10.Bölüm

82 12 3
                                    

Merhabalar efenim.
Medya da MÜGE ve ALİ EGEMEN var.
1.PART/Emre Aydın:AKŞAMDA PARMAK İZLERİN.

2.PART/Mavi Sakal:İKİ YOL

3.PART/Koray Candemir:NEFESİNİ TUT
KEYİFLİ OKUMALAR...

PART/Koray Candemir:NEFESİNİ TUTKEYİFLİ OKUMALAR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


.10.

...Kuru dallardan yapma...

-Aralık 2010-

Günlerin birbirini kovaladığı sessiz günleri,sessiz sabahlarıyla bertaraf olan koca iki yılda çok yol kat etmişlerdi.Evlenmiş,hayatlarını birbirine katık etmişlerdi.Denizin essiz kokusunu ciğerlerini çekerken,toprağın üstünde yalın ayak yürürken,ormanın en derinliklerinde yasak evdeyken dış dünyadan oldukça uzaktaydılar.Burcu elinden geldiğince hastanedeki odasından oluyordu.Naif hastası olmadığı zamanlarda gizlice odada buluşuyor ve zaman geçiriyorlardı.Gözden uzak olmaları Burcu'nun işlerden de uzak durmaya çabalaması eskimez aşklarına güzelce işliyorlardı.Birbirlerine baktıklarında gözlerindeki ışıkla ruhlarını okşuyor,şaha kalkan uğur böcekleriyle bağlarını kademelerini yükseltiyorlardı.

Naif'in kahverengi gözlü kumral kadını olduğundan daha fazlasını aşkı görebiliyordu.Sarılırken bile gönlüne dolan sevgi tohumları ruhuna değin bütün hücrelerini bertaraf ediyor,her dokunduğunda içine işliyordu.

Kırık dökük geçmişinden kalan bir sürü hayatın bitişinin belgeleri nefsini zorluyordu Burcu'nun.Bunları yapmaya ne zaman başladığının farkından olmasa da sebebini gayet net biliyordu.

Kaybetme korkusu...

Bu korkunun etkisi o kadar derin ve acıydı ki karanlığın onu çağırmasını beklemeden karanlığın kölesi olmuştu.Karanlık eliyle geri itmeye çalışsa da dolu dolu yaşadığı acıtma duygusu artık törpülenecek gibi değildi.Yanında olduğu adamın verdiği sakinlik karanlıkta yok olacak ve bir daha bulamayacak diye korku dolu her saniyeye merhaba diyordu.Labirentin bir ucundan diğer ucuna gitmeye çalışan tutsak gibi hangi yön gitmek istese de sonunda büyük duvara tosluyordu.Her gece başını yastığı koyduğunda yaptıklarının geri dönüşü olmasını diliyor,karanlıktan aydınlığa biran önce kavuşmak istiyordu.Koluna değen iri eller düşünce havuzundan çekilmesini sağladı.Başını boyun girintisine gömdüğü adamın kokusunu ciğerlerini bertaraf etmesine izin verdi.Ne de çok seviyordu bu adamın kokusunu.Öyle dükkanlarda satılan parfümler gibi değildi.Kendine has kokusu vardı bu adamın.Naif gibi naifti.Adını dibine kadar hak eden nadir insan kitlesine uyum sağlayandı.Dudaklarını adamın boynunu dokundurduğunda kendine iyice çekti.Yeni kestirdiği saçlarına parmaklarını geçirdi.Konuşmak için ayrıldı Naif'in sıcak mateminden.

'Naif...'
'Burcu'm.'yüzünü avuçlarının içine alan adamın gözlerinin içine bakarak.
'Naif'im.'
' Burcu'm hadi söyle günlerdir düşüncelisin.Bir sorun mu var?'
'Hayır sorun yok.Ben artık seninle yaşamayı o kadar çok seviyorum ki buradan senden gizli yaşantımızdan ayrılmak istemiyorum.Burada kapıyı kitleyip aşiretten,dış dünyanın zararından uzak birbirimizin gözlerine bakarak yaşayıp gidelim.Ben seninle ömürlük yaşantı istiyorum.'
'Ömürlük,destansı olacak zaten cücem.Biz zorluklarla baş edeceğiz.Sen bu güzel iyi kadından,iyiliğinden kaçmadan üstesinden geleceğiz.'
'Ben seninle kendimi buldum Naif.Ayrılmak,senden uzak bir yaşantı sürmek kalbimdeki uğur böceklerini öldürmek gibi...'
'Hey bu karamsarlıkta ne?Kendine gel bakalım.Hadi güzel cücem.Odamıza geçelim.'
'Tamam Naif.'
'Düzelt şu suratını Burcu.'
'Ben bu kadar güzel iki senemden sonra kötü,acımasız kadın olmak istemiyorum.Ben senin cücen,Burcun olmak istiyorum.'
'Sen her zaman benim cücem,Burcu'm olarak kalacaksın.Hadi biraz uyuyalım.Bugün zor saatler geçirdin.'

PERDELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin