1-BÖLÜM

2K 73 4
                                    

 Benim sevdiğim okurlarım 😊 Demiştim Leonardo ile ilgili güzel düşüncelerim var. Buz kontu mutsuz bırakamazdık dimi ama 😉 sevgili kontumuz için hayat devam ediyor ve kızıl perisiyle tanışmasına çok az kaldı. Umarım bu çiftimizi de Selim ve Mihrimah gibi seversiniz.🤗 iyi okumalar umarım beğenirsiniz 😶💑💕⚘

       "İsabell.." genç adam yüreğini parçalayan acıyla yeniden bağırdı. Yanan malikanesindeki odasına doğru koşmaya başladı. Her yer dumandı ona yol gösteren sevdiği kadının acı içindeki çığlıklarıydı. Sona yaklaştığını hissediyordu. Çiğerlerindeki son nefesle sevdiği kadının  odasının önüne geldiğinde hızla kapıyı açmaya çalışmıştı ki lanet kapı kilitli olduğundan açılmıyordu. " Leonardo.." genç adam dişlerini sıkıp son gücünle tekrar kapıya vurdu. " Burdayım meleğimm.. Seni kurtaracağım.." "Korkuyorum.." "korkma seni bırakmıyorum. Burdayım.." derin bir öksürük boğazından sökülürken kapıya yeniden tekme attı.

      Artık ateşler malikanenin batı yakasını sarmıştı. İsabel'e seslendi sevdiği kadının sesini duymak istedi ancak oda derin bir sessizlikteydi odanın kapısının altından gelen ateşin ışığına  baktı. Yüreğindeki yangının vermiş olduğu acıyla haykırdı. Sonra iki güçlü bedenin kendisini çektiğini hissetti. Onlara engel olmaya çalışsada bedeni daha fazla dayanamayarak kendini karanlığın soğuk kollarına bıraktı..

      Brendan vücudu yanıklar sebebiyle sarılı arkadaşına baktı. O gece onu ordan çıkarmak güç olmuştu. Ancak onu kurtarmanın vermiş olduğu mutluluk herşeye değerdi. Arkadaşı 3 gündür uyuyordu. Artık uyanması ve eski sağlığına kavuşması gerekiyordu.. Bunun için hep yanında olucaklardı.

       Stefan Brendan'ın omzunu sıkarak yanında ki koltuğa oturdu. " Herşey düzelecek.." "Umarım dostum.. Benim düşündüğüm onun kalbinde ki yaranın ne zaman kapanacağı.. O öğrendi.." sözlerin cümleye dönüşmesini engelleyen bir çift gri gözün açılması oldu.. " İyi misin dostum.." " O.. İsabel nerede?" " Leo.. şimdi biraz dinlenmelisin.. sonra kon..." Zorlukla kaşlarını çatan genç adam arkadaşına odaklandı " size İsabel'i sordum O iyi mi?" Brendan yanağını ısırarak ayağa kalktı ona nasıl söyleyebilirdi ki.. Stefan derin bir nefes alıp " Onu kurkarmaya çalıştık ama ne yazıkki alevler tüm bedenini sarmıştı. Üzgünüm dostum.." "Sizi ahmaklar.. Beni değil onu kurtaracaktınız. Benim nefesimdi İsabel.. " dedikten sonra gözlerini  yumdu. Gözyaşları içindeki ateşin daha da alevlendiriyordu.

      Yaklaşıl 3 ay sonra
Brendan yatağında yatan sarışın kadına baktı. Onu biraz önce arzulayan kendisi değilmiş gibi tiksintiyle yüzünü buruşturdu. Şu evrende gerçekten kendini sonsuza denk adayacağı bir genç kız var mıydı? Hızla kıyafetlerini giyip odasından çıktı. Lucifer için gece yeni başlıyordu.

      Stefan elindeki içki kadeğiyle oynuyordu ki Brendan'ın gelmesiyle koyu bakışlarını ona yönlendirdi. " İyi geceler lucifer. Daha gelmezsin sanıyordum." " Hadi ama dostum benim kadınlara tahammülüm sınırlıdır." "Sanırım unutmuşum.."

      Leonardo arkadaşlarının yanına emin adımlarla yürüyerek geldi kendini bu kadar kısa sürede toplamasını beklemeyen arkadaşları ona doğru döndü. "İyi geceler Leo.." O günden sonra kimse bir daha  o konuyu açmamıştı ki bu gecede açılmayacaktı. Leonardo bir şişe içkiyi başına diktikten sonra kendini  koltuğa attı. "Oyun ayarla Luci.. " " Tehlikeli mi?" "Üçümüze uygun bir oyun.. ve evet tehlikel"  Brendan gözlerini kısarak arkadaşına baktı.

         " Evet.. Elimde 53 iskambil kartı var. Beni iyi dinleyin. Her kartın bir simgesi ve özelliği var. İçimizden bir kişi hariç her birimiz bu kartlardan sadece 10 tane alacak . Jokere sahip olan kişi jokerle beraber 11 karta sahip olacak hemde oyun kontrolcüsü  olarak oyunu yönlendirecektir. Kartlarınızı seçin beyler.."

       "Üzgünüm beyler ama şeytan benimle " elindeki joker'i arkadaşlarına göstererek masadaki desteden bir kart seçti. " şimdi kartları ve özelliklerini anlatıyorum. Maça 1 büyücü 2 hakkı var 2. Hakkı da kullandıktan sonra kart oyun dışı kalır... Kupa 9 zehirli yılan eğer yaşlı papaz varsa öldürür Ancak elinizde maça cadı varsa yılan sizin himayenize girer. Sinek vale mızraklı Tanrı cadıların ölüm tanrısı.." Brendan bu sayede 52 kartın anlamlarını ve oyunda ki görevlerinden kısaca bahsetti. Evet Stefan madem joker sende o zaman başlat hikaye nerde başlıyor ve hangi kartınla başlıyorsun?"

     " Hikaye eski Mısır topraklarında geçiyor.. " "Elinde ki kupa valeyi yere koyarak hikayeyi anlatmaya başlıyor. "firavun sevgili eşi Nefertiti'yi yanına çağırıp ona savaşa katılacağını söylüyor. Sevdiği karısı savaşta başarılı olabilmesi için ona bir yılan hediye ediyor.  " Brendan elindeki kupa 9'luyu yere koyuyor. "Firavun en yakın arkadaşının yardımıyla ordusunu toplayıp yola çıkıyor ancak hesaba katmadığı birşey var panzehir karısında ve karısı onu maça kızına vermiştir. Leonardo gülamseyerek büyücü ve maça ikilisini masaya koydu... Firavun tüm ihtişamıyla düşmanın karşına dikilmiş beklerken bir kurt belirir. " Brendan bir kart çekip yere koyar " Kurt ona zehirli ok atar" Leonardo elindeki bir kartı yere koyarak " maça 3 yani  firavun yaralanır.. panzehir yok.." deyip gülümser. " Maça 1 büyücü panzehiri bulur.. kalan bir hak.."

       Sabah'a karşı oyunun bitmesiyle Brendan ayağa kalkarak kapıya yönelirken arkadaşlarına seslenirim " Üzgünüm beyler benim bölgemde kazanmayı beklemeyin.."

Leonardo sabaha karşı geldiği evine dinlenmek için hızla orasına geçti. İsabel uyuyordu. Onu uyandırmamak için sessizce yanına uzandı. ( beyaz elbiseye sarılıp kokusunu içine çekti. Olmayan bedenin sıcaklığını yüreğinde hissederek)

Stefan ve Brendan'ın düğün günü

Leonardo arkaları dönük olan arkadaşlarına geldiğini belli etmek için boğazını temizledi artık zamanı gelmişti sevdiği kadını onlara göstermeliydi..  "Sizi tanıştırmam gereken biri var " İkiside Leonardo'ya dönüp " kim dostum.." " Nişanlım İsabel..." O an her ikiside boşluğa doğru döndüklerinde yüzlerinde ki gülümseme dondu. Arkadaşları ise sanki yanında biri varmış gibi gülümseyerek elini önüne doğru ittirdi. " Tanıştırdıgın kişi nerede dostum." Leonardo'nun  gülümsemesi yüzünde dondu. O an İsabel'in üzgün bakışlarını gördü. Yıllar önce gördügü bakışlara.

     " O öldüydü Leo.." Leonardo gözünden akan yaşlara aldırmadı yüzünü arkadaşlarına dönmeden hızla arabasına doğru yürüdü. Selim tam onu engelleyecekti ki Brendan'ın tutmasıyla durdu " Atlatmıştı yine atlatıcaktır."

     Leonardo gözlerinden akan yaşlara aldırmayarak yürümeye başladı. Gerçek olamazdı O vardı. Sonra gözünre canlanan hatıralara odaklandı. Her bir olay tüm gerçeği gözler önüne seriyordu. Ama tüm bu zaman onun kokusu dokunuşları nasıl olurda hayal olabilirdi. Evine geldiğinde hızla yukarıya çıkıp odasına  yöneldi. Yangınla ilgili  hiçbir iz yoktu oysa bir iz bulmak istiyordu  hızla batı yakasına doğru  gitmek için odadan ayrılıp koridora yöneldi. Batı yakasına geldiğinde etrafına bakındı. O karanlık geceden bir iz aradı. Ama ne yazık ki kafasında ki çığlıklardan başka bir iz yoktu. Bedeni daha fazla dayanamayarak kapının önüne çöktü. " Eğer  ki delirmem seni yanımda tutucaksa öyle olurum. Senin varlığın aklımdan kıymetli değil meleğim."

       Yerinden kalkıp odasına gitti. Yine sevdiği kadının elbisesine sarılarak gözlerini kapadı. ' Beni bırakmalısın Leo.. ' Leonardo sıkıca sarıldığı sevgilisine baktı. 'Yapamam meleğim benimle kal ya da beni de al' 'Burda kalmalısın seni çok sevdim aşkım ama sen yeni bir hayata başlamalısın. Beni bırak bana daha fazla acı çektirme.. lütfen' Leonardo  İsabel'in göz yaşlarını sildiği sırada derin uykusundan uyandı. Oysa o kadar gerçekti ki. Sıkıntıyla elini başının altına koyup tavana baktı. O ölmüştü bunu  anlamıştı. Onun hayaline daha fazla sığınamazdı. Onu üzmemeliydi. Derin bir nefes alıp ayağa kalktı. "Seni bırakıyorum meleğim. Ama unutamam üzgünüm.. senden başkası olmayacak üzgünüm. Bunu yapamam. Başka bir kadına bu denli bağlanamam.."

Gölgelerin DİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin