Ertesi gün okula gittiğimizde içimde çok kötü bir his vardı. Keşke Jiminle aynı sınıfta olmasaydım. Onu her gördüğümde nefesim kesiliyo gibi oluyordu. Zar zor okula girerken köşede Jiminle o sarışın kızı gördüm. İlk önce tartışıyor gibi duruyorlardı. Dikkatlice onları izliyordum. Jimin sinirle elini saçlarına götürdü. Bir anda bana döndü, bende hemen tavanı izlemeye başladım tabiki. Bakmamak için kendimi sıkıyordum. Daha sonra yavaşça Jimin'e baktım. Ama o kızın üstüne yürümeye başladı. Kız geri geri adımları atarken duvara yaslandı ve Jimin sağ elini duvara koydu. İşte o sahne !! Gelen geçen herkes ikisine bakmaya başladı. Jimin kıza yaklaştı yaklaştı yaklaştı .... Ne dudak mı o ? Dudağına mı yaklaştı? öpüşecekler mi? Oha okulda hemde. Tabiki okul başkanı olarak buna izin vermeyecektim. Yoksa kıskandığımdan falan değil.
-Yaaaa !!! diye bağırdım. Jimin başını döndürüp bana baktı. Hızlı adımlarla yanına giderek duvarda duran eline bir tane vurdum.
-Ne var?
Ne var mı? Kızı okulda yiyecek misin? diye düşündüm içimden.
- Park Jimin tamam zenginsin ama bu kadarı da fazla değil mi sence de?
-Ne yapıyorum ki?
-Kızı yiyeceksin be!! diyerek sesimi yükselttim. " Gerçekten işinize karışmak gibi bi amacım yok ama okulda böyle şeyler yapmanıza göz yumamam". Aslında dışarda da böyle şeyler yapmanı istemiyordum Jimin. Sanki düşüncelerimi okumuş gibi ,
-Bizde dışarda yaparız artık, deyip kızın elini tuttu ve gittiler.
-Yaaaa!! diye tekrardan bağırdım. Dönüp baktıklarında,
-Park Jimin. Her zaman böyle misin gerçekten? Nerden geliyo bu ego? O süper lüks arabalarınız , giyinişleriniz falan artık midemi bulandırmaya başladı. İyi ki sana karşı hislerimden emin olamadan bu hareketi yaptın. Her istediğin kızı elde ediyosun. Sen hep... derken lafımı kesti.
-Bana karşı bir şeyler mi hissediyordun? dedi, o öldürücü gülüşünü yaparak.
Ben ona karşı bir şeyler hissettiğimi mi söyledim az önce? Kendime sövmek istiyorum. Yine tutamadım bu çenemi.Dudağımı ısırarak,
-Kesinlikle öyle bir şey yok. Ne hissetmesi ya.
-Buzlar kraliçesi bana karşı bir şeyler hissettiğini söyledi. Senin kalbini ben mi erittim şimdi ha?
- Ö-öyle bir şey yok dedim yaaaa !!!!
Az önce neden kekeledim ki ben? Kafamı bir kovanın içine sokup öyle dolanmak istiyordum şuan. Yanaklarım alev almaya başlıyordu. Jimin üzerime gelmeye başladı. Ellerimle iterek ,
-Ben şu sarışına benzemem oğlum, dedim.
-Oğlum mu?
-Ne bekliyon be!
-Be mi?
-Saygılı konuşmamı mı bekliyodun?
-Evet, saygılı konuşmalısın.
-Çok beklersin.
Bir anda Jimin'in yanındaki sarışın, fiziği on numara olan kız araya girdi.
-Merak ediyorum da bu tiple nasıl Jimin'e karşı bir şeyler hissedebilirsin?
-Ti-ti-tipimin neyi var?
-Yanlışlıkla üstüme düşsen altında ezilirim gibi. Bi de o kıvırcık saçların.... Çok iticisin.
-Senin adını bile bilmiyorum sen neden benimle uğraşıyosun?
-Adım Eun Jung. Seninle çok karşılaşacağız galiba , derken bir anda JungJi gelip Eun Jung'un saçından tuttu ve,
-Benim adım da JungJi.
Eun Jung bir anda bağırmaya başladı. JungJi kızın saçından daha fazla tutup ,
-Özür dileyecek misin yoksa o güzelim saçlarını kökünden koparıyım mı?
JungJi'nin kolundan tutup,
-Bırak, dedim.
Bir anda kızı sertçe fırlattı. Eun Jung sarsılmıştı. Hemen Jimin'in koluna girdi.
-Oppaaa...
-Ben bu kızı .... derken JungJi'yi susturdum ve başımla gidelim işareti yapıp yanlarından ayrıldık. JungJi benden daha çok sinirlenmişti. Tuvalete gittiğimizde bağırıp duruyordu. Bende sakinleştirmeye çalıştım. Bir anda dönüp bana,
-Niye sessiz kalıyosun kızım sen. Saçından tutup yere çalacaktın kızı. Ne susuyon neee?
- JungJi, okulumu değiştiriyorum.
-Ne?
- Okulumu değiştiriyorum diyorum sana. Zamanı geldiğinde tekrardan döneceğim.
- Jimin yüzünden gidiyosun değil mi? Ben o çocuğu döverim, deyip hızlıca tuvaletten çıktı. Ahh deli kız! iki dakika dinlese beni haklı olduğumu anlayacak ama dinlemiyo işte. Koridorda koşmaya başladığında ,
-JungJi dur!! JungJiiiiiii !!!
O sırada koridorda Jungkook ve Taehyung vardı. Tekrardan bağırdım.
-Biri şunu tutsuuuun!!
JungJi öyle koşarken Jungkook onu durdurmak için önüne geçti ve çarpıştılar. İkisi de yerdeydi. JungJi bir anda boş boş baktı, kalkmaya çalıştı ama kalkamadı. Jungkook ayağa kalkıp JungJi'ye elini uzattı.
-İyi misin?
JungJi sadece başını salladı ve elinden tutup ayağa kalktı. Ben yanına giderek JungJi'nin koluna girdim. Jungkook'a da teşekkür ettim. JungJi birden ,
-Yun Hee aşık oldum galiba, dedi.
Kahkahayı patlatmıştım. JungJi'ye dönerek,
-Yeni mi farkettin? dedim ve birlikte gülmeye devam ettik.
Sınıfa girdiğimizde Eun Jung'u bizim sınıfta gördüm. Hiç umrumda değilmiş gibi davranıyordum. Arada Jiminle göz göze geliyorduk fakat ben hemen kafamı çeviriyordum. Ders o lanet olası fizikti. Zaten önümde de Eun Jung ve Jimin oturuyordu. Yani bu kız niye bizim sınıfa geldi ki. Aishhh !!
Sonunda zil çalmıştı. Çantamı toplayıp tek omzuma attım. Eun Jung'un yanına giderek kulağına fısıldadım.
"Bana dediklerin için pişman olacaksın, bekle beni "