《Onlar, iman edip kalpleri Allah'ın zikriyle yatışan kimselerdir; evet Allah'ın zikri ile kalpler yatışır!»(Rad 28)
Sevgi ne büyük nimetti. İnsanoğlunun ne kadar ihtiyacı vardı sevildiğini bilmeye, sevgiyi hissetmeye ve sevmeye bazen; bir insanı, bir işi, bir çiçeği, herhangi bir şeyi... Ama en çok Allah sevgisine ihtiyacı vardı insanın. Fıtrattı buydu çünkü yaratıcısını sevmeli ve ona kulluk etmeliydi. Yoksa insan insanlıktan çıkıyordu. Doyumsuz oluyordu mesela, hiç birşey tatmin etmiyordu onu. Ne kendine ne de bir başka yaratılmışa merhamet duymuyordu. Huzuru ararken sevgisizlikten yok oluyordu. Oysa ki huzur O'nun kapısındaydı. Öyle ya Allah Rasülü bir hadisinde ayakkabı bağcığını bile O'ndan istememizi söylüyordu. Buyurmamışmıydı "Rabbim, dualarınız olmasa size değer vermez." diye. Ecrin de hep dua ediyordu. Sabırla istemesi gerektiğini biliyordu. Sabır en guzel nimetti. Her elini açtığında gönlüne dolan huzuru tarif edemezdi. Bugün yalnız açmamıştı ellerini küçük dostuda onunla dua etmek istemişti. O kadar güzeldi ki küçücük ellerini açmış herkes iyi mutlu olsun diye dua ediyordu. Ecrin kalkıp seccadesini topladı. Dışarda yağmur yağmasına rağmen camları açtı. Toprak kokuyordu, derince içine çekti.
Küçük kızda genç kadının yanına geldi. Ecrin gibi derin nefes aldı. Sessizdi küçük kız, normal hallerine göre. Daha fazla dayanamadı
"Ecyin abla onu özledin mi?" Diye sordu. Ecrin
"Kimi Esracım?"diye sordu
"Kimi olcak akillım kocanı " dedi masum bir edayla arkasından gülmüştü.
"Özledim."dedi genç kadın derin nefes alarak. Kücük kız bu defa üzgün bir ses tonuyla:
"Üzülme Ecyin. O gelicek. Çünkü babalar anneleri bıyakmaz. Bazen babamda uzaklaya gidiyo annemde sen gibi hep camda bekliyo. Babam hep geyi geliyo Ecyin. Üzülme oda gelicek." Dedi. Ecrin içinden 'umarım' dedi. O da çok istiyordu gelmesini. Özlemişti onu farklı bir his vardı içinde uyusa ve bunlar kabus olup silinseydi hafızasından... Gelseydi Ammar bir kere sarılsalardı. Iyi oldugunu görse, gülseydi yeniden söz veriyordu. Ona bir daha kafa tutmayacaktı. Yerdede yatırmayacaktı. Son kez görememişti bile onu. Belki de hala çok kızgındı ona, kırılmıştı, vazgeçmişti ondan. Öyle olmasın istiyordu kalbi. İçin için yalvarıyordu Rabbine, ondan vazgeçmesin diye. Gözünden bir damla yaş süzülmüştü bile. Şuan şurda saatlerce ağlasa az gelirdi belki de. Ama bu çare olmazdı, biliyordu. Bunun için kapattı gözlerini toprağın kokusunu tekrar içine çekti . Sonra yüzünde hissettiği yumuşak ellerle açtı gözlerini. Küçük kız camın önündeki çıkıntıya çıkmış gözlerini siliyordu. Ama onunda Ecrin den farkı yoktu. Gözleri dolu dolu olmuştu. Küçük kız:
"Ağlama Ecyin o gelicek, gelicek seni alıcak yine evine gidiceksin." Dedi. Ses tonu ağlamaklı çıkıyordu. Ecrin kendine kızdı. Küçücük çocuğu da ağlatmıştı. O da ķüçük kızın yanağından süzülen yaşları sildi.
"Gelicek bak ben ağlamıyorum sende ağlama "dedi. Küçük kız:
"Tamam ama âğlaysan gelince seni o abiye söyleyim." Dedi tehdit edermiş gibi . Ecrin tebessümle cevap verdi bu koca yürekli kıza ...
Küçük kız gitmisti. Burası onun için güvenli degildi. Bu yüzden arkadaki onlar için ayrılan bölüme gitmisti. Gizli saklı geliyordu zaten. Bunun tehlikeli olduğunu anlatmaya çalışsalarda inatçıydı, dinlemiyordu kimseyi.
Günler geçmiş ne gelen vardı ne giden Murat'ın gelmemesi onu mutlu ederken Ammar dan ses çıkmaması onu hayal kırıklığına sürüklüyordu. Bu dört duvar arasında dua ediyor namaz kılıyor ve Allah’tan yardım diliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asir
SpiritualBütün planlar tıkırında ilerliyordu bu zor çetin hayatta.... Ta ki planları bozan kaba sert bir adam gelene kadar .... _-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_ -Ecrin hadi" dedi Abim sesini çıkarmadı biraz düşündü sonra bana yaklaştı. Az önce sıktığı kolumun ta...