"NEFES BİLE ALMADAN "

502 21 5
                                    

* Ege'nin söylediği "nefes"şarkısı multimedyada dinlemenizi tavsiye ederiz.*

Evde yine sıkılıyordum. Bu sefer Damla'ya ben mesaj attım. " Hadi alışverişşş " yazıp yolladım. Saniyesinde " Yuppii " diye mesaj geldi. Hava biraz serindi ve ben saçımı kurutmadan yattığım için biraz da üşümüştüm. Yarım tişörtümü giydikten sonra üzerime deri montumu da giydim. Saçlarımı da çok az fön çektikten sonra doğal dursun diye salık bıraktım. Hafif makyajla hazırlanmam son buldu. Anneme " Ben kaçtım. Akşama doğru gelirim. " dedikten sonra beklemediğim bir cevap aldım. " Yeter artık Nefes. Allah'ın her günü dışarıdasın. Okullar 1 haftaya açılacak ve sen hazır değilsin hala. Ders çalış azcık." Annem çarpılmış olmalı. Hiç böyle yapmazdı. "Anne menapoza mı giriyorsun ? Sakin ol. Çalışacağım ama bu son gezmem söz.Seni seviyorum." Annem arkamdan " Ne menapozu ? O kadar yaşlı mıyım ? Aşk olsun Nefes. " diyordu. Ama ben duymamazlıktan geldim ve el sallayıp kapıyı kapattım.

************

Alışveriş merkezine geldiğimde Damla her zaman ki yerimizde yoktu. Erken geldim sanırım. Daha sonra oturudum. Gözlerimi arkadan biri elleri ile kapattı. "Ay kim acaba?" " Melis sen misin ? Yok yok sen Arzusun. Ya da dur sen Yeşimsin evet evet Yeşimsin sen." Damla olduğunu tabi ki biliyordum ama uyuzluk değil mi ? Dibine kadar..

- Aşk olsun Nefes. Yani beni nasıl tanımazsın ?

- Damla saçmalama istersen tabiki de senin olduğunu biliyorum.

- Şaka yaptımm. Hadi kalk oturmaya mı geldik ?

Kalktıktan sonra bir kaç mağaza dolaştık. Damla yine kahve krizine girdi hemen " Starbucks'a girelim." Dedim. Fakat inat edip egoistin cafesine sürükledi. Alışveriş merkezine 5 dk uzaklıktaydı zaten. Oturup garsona el kol yapıp siparişini verdi. Ben bir şey istemediğimi söyledim. Ne? Egoist tam karşıdan bizim masaya doğru ilerliyordu. " Merhaba ... "

- Nefes. Adım Nefes.

- Ha evet bende onu soracaktım.

- Neden ?

- Merak ettim.
Dedikten sonra o muhteşem gülümsemesinden tekrar yaptı. Allah'ım sen nasıl güzel şeyler yaratıyorsun öyle.

- Peki. Memnun oldum o zaman.
Dedikten sonra gitti. Gitmeseydin. Ya da git. " Burası batıyormuş duydun mu ?"

- NE ? ? Şaka dimi Damla ?

- Yo değil.

- Batsa da toparlarlar canım. Koca cafe. Çalışanlara yazık. Üniversitesi için çalışanlar var. Günah değil mi onlara ?

Yine saçmalamaya başlamıştım. Damla bakıp bakıp önüne döndü. Bense suratımı düşürmüş etrafa bakınıyordum. Hava kararmaya başlayınca kalkmaya karar verdik. Eve gelince odama dahi çıkmadan ellerimi yıkadıktan sonra masaya oturup yemek yemeye başladım. Babam " Kızım sana bir süprizim var." dedi. Süprizlere bayılırdım. "Neymiş babacığımmm?" diye hızla sordum. "Artık yeterli maddi durumumuz olduğuna göre, annenle ben sana İzmir'den güzel bir yazlık almaya karar verdik." dedi. Gözlerimi pörtleterek babama ve anneme bakıyordum. Bir anda yerimde sevinçten zıplayıp "Bu çok güzel, çok teşekkür ederim." diyip küçük bir çocuk gibi ellerimi çırptım. Babam "Yaz bitmek üzere. Tek yazın gitmek zorunda değilsin. İstediğin zaman kaçamak yapabilirsin." dedi. " Baba sen ciddi misin ? bu süper." Hemen annemi ve babamı öpüp masadan kalktım. Twitter'a bakmak için telefonu elime aldım. Vee nee? "Ege KÖKSAL Seni takip ediyor" yazıyordu. Bu çocuğun amacı ne ? Hem egolu egolu gelip gidiyor hemde takip ediyor. Dengesiz egoist !

Bende geri takip yaptım. Yeni bir tweet atmıştı. Ama benle alakası yoktu. "ARKADAŞLAR ÇALIŞTIĞIM CAFEDE ARTIK CANLI MÜZİKTE VAR VE TABİ Kİ BEN SÖYLÜYORUM. HEPİNİZİ BEKLERİM." Nasıl? Şarkı mı söylüyordu bu egoist ? Dinlemek istiyordum. Hemde çok. Sesi zaten konuşurken bile huzur verici. Bir de şarkı söylerse... Yarın akşam hemen gitmeliydim. Ama anneme söz vermiştim. Ne yapsam ? Babam. Tabii ya. Bir güncük daha izin koparabilirdim. Hemen babamın yanına gidip "Babacığımm. Yarın dışarı çıkabilir miyim ? " dedim şebek şebek. "Tabii benim güzel kızım." Dedikten sonra hemen boynuna sarıldım. Yukarı çıkıp Damla'ya mesaj attım.

Egoist GarsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin