"Sarıl Bana"

283 19 2
                                    

Bunu demek hiç istemiyorum ama lütfen oy verebilir misiniz? Şimdiden teşekkür ederim.

*********

Zafer Yılmaz hala ısrarla üstüme doğru ilerlerken masa ile arasına sıkışıyorum. İçki kokan nefesi ile daha da yaklaşırken deli gibi sırıtmaya başlıyor.

Bu saatte mi içmişti?

"Bakın burda kim vaaaar? Korkumdan titrediğini bile farkedemeyen 'çok sevgili' kızım. Hâlâ karşımda küçük bir çocuk olan kızım. HÂLÂ BANA KARŞI KOYABİLECEĞİNİ SANAN BİR KIZIM!"

Son cümlesini kükreyerek söylemesi ile gözlerim doluyor. Korkmaya başladığımı hissederken ellerinden birini saçlarıma getiriyor. Bir tutam saç ile oynarken iyice eğilirek kulağıma yaklaşıyor. Artık titremeye başlıyorum.

Ali nerde kaldı?

"O kardeşin olacak gerizekalı seni ellerime bırakıp gitti. Tüh! Artık senin önüne geçip senin yerine dayak yiyen biri de kalmadı!"

Damarıma basması ile nerden geldiğini anlamadığım güçle birlikte onu kendimden iterek uzaklaştırıyorum.

"Can hakkında böyle konuşamazsın! Ona gerizekalı diyemezsin! O beni bırakıp gitmedi! Onu sen öldürdün!"

Ben kendimden geçmiş ve odanın içinde bağırarak dolaşırken kapının arkasındaki ses ile Zafer'de ben de oraya döndük.

"Beyefendi içeri giremezsiniz Zafer Bey ve Selin Hanım içeri-"

"Ulan zaten o yüzden girmem gerekiyor çekil önümden!"

Babam bana dönüp tehditkârca bakarken onu takmadan kapıya ilerlemeye çalıştım.

"Al-"

Ben daha bağırıp kapıya ulaşmayı beceremeden Zafer kolundan tutup beni kapıdan uzaklaştırmıştı. Ancak Ali çoktan cılız sesimi duymuş ve kilitli kapıya yüklenmeye başlamıştı.

"Selin! Selin güzelim sakin ol! Duyuyor musun beni?"

Ali'nin burda olmasından aldığım güçle ve az önceki sinirimle babama döndüğümde hiç beklemediğim bir anda yüzüme tokat attı. Tokadın şiddetle ile yere düştüğümde elim dudağıma gitti. Acıyan yerden kan akarken ilk kez dudağımı patlatacak kadar sert vurduğunu fark ediyorum. Gözlerim bugün ikinci kez dolarken Ali hâlâ kapıyı zorluyordu. Titreyen bacaklarım ile ayağa kalkmaya çalışırken babam yakamdan tutup ayağa dikiyor. Elleri saniyesinde boğazıma sarılırken bugün ilkleri gerçekleştirdiğimiz farkediyorum. Nefes almak için çırpınırken kapı sonunda kırılıyor ve Ali içeri dalıyor. İçeri gelmesi ile Zafer'in ellerini boğazımda görünce şokla bir iki saniye duraksıyor ve bakakalıyor.

"SELİN!"

Beni hızla babamın elinden kurtardıktan sonra beni duvara doğru itiyor. Sırtım duvara çarptığında yavaşça yere çöküyorum. Yaşadığım şokla kalakalırken Ali'nin babamın yüzüne yumruk attığını görüyorum.

"Ali."

Duymuyor beni.

"Ali!"

Babamın kulağına eğiliyor. O kdar sessiz fısıldıyor ki tek anladığım kelime 'Can' oluyor. Babamı yere bırakıp yanına tükürdükten sonra kalkıyor ve odanın içinde beni arıyor. Gözleri gözlerime deydiğinde hızla yanıma ilerliyor. İlk kez beni böyle çökmüş, korkmuş ve savunmasız görüyordu.

"Şşşş, bana bak bana bak. Yok bir şey. Tamam mı? Bak ben burdayım. Geldim. Ben hep burdayım."

Uzun süredir ağlamayan biri olarak hıçkırarak ağlamak üzereydim.

İstanbul İstanbul OlalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin