Çocuk ellerini saçlarının arasından geçirip derin bir nefes aldı ve arkasına yaslandı.
Bitmişti.
Bir günü daha atlatmıştı.
Yarın başka çocuklar gelecekti.
Yarın başka bedenleri bahçede sürükleyecekti.
Her gece bir sonraki güne uyanmamak için dua ediyordu.
Başka bir gün başka çocuklar demekti.
Başka çığlıklar.
Her gün üzerinden yürüyeceği başka mezarlar.
''Şunları yiyip, uyu.''
Sam önündeki masaya bir tabak fırlatıp ona baktı.Jiyong oğlanın ne için beklediğini biliyordu.Yavaşça doğruldu ve tabağa uzanıp kucağına aldı.
''Uslu çocuk.'' Sam güldü. ''İyi gidiyorsun, Jiyongie.'' gülerek kendi odasına yöneldiğinde Jiyong tabağı fırlattı.
Aylardır bir katille aynı evde yaşadığına inanamıyordu.
Bir katil olduğuna inanamıyordu.
Kendini bir anda o pisliğe yardım ederken bulmuştu.Çünkü başka şansı yoktu.Ailesi ona doğru düzgün bakmayıp, umursamayınca aklına ilk gelen yurtdışında yaşayan kuzeni olmuştu.Çocuk aklıyla ancak bu kadarını düşünebilmişti.Bu iyi bir fikir gibi görünüyordu, kuzeni onu ülkeye kaçak olarak sokacaktı ve sonunda düzgün bir hayatı olacaktı.Sam ona telefonda bunları anlattığında Jiyong gülümsemişti.Belki bir okula giderdi.Belki arkadaşları olurdu.Bu iyi bir fikirdi.Hatta Sam ona yardım ettiği için sürekli teşekkür etmişti.Ama geldiği ilk gün herifin bir psikopat olduğu gerçeğiyle yüzleşeceği hakkında pek bir fikri yoktu.Okul yoktu.Arkadaşlar yoktu.
Çocuklar vardı.
Bir sürü çocuk.
Her şey hep aynı sırada gerçekleşirdi, Sam arabayı kontrol ederdi, yolun ortasında bozulup onları ele vermemesi için.Sonra gülümseyerek Jiyong'a arabaya atlamasını söylerdi.Ve şehre inip sokakları gezmeye başlarlardı.
Yalnız gezen çocukları aramaya başlarlardı.
Burada Jiyong'un işlevi büyüktü.Çünkü Sam çocukların önünde durup onları ailelerine götüreceklerini söylediğinde, önce hepsi tereddüt ederdi.Ama yanında kendi yaşlarında bir çocuk gördüklerinde, ona bir şey yapmadıysa adamın kötü olmadığını düşünür ve arabaya binerlerdi.
Gerisi hep aynıydı.Ahıra kapatılan çocuklar.Çığlıklar.Yakarışlar.
Sam Jiyong'a bir şey yapmazdı.Onu yardımcısı gibi kullanıyordu.Bazen çocukları hemen öldürmezdi.Birkaç gün bekleyip, sayıları artınca onları öldürürdü.Bazen hemen ölmelerine izin vermezdi.Onları can çekişir bir halde bırakıp, baltayı Jiyong'a uzatırdı.
''Hadi Jiyongie.İşini bitir, yoksa ben seninkini bitiririm.''
Jiyong isminden nefret ediyordu.Jiyong çocukların onun varlığına güvenip arabaya binmelerinden nefret ediyordu.Jiyong çocukları öldürdüğünde, Sam'in gülümseyip saçlarını karıştırmasından nefret ediyordu.İyi bir şey yapmış gibi.Ona bunu aşılamaya çalışıyordu, eğitilen bir köpek gibi.Ama Jiyong buna kanmayacaktı.Bu iyi değildi.Kahretsin bu canilikti.Ama başka şansı yoktu.Çünkü adamın işine yaramayı kestiği anda onu gözünü bile kırpmadan öldüreceğini biliyordu.Jiyong kaçmayı çok denemişti.Ama orası küçük bir kasabaydı ve kaçak bir çocuğun parasız pulsuz yaşayabileceği pek bir alan yoktu.İki denemesinde de Sam onu kolayca yakalamış, ölesiye dövmüştü.