Bölüm 16

440 34 2
                                    

Yeni bölümmm.. Güzel bir de süprizim var sizlere umarım beğenirsiniz🤗🤗

Jasmine içinden korkusunu dindirecek dualar ediyordu. Tanrı biliyor ya almış olduğu bu karardan ölesiye korkuyordu. Karşısında oturan adama baktı. Saatlerce yapmış oldukları yolculuktan biraz olsun yorulmuşa benzemiyordu. Sert yüz çehresini incelerken genç adamın gri gözleri  kendisini buldu. " Sevişmek istiyorsan bunu şimdi de yapabiliriz sevgili karıcığım.." genç kız boğazına takılan tükürüğün yaratmış olduğu öksürük nöbetiyle Leonardo'ya baktı. Nefesini zorlukla düzelterek " Bu bu.. de di ğinizz assla.. olmayacak.. l..llorddm." Leonardo sinsi gülüşüyle genç kızın üzerine eğilip yanağına değen bir tutam saçını kulağının arkasına götürdü.. " Tabikide düşesim.. yalnız.. ben isteyinceye kadar.." sonrasında ise genç kıza bir böceğe tahammül ediyormuşçasına bakarak devam etti " ve inanın ki şuan hiç cazip gelmiyorsunuz.. sanırım bu arzularımı yine başkalarıyla gidermek zorunda kalacağım.." Jasmine sinirle genç adama baktı. Aslında onun başkalarıyla birlikte olması ya da metresinin olması umrunda dahi değildi ancak babası bunu duyarsa gerçek bir skandal olurdu. "Bu dediğiniz lordum ihtimaller dışı. Sevmeseniz de sadık olmak zorundasınız. Yemin ettiniz.. her erdemli.." Leonardo havaya kaldırdığı elini indirdi. Susması için  yapmış olduğu bu hareket işe yaramıştı. Genç kız kızgın gözlerini kendisine sabitlemiş ağzından çıkacak kelimeleri bekliyordu. "Yemin mi dediniz leydim. Birbirilerine aşık olan insanlar gerçek anlamda yemin eder. Ve ben size asla aşık değilim. Yoksa sevgili düşesim bana aşık mı oldu. Ne büyük ironi." Jasmine elbisesini sıkıştırdı yumruğunu iyice sıkarak genç adama baktı. "Umrumda bile değilsiniz. Aslında haklısınız benim yokluğumu başkalarıyla doldurabilirsiniz ancak bundan hiçbir zaman babanızın haberi olmayacak. " Leonardo hayatında ilk kez kahkaha atmıştı. Bu kadın gerçekten tuhaftı. Sonrasında ise aklına İsabel'in gelmesiyle durdu. Sanki ona karşı bir suç işlemişcesine derin bir nefes alıp ayağanı sıvazladı. Sonrasında ise derin bir sessizlik hakim oldu. Tıpkı ruhunda dinen fırtınaların sonrası gibi..

Selim gülümseyerek eşine baktı. "Nnasııll yanii sseenn emin misin?" Mihrimah heyecanla kocasına sarılarak yanağından öptü. "Baba oluyorsunuz beyim.." Selim için imkansız olan her serap bir bir gerçeğe dönüşüyordu. Mutluluk artık onların yanındaydı.. "Seni seviyorum sevgilim" "bende seni seviyorum lord Selim"..

Brendan sessizce karısının yanına uzanarak elini karnına koydu. Başını karısının saçlarına gömerek kokusunu derin derin çekti. Aşk buradaydı.. kollarının arasında uyuyordu. Aşka inanmayan bir adam iken şimdi kollarının arasında duran kadına baktı. Onun hırçınlığı Brendan'ın sükûnetine kast ediyordu. Önceleri alışkanlık olarak nitelendirirken artık açıkca belirtiyordu. Karanlıklar lordu aşık olmuştu. Önceden cennetteki melek olarak nitelendirdiği karısına baktı gülümseyerek. Artık öyle bir düşüncesi yoktu. Sevgili karısı kesinlikle kendisiyle yarışırdı. Minik cadının aklında ki tilkilerin kuyrukları  ise birbirine değmiyordu bile..

Leonardo eve yaklaşmanın vermiş olduğu rahatlamayla kravatını gevşeltip elindeki kitabını yanına bıraktı. Karşısında uyuyan genç kıza bakıp arabanın durmasıyla beraber bir süre genç kıza baktı. Uyandırmaya kıyamayarak yavaşça kucağına alıp arabadan indi. Taşlı yolu hızlı adımlarla geçerek merdivenlerden geçti. Kendileri için hazırlanmış odasına doğru ilerleyip dirseğinden güç alarak kapıyı açtı. Beyaz örtülerin üzerine dizlerini koyarak genç kızı yavaşça yatağına yatırdı. Derin bir nefes alarak genç kızın yüzünü inceledi. Ona her baktığında aklına İsabel geliyordu. Jasmine'ye çekildiğini görüyordu. Ancak birkez daha aşık olamazdı. Yine kaybedemezdi. Eğer ona kötü davranırsa Jasmine asla aşık olmazdı. Böylece yanında hep olurdu. Belki zamanla kendi duygularıda giderdi. Kendine küfür savurarak ayağa kalktı. 'Aşık olmayacaksın Lord Leonardo. Asla...'

