Bir asır düştü gökten az önce..
Yana döne savruldu serin sularına boğazın..
Ve bir nasır düştü yüreğime gittiğinde..
Ömrümü ömrüne bağladığım gibi düğümlendi boğazım..
Bu öyle bir hava ki; hırçın, alev alev soğuyorum..
Hayaller balık, ben kırık olta; kurduğum her düşü yüreğimden düşürüyorum..
Ateş almaya sevmişiz meğer..
Meğer bir rüzgarmış öylesine..
Bilseydi gönlüm derdinden kor olacak,
Düşmezdi gözlerinin aşkına böylesine..
Saçının teli kalemime dolandı, şiirler yazdım sesine..
Gittin ya, yaktım her hecesini, yakışmazdı kelimeler gidenin nefesine..
Aşkını soluma aldım, koydum vefa kefesine,
Terazi gözlerime taştı, sığmadı göğüs kafesime..
Bir vaveyla koptu ağır ağır, kan girdi rüyalara, bozuldu zuhuratlar;
Tövbe düştü dilimden, dayanmadı yürek ayrılığın hengamesine..
Buldum, sevdim, kaybettim.
Ve bir çizik daha eklendi aşkın ayrılık hanesine..
Emirhan Aktaş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahvesi Gözlerinin
شِعرYüreğim yangın yeri.. Hatırladıkça haddini aşıyor sancılar.. Bir ihanetzedeyim ben.. Anlatıyorum, dinliyor musun? --- İlk birkaç şiir fazla arabesk gelebilir ama ilerledikçe açılıyor :)) Şiir bölümleri serilere ve alfabetik sıraya göre düzenlend...
