7. BÖLÜM

32 3 0
                                    

HATALAR VARSA KUSURA BAKMAYIN 😊😊

Yine bir yatak, yine bulanık gözler. Fakat bu sefer hastane kokusuda vardı.

"Merhaba Mihri Hanım."

Daha kendime gelememişken başımda dikilmiş konuşan kişiye tabiki cevap vermedim. Kendime biraz zaman tanırken adam konuştu.

"Mihri Hanım beni duyuyorsanız başınızı sallayın."

Başımı aşağı yukarı sallarken farkettim başım sargılıydı. Tabi ya başımı yere çarpmıştım.

"Size ne olduğunu hatırlıyormusunuz? Koşarken düşüp başınızı çarpmışsınız ve bayılmışsınız."

Soruyu sorup sonra kendi cevaplaması bu adamı gözümde salak konumuna sokuyordu.

"Cevaplamanıza gerek yoktu. Evet hatırlıyorum."

Adam biraz bozularak 'geçmiş olsun' dedi ve odadan çıktı. Çok geçmeden kapı açıldığında karşımda Doğukan'ı görmem şaşırmamı sağlamıştı.

"Geçmiş olsun Mihri."

"Saol Doğukan."

"Başındaki sargıyla daha bir çekici olmuşsun."

Utanarak gülümsedim. Gelip refakatçi koltuğuna oturdu ve gözlerini bana dikti.

"Ne oldu Mihri?"

"Hiçbirşey."

"Doğru o yüzden hastanedeyiz."

"Enis'e sorsana!"

"Tabikide sordum."

"Ee anlattı mı bana nasıl tecavüz edeceğini?"

"Ne diyorsun kızım sen!? Ne tecavüzü!?"

"Bana iyi davranıp sonra kuytu köşeye çekmesinin başka bir anlamı olamaz!"

"O kuytu köşe dediğin yerde sana saldıran adamları kilitlemişti. Hatta bunu beraber yaptık. Onları beraber dövmekten beter ettik. Sen ise onu sana tecavüz etmekle itham ediyorsun. İnan beni çok şaşırttın. Tekrardan geçmiş olsun."

Hızlıca odadan kapıyı çarparak çıktı ve bende dolan gözlerimle öylece orada kalakaldım.

***

Ağlamaktan bitap düştüğümde uyuyakalmıştım. Şimdi ise taburcu edilecektim. İşlemleri yapmak için danışmana gittim. Karşımdaki sarışın oldukça güzel olan kız bana adımı sordu.

"Mihri Kayhan"

"Efendim ücret ödenmiş."

"Teşekkür ederim kolay gelsin."

Ödeyen kişiyi tahmin edebiliyordum. Dönen kapıdan çıktığımda soğuk hava saçlarımı savururken vücudumu titretiyordu. Montum o ıssız caddede kalmıştı. Yanımda birtek taksi parası vardı. Tek başıma taksiye binmeye oldum olası korkardım. Acaba Bora'yı mı arasam? Onu o kadar çok özlemiştim ki. Kaç gündür küstük?

2-3?

Doğukan'ın dedikleri aklıma doluştu. Neden perişandı? Pişmanmıydı? Beni kırmasına rağmen ben onu çoktan affetmiştim. Ama kalbim hala acıyordu. Telefonumu çıkarıp tuş kilidini açtım. Bora ile yüzümüz gözümüz pasta içinde olan fotoğrafımız karşıma çıkınca ağlamaya başladım.

Hastanenin bankına oturdum. Şu birkaç günde yaşadıklarımla oturup zırzır ağlıyorsam bundan sonra ne yapacaktım? İzin vermemeliydim. Gözlerimi silerek Bora'yı aradım. Fakat daha telefon çalmadan kapattım. Gidip hastanenin taksisine korka korka bindiğimde adama gideceğim yeri söyledim. Yaklaşık 20 dakika sonra araba durduğunda başımı yasladığım camdan kaldırdım ve ücreti ödeyip indim. Başım sargılıydı. Ayfer teyze beni görüp çığlık atmasaydı bari. Zili çaldıktan sonraki kısa bir bekleyişin ardından kapı açıldı.

~ İZ ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin