23.BÖLÜM: ''SOLMUŞ ÇİÇEK''

61K 2.1K 57
                                    







Conan Gray, Yours

Tate McRae, Feel Like Shit

Gotton, When Scars Become Art

Billie Eilish, Male Fantasy

Billie Eilish, Male Fantasy

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


23.BÖLÜM: ''SOLMUŞ ÇİÇEK''








Yüreğim yangın.

Aklım alabora.

Sadece savruluyorum. Güçlü bir fırtınanın ortasında kalmış, narin bir yaprağım. Ne yöne gittiğimi, ne şekle büründüğümü dahi bilmeden sadece uçuyorum.

Özgür kalmak istiyorum, beni özgür bırakmalarını istiyorum.

İnci Demirel'in beni aradığını öğrendiğimizden bu yana yaklaşık olarak iki saat kadar geçmişti. Efkan kendi köşesine çekilmiş, Doğukan bilgisayarın başında başka şeylerle uğraşmış ben ise kendime zift gibi bir kahve yapmıştım ve şu an Efkan'ın bahçesindeki salıncağa oturmuş; hem kahvemi içiyor hem de sallanıyordum.

Sallanmak ne güzeldi. Küçükken babamın beni parka götürdüğünü hatırladım. Eğlendiğim güzel dakikaların zihnime düşüşü dudaklarıma buruk bir tebessüm yerleştirmeme neden oldu ancak o kadar da uzun sürmedi.

Çünkü artık geçmişime o kadar yabacıydım ki, beni üzen her anımın beni neden hissizleştirdiğini daha iyi anlıyordum.

Çünkü kendime yabancıydım.

Çünkü kendimin, kendisine bile yabancıydım.

Sıcak bardağı iki elimin arasında tutarak yavaşça dudaklarıma götürürken, soğuk rüzgar tenimi yalıyordu ancak avuçlarımın arasındaki bardak o kadar sıcaktı ki ellerimin ısısı tüm vücuduma neredeyse yetiyordu. Yine de üşütmemek için salıncağın hemen tepesinde bulunan şala uzandım ve omuzlarıma koyarak önümü kapattım.

Bomboş bakışlarla yerdeki çimleri inceliyordum. Düşünmeye çalışmaya çalıştım ancak o kadar uykusuzdum ki ne düşünebiliyordum ne de aşırı yorgunluktan uyuyabiliyordum. Kahveyi dudaklarıma götürdüm ve son yudumumu aldıktan sonra salıncağın yanındaki küçük masaya bıraktım.

Kafa dağıtmaya, kafamın içinde beni dibe batırdığı için kırk takla atan tilkileri özgür bırakmaya ihtiyacım vardı.

Efkan'ın annesinin beni ne için aradığına dair en ufak bir fikrim yoktu ve annesiyle uzun zaman görüşmemesinden bu yana, beni araması açıkçası beni korkutmuştu. Hele de Efkan'ın surat ifadesini hatırladıkça korkum daha büyüyordu. Çünkü yüzünde ilk defa korkunun izlerine rastlamıştım.

Doğukan, Efkan'ın aksine şaşırmamıştı. Hatırladığım kadarıyla yüzünde mimik dahi oynamamış, sadece Efkan'a bakmakla yetinmişti. Efkan o olaydan sonra odasından hiç çıkmamıştı. Yanıma gelip nasıl olduğumu, ne hissettiğimi bile sormamıştı. Ancak onu biraz olsun anlıyordum. Yıllar sonra annesinin onu aramasını beklerken, aksine annesi beni aramıştı ve ona ulaşmak yerine bana ulaşması bir tık kırmış olmalıydı onu.

Kırık Kalpler SokağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin