Bu bölümde görsel bulunmaktadır.
Ejder tepesinden ayrılıp kaleye geri döndük,
Odama çekildim ilk gün aldığım gibi duran sadece üstünde ölümcül kılıç darbelerini engellediğini belirten bir kaç çizik bulunan zırhı üstümden çıkarıp astım.
Üstümde ki tüm ağırlık yok olmuşken yatağa uzandım,
"Lanet olsun bıçaklar ?" Hala belimde duruyorlar ve beni rahatsız etmek için uğraşıyorlardı, biraz atış talimi kötü olmazdı diye düşündüm, hepsini çıkardım ve duvarda belirlediğim noktalara attım 5 te 5, 2 hafta sonra hala paslanmamıştım şimdi huzurla uyuyabilecektim.
Daha 1 saat bile geçmeden kapı tıkırtısı ile uyandım 2 bıçağı duvardan söküp kapıya yaklaştım...
Kapıyı açtığımda Aras "hey dostum sakin ol, Sadece biraz dertleşmek için geldim boğazımdan kan akmasına gerek yok, grazie beni öldürmeyi düşünmediğin için" Hafif bir gülümsemeden sonra "Gel içeriye" dedim diğer 3 bıçağıda duvardan söküp yerine yerleştirdim.
Yavaşça yatağa oturup ufak bir ot sardım onada ikram ettim. "Uzakta bir yardım işareti bulunuyor. Oraya kadar ilerleyeceğiz istersen bizimle gel"
Biraz düşündükten sonra Aras "dostum acın küçümsenecek gibi değil ama acını unutmak için bizimle gelmen gerek" dedi
5 dakikaya sizin kadar hazırım diyerek zırhı kuşandım, kılıç, tabanca ve gereken her şey hazırdı.
Merdivenlerden yavaş yavaş indim, diğer suikastciler oradaydı altaïr ibn la'ahad usta bizi kutsadı.
Ardından hepimiz atlara binip yola koyulduk.Ilerlerken Arkama bakıp Altaïr ibn la'ahad'ın sert bakışları ile karşılaştım bizim için endişelendiriyor gibi gözüküyordu, neden olduğunu anlamadım, pelerinini duzelttikten sonra yavaşça içeri girdi ve arkasından demir kapı yavaş yavaş kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan
AdventureBir zamanlar çocuktuk, hepimiz... Kin ve hırs ile büyütüldük, adalet ve aydınlık için çalıştık ! Yıllar boyu süregelen çabalarımızın meyvesini toplayacakken... ihanete uğradık, en yakınlarımızdan ve dostlarımızdan ! Zariet'in huzurunda S...