Bölüm şarkısı : EXO-Promise
Jimin gelip bileğimden tuttu ve gözlerini elimde gezdirdi.
"Tırnağındaki o iz nerede?" diye sordu. Gözlerim doldu. "Az önce Yun Hee dediğin kişi kimdi?" deyip bağırdı. Başımı eğdim ve ağlamaya başladım. O sırada Hwa Shin ve Jungkook telaşla yanımıza geldi.
"Sen kimsin lan" diye bir daha bağırdı ve elini saçına götürdü.
"Be..Ben.." dediğimde bağırıp duvara yumruk attı. Masanın üzerindeki sofra bezini çekip her şeyi yere döktü. Elini alnına koyup ağlamaya başladı.
"Sen kimsin?" dedi. "Sen benim sevdiğim Yun Hee değilsin"
Bağırdığında yere çöküp ağlamaya başladım. Jimin tekrardan elini yumruk yapıp duvara vurmaya başladı. Jungkook belinden tutup onu durdurdu. Ama Jimin sinir krizleri geçiriyordu. Yüzümü kapatıp ağlamaya devam ettim.
"Ben Yun Hee'nin ikiziyim" diye bağırdığımda durdu. Yüzüme baktı. Omuzlarımdan tutup beni sallamaya başladı.
"Yalan söylüyorsun değil mi? Her şey bir şaka demi." dedi. Başımı hayır şeklinde salladım.
"Her şeyi anlatacağım." deyip sandalyeye oturdum. Hwa Shin kendini çok zor tutuyordu. Sinirle oturdu, elini masaya vurdu.
"Anlat çabuk" diye bağırdı.
4 Temmuz 1995 Saat 03.44
Eun Hee dünyaya geldi.
4 Temmuz 1995 Saat 03.47
Yun Hee dünyaya geldi.
Küçüklüğüm nasıl mı geçti? Kızlarınki gibi barbie bebek oynayarak değil, erkeklerinki gibi dışarıda futbol oynayarak geçti. Hiçbir zaman kızlara özenmedim. Etek giymezdim mesela, hep pantolon olurdu. Annem dışarı çıkmama izin vermediği zaman pencereden dışarıdaki erkeklere bakıp onlar kadar özgür olmak isterdim hep. Ama benden 3 dakika sonra doğan ikizim Yun Hee benim gibi değildi. 5 yaşındayken okumayı sökmüştü. Aşırı derecede zekiydi. İlkokulunu ve ortaokulunu birincilikle bitirdi. Hatta benim girmem gereken sınavlara bile o girdi. Aramızda hiçbir fark yoktu. Sadece onun tırnağında doğum lekesinin izi vardı. Evimizin biricik çocuğuydu. Hani annelerimizin 'komşunun çocuğu şöyle yapmış' dediği anlar varya hah işte annem onu hiçbir zaman Yun Hee'ye söylemezdi. Çünkü o komşu çocuklarından binlerce kat daha iyiydi. Aylarca lise sınavına çalıştı. Sonunda Busan'ın en iyi lisesini kazandı, üstelik bursta almaya başladı.Annem her zaman kafama vurup "Kardeşin gibi olamadın bi" derdi. Okul açılmadan birkaç gün önce annemin odada ağladığını gördüm. Yanında Yun Hee'de vardı. Çaresiz olduğunu sesinden anlamıştım. Annem Yun Hee'ye dönüp "Sen kendi başının çaresine bakarsın ama Eun Hee öyle mi? Bırakırsak liseyi bile okumayacak. Sen akıllısın Yun Hee, istediğin zaman istediğin okula gidebilirsin. Senin yerine liseye Eun Hee gitsin. Biraz büyüdüğünü anlayıp senin gibi olsun" dedi. Yun Hee'de annemi kıramayıp kabul etti. O liseye Yun Hee adıyla ben gittim. Her günümü aralıksız anlatmaya başladım Yun Hee'ye. Onun başka okula gitmesi için ısrar ettim ama kabul etmeyip açıktan okumaya başladı. Evin bir odasına geçip sürekli ders çalışırdı. Yüzünü en fazla yarım saat görebilirdim. Sonra istemeyerek kendimi Jimin'e aşık olmuş şekilde buldum. Eve geldikleri gün "senden bakımlısı" dediğinde Yun Hee'nin yanına gidip daha fazla dayanamayacağımı söyledim. İçten içe Jimin'e sinirleniyordu. Değişmem gerektiğini o aklıma soktu. Her türlü yardımı Yun Hee yaptı bana. Ben erkek gibi olsam da Yun Hee tam bir kızdı. Tip olarak aynıydık ama içimiz çok farklıydı. Kendisine bakım yapar ve fiziği de mükemmeldi. O gün parkta Park Jin Young tarafından farkedildiğim gün düşündüm ki kendimi değilde kız kardeşim Yun Hee'yi göndermeliydim. Ben lisede onun yerine geçtim şimdi de o benim yerime geçmeliydi. Benim yüzümden lisedeki bütün hayalleri bitmişti. Yanına gidip konuşmaya başladım,