''Her şeyin bir nedeni olduğunu biliyorum, ama bazen bu nedeni bilmeyi gerçekten istiyorum.''
Seungri yavaşça ahırdan dışarı çıktığında kapıdan fazla uzaklaşmadan karşısında duran çocuğa baktı.
"Korkmana gerek yok, bu gece gelmez."
Jiyong bahçede ilerlemeye başlayınca Seungri biraz duraksadı.Derin bir nefes alıp yavaş adımlarla çocuğu takip etmeye başladı çünkü Sam onu sabah gerçekten korkutmuştu.Aniden tekrar bir yerlerden çıkabilecek olması hoşuna gitmiyordu.Jiyong'un çimenlere yattığını farkettiğinde hala etrafa bakınıyordu.Yakınlarda bir ev, bir iş yeri, bir insan bile yoktu.
"Heidi."
"Ne?"
"Heidi... haayydiii... deine welt sind die bergeee~"
Jiyong çimenlerde doğrulup, kollarını açmış gülümseyerek şarkı -ya da her neyse- söyleyen çocuğa baktı.
"Burası Heidi'nin çiftliğine benziyor."
"Neden bahsediyorsun?"
"Heidi'yi bilmiyor musun?"
"H..eidi?"
Çocuk yanına oturdu ve ona şaşkınlıkla baktı.
"Gerçekten bilmiyor musun?"
Jiyong başını hayır anlamında salladı.
"Bir çizgi film.Heidi Alplerde dedesiyle yaşıyor ve sonra Peter adında bir çocukla çok yakın arkadaş oluyor." çocuk kollarını açtı. "Tıpkı böyle bir yer."
"Zorla tutulmadıklarına bahse girerim." Jiyong kendini tekrar çimenlere attı.Çocuk yanında oturmuş ona bakıyordu.
"Sen Peter olabilirsin.Ben de.." Jiyong çocuğun gülümseyip ellerini yanaklarının üzerine getirişini izledi. "Heidi!"
Jiyong gözlerini devirince çocuk tekrar gülümsedi.
"Bana şimdiden ölüymüşüm gibi davranman durumu daha iyiye götürmüyor."
"Elimde değil."
Çocuk da yanında çimenlere uzanıp gökyüzüne bakarak konuşmaya başladı.
"Ne kadar süredir buradasın?"
"Birkaç aydır."
"Buradan kaçman gerek.Hayatının sonuna kadar böyle yaşayamazsın."
Jiyong cevap vermedi.Yanyana uzanmış bir şekilde bir süre sessizce durdular.Daha sonra çocuk ona doğru dönünce Jiyong vücudunu çevirmeden, başını ona doğru döndürdü.
"Eğer kaçarsan annemi bulur musun?"
"Neden?"
"Ona öldüğümü söylemen gerek.Yoksa aramayı asla bırakmaz."
Jiyong gülüp tekrar başını gökyüzüne çevirdi.
"Benim annem de yokluğumda parti falan veriyordur." fısıldadığında gülüyordu ama bu canının yandığı gerçeğini değiştirmiyordu.
"Sana zarar veriyor mu? Sinirli birine benziyor."
"Onun sözünü dinlemezsem, evet.Seni dışarı çıkardığımı anlarsa bana saldırır."
Seungri başıyla onayladı.Ağzından bir şey kaçırmaması gerekiyordu.
"Peki bunu neden yapıyor?"