Multimedya : Yun Hee'nin giydiği kıyafet.
Koşarak evden çıktım ve JungJi'nin yanına gittim. Sang Rim'i de , JungJi'lere çağırdım. Jungji,
-Noluyo kızım ne bu heyecan? dedi.
-Şimdi size şarkı söylücem ve sizde beni değerlendireceksiniz oldu mu ?
- Değerlendirmeye gerek yok biliyoz senin sesini , deyip güldüler.
-Susun ve dinleyin , deyip Jhope- 1 verse söylemeye başladım. İkisi de şaşkınlıkla beni izliyordu. " Ben sabah parka gittim , koşuyordum ve bi adam beni takip ediyomuş. Beni dinlemiş, sesimi çok beğendiğini söyledi. Kartını verdi, eve geldim anneme heartbreaker söyledim. 'Bu zamana kadar niye sesini sakladın' dedi. Şoktayım kızlar ya. Sizce de güzel mi sesim?" diye sordum.
İkiside ayağa kalkarak beni alkışlamaya başladı. JungJi,
-Kızım sen kargalarla yarışırdın hangi ara böyle iyi söylemeye başladın?
-Valla bende bilmiyorum, güzelmişte haberim yokmuş. Sizce teklifini kabul etmeli miyim?
-Ben senin yerinde olsam kabul ederdim, dedi Sang Rim.
Telefonumu çıkarıp kartın üstündeki numarayı aradım. İkinci çalıştan sonra telefon açıldı.
-Alo, iyi günler Park Jin Young ile mi görüşüyorum.
-Evet benim siz kimsiniz?
-Bugün parkta karşılaşmıştık. Adım Yun Hee.
-Aaahh, Yun Hee. Merhaba. teklifi mi düşündün mü?
-Evet, kabul ediyorum.
-Peki. Müsaitsen bugün gel konuşalım. Adresi mesaj atarım , deyip telefonu kapattı..
Mesaj geldiğinde ben eve gittim ve üstümü değiştirdim. Heyecanlanmıştım. Anneme sıkıca sarılıp "Bana şans dile" dedim. Evden çıkarak verdiği adrese gittim. Binanın üzerinde kocaman JYP entertainment center yazıyordu. İçeri girdiğimde yerlerin çok temiz olduğunu gördüm. Acaba beni temizlikçi olarak mı alacaktı? diye düşünmeden edemedim tabiki. Takım elbise giyen , elinde dosyalar olan bir kadın geliyordu. Durdurarak,
-Park Jin Young ile görüşecektim de nereden gidebilirim? diye sordum. Beni baştan aşağı süzerek,
-Senin gibi birisiyle Jin Young nasıl görüşebilir ki?
-Beni Park Jin Young davet etti. Şimdi rica etsem nerde olduğunu söyleyebilir misiniz? dedim sert bir ifadeyle.
Arkadan Park Jin Young seslendi,
-Yun Hee gelmişsin , deyip gülümsedi. Karşımdaki kadına "gördün mü?" der gibi baktım. Hemen lafa atladı.
-Bu kim Jin Young? Nasıl böyle kişilerle görüşüyorsun. Halbuki temizlikçiye de ihtiyacımız yok.
-Düzgün konuş. Sana kaç kere dicem insanları dış görünüşüyle yargılama diye. Sesinin nasıl mükemmel olduğunu bilmiyorsun. Şimdi git işlerini hallet.
Çok ciddi bir şekilde söylemişti bunu. Park Jin Young kafasıyla gel işareti yaptı ve önden önden gitmeye başladı. Bende takip ettim. Odasına girdiğimizde çok genişti. Koltuklar siyah deri ve bordo renklerde aksesuarlar vardı. Masanın yanındaki tekli koltuğa oturdum. Bana dikkatlice bakarak,
-Aslında az önceki bayanın dedikleri doğru. Dışardan görenler senin hakkında ne düşünüyorlar? Erkek gibi, bi kız böyle olur mu? Tipe bak. Bunları söylüyorlar değil mi?