay'ın birleştiği yerde
Birleşecek iki kader de

Güneş tutulması ve yıldız yağmuru
Gelecek ardından büyük dolu

Koruyun kendinizi gecenin çocukları,
Kollayın birbirinizi doğanın temsilcileri,
Ve siz ateşin efendileri,
Bağlılığınızı mühürleyin bu savaşta

Belki gelecek karanlık çağ,
Belki bitecek tüm kargaşa

Ama tüm umutların tükendiği yerde,
Bir yıldız parlayacak mavi göklerde. "
***********
" Durumu nasıl?"
" Sadece direnç kaybı. Ve biraz da dengesizlik. Bir şey onu çok üzülmüş, bir şey de çok mutlu etmiş. Bu yüzden vücudu bu dengesizliğe daha fazla katlanamamış." Duyduğum seslerle beraber hafifçe kıpırdandım. Aslında bir şeyim yoktu. Sadece o rüyanın etkisindeydim.

" Uyanıyor" Theo'nun sesini duyduğumda gözlerimi yeni açmıştım. Gördüğüm ilk şey ise okyanus mavisi gözler oldu.

"Nasılsın?" Diye sordu. Endişeli görünüyordu.

" İyiyim sadece anlatmam gerekenler var" dedim. Rüyayı anlatmaya karar vermiştim. Çok düşük bir ihtimal de olsa bunun bir imgelem olma ihtimali var.

" Dinliyoruz" dedi Alexandra. Merak etmişlerdi.

" Bir rüya gördüm. Sanırım bir imgelem olma ihtimali de var." Diyerek başladığım cümlelerimi imgelemi anlatarak bitirdim.

" Bu bir imgelem değil. Bu kesinlik bildiriyor. Bu kesinlikle bir kehanet" Alex kesin olarak konuşunca, gerçekten güçlü bir cadı olduğumu hissettim. Çünkü diğer cadılar bırakın kehaneti, imgelem bile göremiyorlar.

"Öyleyse bunu müdüre ve diğerlerine anlatmalıyız." dedi Loretta.

"Bir kitapta güneş tutulması ve yıldız yağmurunun tarihi yazıyordu. Okudum ama çok dikkat etmemiştim. Loretta ve ben kütüphaneye gidip kitabı bulalım. Alex ve Lyandra da müdüre ve öğretmenlere kehaneti anlatsınlar." diye görev paylaşımı yaptı Buria. Kendimi iyi hissediyordum ve bir şeylere katılmam lazım.

"Öyleyse ben ve Theo da öğrencileri büyük konferans salonuna toplayalım." dedim aralarına girerek.

"Emin misin?" diye sordu Lyandra.

"Evet, hadi başlayalım. Kehanette dediği gibi savaş kapıda. Ne kadar çok ve hızlı ilerlersek o kadar iyi." dedim. Alex ve Lyandra odadan ayrıldılar ve müdürün odasına çıktılar. Theo'ya döndüm.

"Benimle gel. Üzerimi değiştireyim sonra öğrencilere duyuruyu yaparız." dedim. Başıyla beni onayladı ve son kalan dörtlü de ayrıldı.

***********

"Dikkat, dikkat! Sevgili Akademi öğrencileri! Yaklaşık 15 dakika içerisinde hepinizin konferans salonuna gelmeniz bekleniyor! Savaşla ilgili bir konu! Tekrar ediyorum! Hepiniz konferans salonuna!" mikrofonu kapattım ve Theo'ya döndüm. Konuşmam ses sistemi sayesinde tüm okula yayılacaktı.

"Tamamdır!" gülümsedi ve

"Aynen. Hadi biz de gidelim. Öğrencilere derken biz geç kalmayalım" dedi. Beraber duyuru odasından çıkıp bir alt katta olan konferans salonuna doğru ilerledik. Yolda Buria'yı gördüm.