"Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir." (BAKARA-153)
Hayatın insanın yüzüne ne zaman güleceği belli değildir..kimi zaman küçük bir çocuğun en çok istediği oyuncağa kavuşması, kimi zaman fakir bir babanın evine sıcak ekmek götürebilmesi, kimi zamanda insanın en değerlisine kavuşmasıdır hayatın ona gülümsemesi..
Doktorun sorusunu cevaplamayan Ammar bana bakmaya devam ediyordu. Ammar cevap vermediğini hatırlamış olacak ki gözleri hala benim üzerimdeyken cevap verdi.
"Hayır" dedi. "tam çıkartamıyorum kime ait olduğunu" hatırlamamıştı. yaşasın içimden sevinç danslarımdan en çılgınını yapmak kahkahalar atmak gelsede kendimi tutum aslında çalıştım demek daha isabetli olur gülmemi ne kadar bastırmaya çalışsam da pek mümkün olmayıp hafif bi tebessüm yüzümde peydah oldu, o sevinçle yumruklarımı da sıkmıştım. Ammar bunları fark etmiş olacak ki, zaten fark etmese ayıp o kadar dikkatli bakıyor ki ben bile kendi yüzüme o derece dikkatli bakmadım. Ama bu sevinçim doktorun konuşmasıyla yarıda kaldı
"Ecrin hanıma aitti. baştada da dediğim gibi Ecrin hanım iyileşmeniz için elinden geleni yaptı. her gün düzenli olarak sizle konuşmaya geldi. başınızdan hiç ayrılmadı" dedi doktor her şeyi ifşa ederek. Ah be doktor! ne diye konuşursun ki hastayla doktor arasında sırlar olabiliyorsa, doktor ve hasta yakınıyla da sırlar olmalı demi, ama haksız mıyım?! Ammar'ın gerçekleri öğrenmesiyle ister istemez yüzüm düştü. Ammar'a bakamıyordum utançtan.
"peki duyduğum şeyler gerçekti yani" dedi tek kaşını kaldırarak sonra doktora döndü "bi hayal ürününden ibaret değildi?" diye sordu.
"hayır değildi. bundan sonra çok kritik dönemlerimizden birisi başlıyor Ammar bey çok dikkatli olmalıyız. dikişlerinizin patlamaması lazım eğer patlarsa kanamanızı zaten zor durdurmuştuk, ikinci sefere durduramayabiliriz. ve sizi 1 ay boyunca gözlem altında tutacağız. 2 hafta kadar sonrada dikişlerinizi aldırmaya geleceksiniz" ben kafamı otomatik olarak olumlu anlamda sallarken Ammar şikayetçi sesiyle:
"ben 1 ay burada duramam, 2 gün duracağıma şükredin." deyip gözlerini devirdi. doktor:
"şimdi siz kafanızı bunlara yormayın,dinlenin. ne zaman çıkacağınıza bakarız"
"Tamam doktor bey" diye tasdiklemdim doktor beyi Ammar'ın bana olan kötü bakislarıni umursamadan "söylediğiniz şeylere dikkat ederiz inşallah" doktor hafif tebessüm edip kapıya doğru ilerledi. Ammarla odada tek başımıza mi kalacağız?! Hayır olmaz! Buna hazır degilim. Daha yeni kötü kötü baktı niye baktı anlamadım ama hadi neyse biraz öncede uzun uzun gözlerini ayırmadan bakmıştı ne yapsamda baş başa kalmasak... Doktor birden arkasını döndü birşey unutmuş gibi:
"Ha! Bu arada son birkaç test için bazı şeyler gerekiyor yapması için bi hemşire göndericem o zamana kadar uymasınız iyi olur uykunuz bölünmesin" bu doktorda bi safınız belli etmiyor adama benden yana mısın, Ammar'dan yana mısın? Doğru söyle demek gelsede zorla susturdum. Ama hakikaten adamın safı belli değildi bi beni ispiyonliyo bide kurtarıyor. Daha fazla içimdeki çekişmede kalmamak icin ben doktora cevap verdim. Bir yandan da Ammar'ın göz devirmesini izledim.
"Tamam doktor bey uyumaz o" benim cevap verdiğimi duyan Ammar yine sinirli kötü bakışlarını üzerime yolladı
"Ecrin'cim ben konuşabiliyorum biliyorsun demi?" bunun üzerine susutum ne diyim resmen adam çok konuşuyorsun Ecrin dedi. Ama içimden konuşuncada hiç tadı olmuyo ki be Ammar. Doktor:
"Ammar bey çok şanslısınız eşiniz sizi çok seviyor. Yorulmanıza bile kıyamıyor. Siz konuşup yorumlayın diye sizin yerinize kendisi konuşuyor" dedi yüzündeki sırıtışla, adam resmen dalga geçti. Yaşlı felan ama baya yerdi beni anladım bu adam kesinlikle Ammar'ın tarafında, pis doktor hayali dil çıkartmalarımdan yolluyorum sayın dç. dr. BAHRİ YILMAZ bey! Ammar da gülüyor bide rezil oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asir
SpiritualBütün planlar tıkırında ilerliyordu bu zor çetin hayatta.... Ta ki planları bozan kaba sert bir adam gelene kadar .... _-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_ -Ecrin hadi" dedi Abim sesini çıkarmadı biraz düşündü sonra bana yaklaştı. Az önce sıktığı kolumun ta...