Leonardo elindeki brendi kadeğini masanın üzerine koyarak sandalyesine iyice yayıldı. Artık evli bir erkekti ancak odasında uyuyan kız haricinde hayatında değişen hiçbirşey olmamıştı. Ona dokunmayacak hatta mümkün mertebe de onunla karşılaşmamak için elinden geleni yapacaktı. Onu dokunursa neler olabileceğini tahmin ediyordu. Aralarında gerilim büyük bir  patlama yaratacak şeklindeydi. Derin bir nefes alarak bardağına uzandı. Havaya kaldırarak kristal bardağa odaklandı "yokluğuna sevgili düşesimm.." dedikten sonra büyük bir yudum aldı.

Jasmine gerinerek gözlerini açtı. Simsiyah döşenmiş oda gün ışığında bile aydınlık değildi. Yatağın yan tarafına çevirdiği bakışları ile rahat bir nefes alarak doğruldu. Anlaşılan Lord bozuntusu dün akşam yanına gelmemişti. Arabada kucaklanıp sert kollarla taşındığını hayal meyal hatırlıyordu. Ancak yorgunluğu yüzünden tüm görüntüler kesik kesikti. Yavaşça yatağından sarkıttığı bacaklarından destek alarak ayağa kalktı. Odanın ortasında kendisi için hazırlanmış küveti görünce mutluluğu iyice arttı. Buna çok ihtiyacı vardı. Üzerindekilerden kurtularak kendini ılık suya bıraktı.. Huzuru tabikide çok sürmeyecekti.

Leonardo hızla açtığı kapının ardındaki görüntüyü düşünmediğinden kısa süreli şok geçirmiş olsada hemen kendini toplayarak kapıyı yavaşça kapadı. Genç kız küvete dayadığı kafasını kaldırmış gülümseyerek ona baktı. Sonrasında ise anın fartına vararak bacaklarını karnına doğru çekip ellerini kenetledi. "Senn senn.. ne hakla odama izinsiz girebiliyorsun hemen çık dışarı.." Leonardo umursamazca dolabına doğru ilerleyerek takım elbisesini çıkardı. "Bu evdeki sayısız haklarımdan biride istediğim odaya istediğim şekilde girebilmem düşesim. Buna alışsan iyi olur." Leonardo arkasını dönmüş gömleğinin düğmeleriyle uğraşırken Jasmine de havluyu gözleriyle aramaya koyuldu. Ancak ne yazıkki havlu kocası olacak adamın yanındaki koltukta duruyordu. Kısa bir süre ondan isteyip istememeyi düşündü hemen sonrasında ise bundan vazgeçti. Suyun altındaki tüm vücudu kasılmıştı. Avcısını izleyen ceylan gibi ürkek bir şekilde genç adama bakıyordu. Leonardo yanında duran havluyu eline alarak ensesindeki ve sırtındaki terleri sildi. Jasmine içinden ettiği küfürlerle "O havlu benimdi yalnız.. " Leonardo yana kıvrılmış dudağı ile havluyu genç kızın olduğu tarafa fırlatarak pantolonundaki düğmeleri açtı. "Bu.. buuraddda ssoyyunmayyı ddüşünnmüyorrsuun diimii.." "Tam da onu düşünüyorum karıcığım.." Jasmine sımsıkı kapalı gözlerinle yerdeki havluyu bulabilmek için eliyle herbir alanı taradı. Leonardo pantolonunu giyip genç kızın bulunduğu tarafa doğru yürüyerek yerdeki havluyu alıp genç kızın eline tutuşturdu. " Hızlı bir şekilde hazırlanıp aşağıda ol.. bu evin kurallarından biri yemeklere geç kalınmaz.. " dedikten sonra ceketini alıp odadan çıktı. Jasmine tutmuş olduğu nefesi bir solukta vererek kapanan kapıya baktı. Elini hızlı bir şekilde atan kalbinin üzerine koyarak derin derin nefesler aldı. Açıkcası işine gelirdi onunla aynı sofrada oturmak istemiyordu. Yinede elindeki havluyu üzerine sarınarak hazırlanmaya başladı.

Leonardo elindeki gazetesinin sayfasını çevirerek keskin gözlerle genç kıza baktı. Acıkmış olmalıydı. Ancak doyacak kadar henüz yememişti. Büyük olasılıkla  sebebi kendisiydi. "Yemeğini bitir artık.. bu hızla yemeye devam edersen akşam yemeğine kadar kalkamayacağız.." Jasemine ağzına attıgı lokmayı yuttuktana sonra genç adama baktı. "Siz isterseniz kalkabilirsiniz lordum.." Leonardo havaya kalkan tek kaşıyla genç kıza baktı "kahvaltı bitti Jasmine.. İstersen sonrasında atıştırmalık birşeyler yersin.. "dedikten sonra ayağa kalkarak kapıya yöneldi "bu arada akşam yemeği 8 de sakın geç kalma. Ac kalırsın.." Jasmine dolan gözlerini önündeki tabaktan ayırmadı. Konuşmak için ağzını birkaç defa açıp kapamış olsa dahi tek bir kelime edemedi. Ailesi için büyük kararlar almıştı. Ancak almış olduğu herbir karar onu karanlığa doğru itiyordu..

Gölgelerin DİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin