DİSEPNİ ~5

174 43 5
                                    

...

Evden ilk çıkan Cuddy'nin ardından Criss'te
" Eee ne duruyoruz kızlar? Üzerinize kalın birşeyler giyin, gece yolculuğu soğuk olur "
diyerek kapıya yönelip Cuddy'nin yanına, bahçeye çıktı. Bende kapının arkasında, vestiyerde asılı duran siyah montumu kolumun üstüne attıp, Bennet'ın kırmızı montunuda
" Al canım "
diyerek uzattım. Tebessüm ederek
" Ben bahçeye çocukların yanına çıkıyorum, kapıyı sen kilitlersin "
deyip anahtarı eliyle havaya fırlattı. Havada şıngırdayarak süzülen anahtarı yakalamak için parmak ucumda hafifce zıplayarak düşmekte olan anahtarı parmak uçlarımla yakaladım. Bennet'ın bu çocuksu hareketine kendi kendime gülmeye başladım.

Evde açık kalan pencere, bahçe kapısı, lamba var mı diye evin içinde son kez bir göz gezdirdim. Olağan dışı birşey olmadığı anlayınca kapının dış tarafına çıkıp, elimi kapı koluna uzatarak kapıyı kendime doğru çekip kapattım. Kilitlemek için anahtarı deliğine sokmaya çalıştım ama evimin anahtarı deliğe oturmuyordu. Anahtarı değiştirmek için geri çekildiğim sırada kapı biranda kıyılaşmış açılmaya başlamıştı.

" Tam kapatamadım heralde " diye iç sesimle konuşurken
" Yardım edeyim mi güzelim ? "
diye yine arkamdan sinsice yaklaşan Cuddy yüzünden irkildim.
" Yok ben hallederim teşekkürler "
diyerek gözlerimi gözlerinden devirerek ayırıp kapıya doğru tekrar yöneldim. Anahtarı elimle tekrar deliğine oturtmak için uzandığımda bu seferde saçlarım önüme düşerek engel oldu. Sinirlenmeye başlayarak bileğimde ki lastiği saçlarımı dağınık topuz yapacak şekilde hızlıca saçıma geçirdim. Sinirden gerilmiş, boynumu sağa doğru yatırıp kıtlattım sonrada derin bir nefes alarak anahtarı deliğine düz bir şekilde yerleştirdim.

" Tık! " Kapı sonunda kilitlenmişti, sanki zafer kazanmış edasıyla yüzümde yayılan gülümsemeyle arkamı döndüm. Gördüğüm manzara karşısında kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum. Üçüde arabanın gövdesine yaslanmış, kollarını göğüs hizalarında birleştirmiş baygın gözlerle beni bekliyorlardı.

" Evet gençler artık gidebiliriz "
diyerek kapının basamağından aşağı inip yanlarına doğru ilerlemeye başladım.
" Hiç kitleyemeyeceksin sandım "
diyen Bennet anahtarı bana verdiğine pişman olmuşcasına elimden anahtarı çekip aldı ve anahtarı bavulu anımsatan kocaman kol çantasının derinliklerine bıraktı.

Garajın önünde iki araba vardı. Biri kırmızı spor araba (Cuddy'nin olmalı), diğeri ise 4x4 siyah bir jipti. Benim gözlerim lüx arabalar arasında mekik dokurken araya Criss'in sesi girdi.
" Gideceğimiz yol arazi, çamurlu ben benim jiple giderim derim. Size uyar mı ? "
Bende
" Bana uyar "
diyerek Criss'in yanına doğru bir adım attım. Bennet ve Cuddy'de bir süre bakıştıktan sonra olur anlamında başlarını aşağı yukarı doğru salladılar.

Criss
" Çok zaman kaybettik "
başını kolunda ki saate eğip tekrar bize yöneldiğinde
" Güneş batmadan orda olmalıyız. Gece vakti o arazide kaybolmak istemem "
diyerek yüzüne çarpık bir gülüş yerleştirdi.

DİSEPNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin