Bölüm 14

462 35 4
                                    

    iyi okumalar... Selim ve Mihrimah hayranlarına özel bir bölüm oldu umarım seversiniz😊🤗❤

Brendan hızlı adımlarla holden geçti. Derin bir nefes alıp içeriye girdi. "İyi akşamlar hanımlar.." Mihrimah ve Rose'un gülümsemesi yüzlerinde donmuş halde şaşkın bakışlar ile karşılarında tüm ihtişamıyla duran adama baktılar. Brendan öfkeliydi bunu anlamak için içeriye onunla birlikte dolan havayı koklamaları yeterliydi. Mihrimah gülümseyerek ayağa kalktı. "Hoşgeldin Brendan.." Brendan için sanki hayat durmuştu. Etrafındaki herkes silikleşmişti bir kişi hariç.. Yana doğru kıvrılmış dudağı koyulaşmış gözleriyle uyumluydu ancak o kontrollü biriydi. Hep öyle olmuştu ancak şuan sevgili karısı dua etse iyi olurdu çünkü hamile olması bile Brendan'ın durmasını sağlamayacaktı. Brendan yavaş adımlarla gelip Mihrimah'ın elini öptü. Sonrasında ise karısının yanına oturup elini beline sarıp kulağının kenarına öpücük kondurdu sessizce söylediği  cümlelerini amacını vurgularcasına dudaklarından döküldü " Cezan için korkmalısın sevgili düşesim..". Arkasına yaslanarak gülümsedi "Selim.. umarım bu akşam erken kalkmamızı sorun etmezsin." " hava yağmurlu dostum.. istersen bu gece burada kalın. Hem Rose içinde iyi olacağını sanıyorum.." Rose gerilmiş halde Selim'e döndü "hhakklısın beenncede kalmalıyızz " Brendan gözleri kısılmış bir halde yere bakıyordu. Sevgili karısı başına gelecekleri anlamıştı demek.. Korkusunu hissedebiliyordu.. hatta elinin altındaki kasılmış bedenine dokunurkende bunu anlamıştı. Yere sabitlenmiş bakışlarını genç kıza çevirip " yeteri kadar evimizden uzak kaldığını düşünüyorum Rose.. Bu gece evimize gideceğiz.. " Mihrimah endişeli bir şekilde Selim'e baktı. Ancak kocası arkadaşına hak verircesine arkasına yaslanmış onları izliyordu. " Biz kalksak iyi olur sanırım. İyi geceler.. " Selim ve Mihrimah ayağa kalkan Brendan ile beraber kalkarak elini sıktılar. Rose ise korkuyla Mihrimah'a bakıyordu. Mihrimah  gülümseyerek Rose'a sarıldı. "Korkmamalısın seni seviyor.. ve hamilesin" "sanırım beni vuracak.. bu sefer ileri gittiğimden eminim.." Brendan Rose'un elini tutarak arabaya kadar götürdü. Arabaya binmesine yardım ederken bile elini bir an olsun bırakmadı. Onun için endişeleri gördüğü an son bulsada öfkesi gittikçe artıyordu. " Şey.." Brendan Rose'u susturacak şekilde üzerine eğildi "Ben korktum Rose.. Hayatımda ilk kez güçsüz kaldığımı hissettim.. tüm kemiklerimin kırıldığını hissettim.. ve inan bana karıcığım senin yokluğun bana çok şey anlattı. O yüzden sus ve Tanrı'ya dua et eve gidene kadar öfkem dinsin.." Rose ürkek bakışlarını Brendan'a sabitleyip yanağına ufak bir öpücük kondurdu. " Özür dilerim.." Brendan derin bir nefes çekti içine havayla beraber sevdiği kadından yayılan huzuruda aldı.. Artık emindi.. karşısındaki kadın kan gibi damarlarında akıp ruhuna işliyordu.. Lucifer yapmaması gereken günahı işlemişti cennetin en saf meleğine aşık olarak.. Asıl cehennemi şimdi yaşıyordu cennetin serabında..

Selim yukarıya çıkmakta olan karısını kucağına alarak çığlığını dudakları ile susturdu. Zorlukla ayrılarak karısının kulağına eğildi " Özledim seni Türk kızı.." Mihrimah yutkunarak genç adama baktı. Kelimeler dudağından dökülereke cümlelere dönüşemiyordu. Genç adam gülümseyerek odalarına girdi. Mihrimah'ı  yere bıraktı ancak kolları genç kızı esir etmişti. " Bana bak.." Mihrimah utanç yüklü bakışlarını bir türlü yerden çekemiyordu. Selim gülamseyerek genç kızın çenesinden tutup kendisine bakmaya zorlardı. " Bu hallerimize alışsanız iyi olur düşesim.. çünkü ben sizin yanınızda kendimi yeni yetme delikanlılar gibi hissed.." Mihrimah utançla Selim'in ağzını eliyle kapadı. Selim genç kızın parmaklarına sıcacık bir öpücük kondurarak yavaşça çekti. "Bıraksana konuşmakla niye zaman kaybediyoruz ki" dedikten sonra genç kızı arzuyla öperek kendine çekti..

Victoria dönen eşini gülümseyerek karşıladı. Yaşlı kont zayıflamış olsada iyi görünüyordu. Karısına yaklaşan adam gülümseyerek ilerledi. Uzun ve özlem dolu anlar artık son bulmuştu. " Victoria.. niye dışarıdasın hastalanabilirsin.." Victoria gülümseyerek eşine sarıldı. "Seni özledim Alexandre.." " bende sizi çok özledim.. kızlarım nerede.." "içerideler." Yaşlı adam eşiyle beraber içeriye kızlarının yanına geçti. Özlem artık son bulmuştu.. Alınan kararlar ise söylenmek üzere bekliyordu..

"Alexandre seninle önemli bir konu hakkında kdnuşmamız lazım" Yaşlı adam sorgulayan gözlerle eşine baktı. "Seni dinliyorum Victoria. " Victoria heyecanlı kocasının karşısındaki koltuğa oturarak ellerini birleştirdi. " Şeyy.. nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. Aslında çok güzel bir haber. Eminim duyunca sende sevineceksin." "Seni dinliyorum.." "şey lord Leonardo.. Jasmine ile evlemek istediğini söyledi aslında.." "Ne dedin sen.. O adam deli.. nasıl olurda böyle bir habere  güzel diyebilirsin.." "Bak dinle.." "asıl sen dinle beni.. öyle bir adama kızımı nasıl emanet edebilirim. Jasmine'nin neler yaşadığını biliyorsun. Eğer o bir daha böyle birşey yaşarsa toparlanabileveğini sanıyor musun?  Asla Victoria kızımın o adamla evlenmesine izin vermeyeceğim.. " "Ama ben bu evliliğu onayladığımı söyledim.." Yaşlı adam elini hırla saçından gecirerek ayağa kalktı. " Böyle önemli bir konuyu benimle  konuşmadan nasıl yaparsın. O benim kızım..  bunu bana sorman gerekirdi. En kısa sürede lord ile konuşarak bu konuyu kapatacağım ve sende bir daha bana sormadan bir iş yapmayacaksın." "Alexandre iyice düşünmelisin. Lord leonardo sadık biri." Yaşlı adam sert bakışlarını Victoria'ya sabitledi "sadık mı? Metreslerini bırakıp kızımıza sadık olacağını mı düşünüyorsun? O adam delirdi.. Bunu bile bile kızımı ona emanet edemem.." "ama.." "konuşma bitti.. " dedikten sonra hızlı adımlarla odadan çıktı.

'Mümkün olan en kısa zamanda sizi evimde ağırlamaktan memnun olurum.
Saygılarımla Lord Alexandre Beaufort.'

Leonardo içkisinden bir yudum alarak arkasına yaslandı. Lordun ne diyeceğini iyi biliyordu. Ancak o da bu karara saygı duyup onaylayacaktı. Neden bu konuyu bu kadar taktığını bilmiyordu.  Şuan daha makul onunla evlenmek isteyen birçok kadın ve onun gücünü kullanabileceğini uman babaları vardı. Ancak bunların hiçbiri umrunda değildi. O tek bir kişiyi istiyordu ve ne pahasına olursa olsun onu alıcaktı..

Jasmine eve yaklaşmakta olan arabaya baktı. Tıptı sahibi gibi ürkütücü ve soğuk duruyordu. Babasıyla olan konuşmasını merak ediyordu. Tek bir umudu vardı artık. Eğer babası lordun karşısında dik bir şekilde durursa belki o vezgeçebilirdi. Dolan gözlerini arabadan inen adama çevirdi. Leonardo kısık bakışlarıyla onu inceledikten sonra kafasıyla gelmisini işaret etti. 'Lanet şeytan..' Jasmine artık piyondu. En tehlikeli Şahın piyonu.. Ama Jasmine kararlıydı.. Gerekirse babasına tüm gerçekleri anlatır bu evlilikten hem kendini hemde kız kardeşini korurdu..

"İyi günler Lordum.. geç kaldığım için üzgünüm. Mektubunuz yeni elime geçti." "Sorun değil Lord Leonardo. Aslında konuyu uzatmak istemiyorum. Biliyorsunuz ki  uzun zamandır Londra da değildim ve siz de kızım ile evlenme kararı almışsınız. Bu beni onurlandırdı sizin gibi saygın birinden böyle bir teklif almak çok güzel. Ancak arzu edersiniz ki kızım ile konuşmam lazım." "Tabikide Lordum istereseniz çağırın.." Alexandre kızının böyle bir adamla evlenmeyeceğini biliyordu. Emin bir şekilde kızın çağırdı.. Jasmine ürkek adımlarla yanlarına geldiğinde her iki adamda kararlarından emin bir şekilde Jasmine'ye  bakıyordu. "Otursana kızım.." Jasmine babasının gösterdiği yere oturdu. "Jasmine seninde bildiğin üzere Lord Leonardo seninle evlenmek istiyor. Bu konu hakkına senin fikrini almadan cevap vermek istemedim. İyi düşün kızım evlenmek istilor musun?" Hayır der anlamındaki bakışları genç kızı umutlandırsa da ağzından dökülen cümleler yaşlı adamın buz kesmesine sebeb oldu.. " Evet babacığım.. Lord leonardo ile evlenmek istiyorum.." "Ne.." Leonardo zafer kazanmış komutan edasıyla çenesini kaşıdı.. kızıl şeytan artık onundu..

Leonardo hızlı adımlar gelen kızı gülümseyerek karşıladı.
"İyi günler Leydim. Sizi yeniden görmek beni çok mutlu etti. " Jasmine konuşmadan genç adama baktı. " babanızla evliliğimiz hakkında konuşmaya geldim. Şimdi beni iyi dinle.. Evlilik ile ilgili kararlı olduğunu babanı inandıracaksın aksi takdirde kız kardeşinizle ilgili hiç hoş olmayan şeyler gerçekleşir. Ve bundan tek zararlı çıkan o olmaz.." Jasmine az önceki umutlarının parçalanıp yüreğine battığını hissediyordu. "Beni anladın mı?" Sessizce başını sallayan kız göz yaşlarını elinin tersiyle sildi.

Bir sis gibi geçip giden adama baktı genç kız.. Gri gözlerinde ki zafer dik duruşunla birdi..

Merhamet duygusunu bilmeyen bir avcı acır mıydı avına.. bırakır mıydı onu özgürlüğüne.. ya oa sevebilir miydi onu incitmeden..

Gölgelerin DİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin