troye sivan // touchkime: iamnotdylaniamothersprouse@gmail.com
kimden: flowergirl257@gmail.com
konu: sanırım prenses oldumSelam babacıkk;))
Jake'den gelen mesajın üzerinden 6 gün geçti. Ve biz bu 6 gün boyunca biraz yakınlaştık:)) Bilirsin, okuda birlikte takıldık, okuldan sonra birlikte takıldık, öpüştük eheheheheeh. Açıkçası Cole, hiçbir şey hissetmedim, yine. Duvarı öpmek gibi bir şeydi. Her seferinde böyle hissediyorum. NEYİM VAR BENİM?? Ah doğru, HİSSETMEYİ UNUTTUM. What a beautiful life:))
Jake hoş birisi, gerçekten. İlk dışarı çıkışımızda beni çok bilinmeyen bir kafeye götürdü ve sanırım hayatımda gördüğüm en güzel kafelerden biriydi. Duvarlarından biri boydan boya rafla kaplıydı ve tamamen kitaplarla doluydu, diğer duvarlar canlı renklere boyanmış ve üzerlerinde tablolar asılıydı, masalarında şirin örtüler ve çiçekler vardı, ayrıca her müşteriye özel yapım keklerinden ikram ediyorlardı. Normalde çıktığım çocuklar beni bar tarzı yerlere götürürdü ama Jake öyle yapmadı ve yalan söylemeyeceğim, bu beni biraz etkiledi. Her ne kadar DÜNYA UMRUMDA DEĞİL HADİ SEKS YAPALIM sürtüğü gibi gözüksem de, öyle biri değilim Cole. Hiç olmak istemedim. Ve Jake'in bana öyle biriymişim gibi değil de normal bir kızmışım gibi davranması çok güzeldi. Bana çikolatalı pasta ve limonata ısmarladı, ne kadar ödemek istesem de kabul etmedi, kendisi de waffle yerken ice tea içti. Yemeklerimizi yerken bana anılarını anlattı ve o kadar komiklerdi ki gülmekten kendimi alıkoyamadım. Hatta kahkaha bile attım. Cole, bir erkek beni güldürebiliyor?? Ben pek bir şey anlatamadım, anlatacak bir anım da yoktu zaten, o da bunu anlamıştı galiba ya da soğuk kişiliğimden anlatmak istemediğimi düşündü konuyu değiştirdi sonra. Kitaplardan, filmlerden ve şarkılardan konuştuk. En sevdiği kitap zar adammış, en sevdiği grup metallica ve en sevdiği film de harry potter. Kendisinin gerçek slytherin varisi olduğunu ve slytherin prensi olduğunu ama bunun çok gizli bir bilgi olduğunu söyledi. Ben de sırrının bende güvende olduğunu söyledim ve güldük.
Kafeden ayrıldığımızda hava kararmıştı, bana evime kadar eşlik etti. Apartmanın girişine geldiğimizde bahçeden bir gül koparıp bana verdi ve dedi ki "Bu yakışıklı slytherin prensinin prensesi olur musun, prenses?" Bu bir nevi çıkma teklifi gibi bir şeydi. Elindeki kırmızı güle baktım, sonra da bana istekle bakan gözlerine. O akşamı düşündüm, mutlu değildim ama eğlenmiştim. Ve bu benim zirvem gibi bir şeydi. Ben de dedim ki "Ah Jack, hangi kız slytherin prensesi olma teklifini red edebilir ki, hem de gerçek slytherin varisinden?". O an Cole, gözlerinin içi gülüyordu ve beni öptü. Ama sonrasında hemen geri çekildi, yanlış bir şey yaptığını düşündü. Onu kendime çekip dudaklarımızı birleştirdim. Nazikçe öpüyordu, yavaşça. Ama dediğim gibi oldu, bir şey hissetmedim. Hissedemedim. Duvarı öpmek gibiydi. Yavaşça geri çekildim ve elindeki gülü aldım. İyi geceler dileyip eve girdim.
Ne kadar sltyherin görünsem de Cole, ben hufflepuf'ım. Ama bunu kimse bilmiyor. Sen hariç. Eh, sen de okumadığına göre tehlikede değilim galiba;)
Artık bana dönüş yap Cole, seninle konuşmak istiyorum.
Sevgiler, Liz.Mailimi gönderdikten sonra elimdeki güle baktım. Çok güzel bir kırmızıydı ve çok güzel kokuyordu. Gülü masamın üzerine koyduktan sonra aptal bir sırıtışla yatağa girdim. Bu gece düşünecek çok şeyim vardı.
Selam herkesee,
Bölüm şarkısını seçerken de yazarken de zorlandım. Cole ile alakası pek yok ve canımı sıkıyor ama cole ile alakası olması için de bu bölümler gerekli. İşleri hızlı tutmaya çalışıyorum ama hızlandıkça da asıl bölümde olacak olayların ( ;))))) ) duygusu kalmayacak. Bakalım artık hayırlısı fjfjfjkdfkkd
Yazarken dinlediğim bir playlist var, neredeyse içindeki her şarkı için bölüm fikirlerim hazır, isterseniz sizinle de paylaşabilirim. Gerçi her bölümle birini veriyorum ama yine de belki toplu olarak dinlemek istersiniz rkdkkfkdkdd (istemediler)2.51 anlamlısı olarak, iyi bayramlar💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heaven // cole sprouse
Fanfiction've sen Cole, yemin ederim ki dünyadaki tüm çiçeklerden daha mükemmelsin'