Yokluğun gülüm,
Yokluğun bir bulut gibi, içinde koca bir hiç olan..
Her gece gelip keserken gözlerimin Nur'unu;
Usulca doğrulup resmini buluyorum içimin karanlıklarında, korkarak yalnızlığımdan..
Bir günah saldırıyor birden şerefsiz bir pusuyla, kokuşmuş bir kurban oluyorum pişmanlığıma; çürüyorum..
Bir darbe vursam şu buluta, bir ışık görsem diyorum, bir tek nefes bulabilsem içinde onun..
Savuruyorum ruhumun sana doğru uzanmış ellerini bir yüreklik dokunmak ümidiyle..
Ne ben değiyorum buluta, ne bulut bana; ne de çabama değiyor.. Ağlıyorum..Yokluğun gülüm...
Yokluğun da hain senin, benim hayırsız kalbim gibi..
Ansızın bir tebessüme gizliyor da hasretini, göğsümün orta yerine çakıveriyor paslı bi çivi gibi..
Şimdi hangi güneş ısıtsın, beni hayatta tutan umut krizantemlerimi..Sen gülüm..
Sen asi bir rüzgar gibi savurdun ya bu bulutları bana,
Şu zaafsız karanlıklarda bıraktın ya beni, hemde bütün zaaflarımla,
Yüzün yüzüne gülsün de, hüzüne değmesin senin..
Kalbin hep bahar kalsın da, güzüme dönmesin benim..E.a (03.11.2016 - 01:12)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahvesi Gözlerinin
PoetryYüreğim yangın yeri.. Hatırladıkça haddini aşıyor sancılar.. Bir ihanetzedeyim ben.. Anlatıyorum, dinliyor musun? --- İlk birkaç şiir fazla arabesk gelebilir ama ilerledikçe açılıyor :)) Şiir bölümleri serilere ve alfabetik sıraya göre düzenlend...