Kan

3.5K 217 28
                                    

"Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza geleni herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır. "(HADİD-22)

Bunu nasıl yaptım bilmiyorum. Hangi cesaretle Ammar'ın önüne geçerek onu sakinleştirmeye çalışıyorum ki... buda her insanın düşünmeden yapdığı bir şeydi, karşındakinin tepkisini bildigin halde bile isteye o şeyi yapmak sonunun ne olacağını düşünmeden, kırılmayı, dargınlığı göze alarak...

Ammar beni oldukça şaşırtan hareketi yapıp elini çekti. Ben daha neye uğradığımı bilmeden sağ eliyle beni kendine çekip sarıldı. Ben şok, ben iptal, ben wefat şuan Ammar bana sarılıyor, benim vesilemle oluşan siniri benimle mi atmaya çalışıyor?

"Tamam sakinim" diye tekrar etmeye başladı fısıltıyla, benim kan yanaklarıma ulaşırken. Hey kalp, hey mide sende mi? Hey hey hey ne oluyo size çabuk eski halinizi alın... ben içten içe iç organlarıma kızarken Ammar'ın beni bırakmadan eski haline dönmeyeceğini biliyordum. Bunu bilmek beni daha kötü yapıyordu.

Ammar bana sarılmaya devam ederken ellerim ne yapacağını bilmez bir şekilde yan taraflardan sarkıyordu. Ammar benden yavaşça ayrıldığında öyle bön bön Ammar'a bakmak yerine koşarak mutfağa gittim. Kalbimin atışının, midemin kasılmalarının ve yüzümün renginin eski halini almasını bekledim bir müddet...

İçerideki havayı sakinleştirmek, bir nebze olsun rahatlatmak için aklıma film izlemek geldi. Belki dalarsa başka şeylerle uğraşırsa sinirini unuturdu. Filmin yanında yiyebilmek için abur cubur, mısır, ve Niğde gazozlarını alıp bir tepsiye koydum. Salona götürüp orta sehbaya koydum. Biraz önce hiçbir şey yaşanmamış gibi hareket etmeye başladım. Eğer öyle yapmasam tekrar o ağır hastalık gibi olaylara maruz kalacaktı vücudum...

"Hadi film izleyelim"dedim en sevecen halimi kullanarak. Ammar bana 'iyi mi bu kız' bakışlarına aldırmadan sevecen halimle cevabını beklemeye başladım. Koltukta biraz yana kayarak bana yer açtı. En göz alıcı gülümsemelerinden birini bahşetti.

"Ne izliyoruz?"

"Bilmem"deyip tam koltuğa oturacaktım ki Ammar'ın söylediği şeyle oturamadım.

" CD'ler orada" dedi. Televizyonun yanındaki kapaklı dolabı göstererek "içlerinden bir tanesini seç izleyelim"dedi. Dolabın yanına gidip filmleri karıştırmaya başladım. Kararsız kalınca gözlerimi kapatıp bir tanesini elime aldım. Gözlerimi açıp CD'ye baktım. CD'yi Ammar'ın görebileceği sekilde kaldırıp:

"Ghajini izleyelim mi?" dedim. Başını salladı. Tepsiyi ele geçirmiş sömürüyordu. Hemen filmi açıp yanına gittim. Bende tepsiden bikaç bir şey alıp yemeğe başladım. Filmin başları çok güzeldi ama biraz mide bulandırıcı bir güzellikti. Adam resmen adamın karnı musluğu sapladı sonra musluğu açtı ve kan akmaya başladı buraya kadar her şey normaldi, en azından bizim için. Adam eve geldi, üstünü çıkarmaya başlıyacaktı ki gözlerimi kaçırdım ama birden gözlerim karardı. Etrafıda göremez hale geldim. Bu normal kararmalardan değildi. Ammar ellerini gözlerini kapatmıştı. ben:

"Ammar ne yapıyorsun?" deyip ellerini gözlerimden çekmeye çalıştım. Ama Ammar Bey izin vermiyordu.

"Film güzel değil! başka bir şeyi izleyelim" dedi. Ellerini gözümden çekti. Hemen kalkıp filmi çıkardı. O CD'lere bakarken ben gülmemi tutmaya çalışıyordum. Ammar bunu fark etsede takmayıp:

"Ayet Ayet Cinta'yı izliyoruz." dedi. Ben daha fazla kendimi tutamayıp gülmeye başladım bana döndü.

" Ne gülüyosun?! Sakın gülme! Adamlar sapıksa, ben ne yapayım?!" dedi. Bunun üzerine dudaklarımı birbirine bastırıp elime fermuar çeker gibi götürüp getirdim. Filmi açıp yanıma geldi. İzlemeye başladık bir müddet sonra Ammar'ın canı sıkılmıştı belli, napalım o istedi bu filmi. Ama film benim için öyle değildi hala heyecanla izliyordum. Fahri ne gıcık bir çocuk çıktı ya resmen kızının üstüne kuma getirdi. Tamam helal amenna ve sadagna ama ikisini de eşit davranabiliyor mu? eğer davranamıyorsa bu caiz değildi biliyo demi! Ay çok sinirlendim!!!

AsirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin