"(Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır." (NUR-30)
İsra arabanın kapısını kapatıp apartmana gitti. Arabada sessizlik vardı. Kafamı bile kaldıramıyordum, fark etmeden yine ellerimle oynamaya başlamıştım. Ammar derin bir nefes alıp geri verdi. Ne söyleyeceğini bilmeyen bir tavrı vardı. ama yinede bu sessizliği bozarak konuştu;
-Farkındayım, biraz ani bir evlilik oldu. Ama bu kadar erken olmasına sen sebep oldun.-tekrar derin bir nefes aldı- her kırıldığında çekip gider misin bilmem ama bundan sonra nereye gidersen hatta balkona çıkarken bile bana haber vericeksin"dedi susutu. hiçbişey demedim. yüzüne baktığımda gözleri kapalıdı. elleri direksiyonu sıkıyordu. bişey söyliycek ama söyleyemiyor gibiydi.
Söylemeye karar vermiş olmalı ki konuşmaya başladı;-o zaman söylediğim kelime seni kırmış olabilir, haklısın da. Ama o zaman sinirliydim. Sinirliyken üzerime gelinince de böyle tepkiler verebiliriyorum."cevap vermem gerektiğini biliyorum ama ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. hani şu izlenme hissi var ya şuan tamda o hissi yaşıyorum. Ammar bana bakıyordu ve suan elim ayağım birbirine dolanıyordu. Söyleyeceklerimi de toparlayamıyordum ki böyle olunca bundan dolayı araba hala sessizdi. Cevap bekliyordu ama beni böyle izlerken ona cevap veremiyeceğimi bilmiyordu. Ben sessizce bunları düşünürken kapı açıldı. Kapıyı açan kahramanıma bakınca yüzümden tebessüm yayıldı.
- Ecriiinnn "deyip boynuma atladı.
- Tatlım"dedim ve ona karşılık verdim. Çaktırmadan Ammar'a baktığımda o da tebessümle bize bakıyordu. Hemen önüme dönüp;
-Yiğit hadi eve gidelim" dedim ama aslında Ammar'a söyledim. Hiçbir tepki vermediğinden kapıyı açıp ilk Yiğit'i çıkardım sonra bende çıkıp Yiğit'in elini tuttum. Temiz havayı(!) içime çektiğim sıra Yiğit seslendi;
-Ecrin bugün nereye gittin? " sorduğu soruyla meraklı gözlerle bana baktı. Gülümseyerek sorusunu cevapladım
-kuzenime gittim canım"
- bana çikolata getirdin mi? Alacaktın söz vermiştin."dedi dudaklarını büzerek. Allah Allah ben ne zaman söz verdim. Tek kaşımı kaldırarak;
- Ne zaman söz vermiştim ben bunun için"
- 1 ay önce parktan gelirken çikolata istemiştim 'yanımda para yok başka zaman alırım söz ' demiştin"dedi. Ben ağzım açık Yiğit'e baktım.
-Yiğit o zamanı hatırlıyor musun ben bile unutmuşum " bu çocuğun beyni zehir gibi maşallah her şeyi hatırlıyor. Ama işine gelenleri daha bi hatırlıyor. Yiğit kolumu çekiştirerek
-Ecrin hadi çikolata almaya gidelim. Hadi hadi" deyip çekiştirmesine devam etti. Ne yapıcam daha demin Ammar 'nereye gidersen benden izin al' demişti. Aff!!
-hadi Ecrin lüüüütfeeeen, hadi lütfen lütfen gidelim "dedi elimi daha cok sallayarak
-tamam gidelim ama önce Ammar abinden izin almamız lazım" dediğimde Yiğit;
-ne duruyoruz o zaman hadi hemen gidip izin alalim sonrada çikolata almaya" dedi ellerini çırparak. Bıraktığı elimi tekrar tutarak arabadan çıkan Ammar'ın yanına çekiştirdi. Çekiştirlirken kendi kendime telkin ederek 'yapabilirsin Ecrin alt tarafı bi izin' derken Ammar'ın yanına gelmiştik bile 'ne oldu' dercesine bize bakıyordu. Derinbi nefes alıp Yiğit'i göstererek;
-Yiğitle çikolata almaya gidebilir miyiz?"dedim. Sesim özgüvenli çıkmıştı buna içten içe sevinirken Ammar;
-tabi bayanlar önden" dedi elini yolu işaret ederek. Şaşkınlıkla;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asir
EspiritualBütün planlar tıkırında ilerliyordu bu zor çetin hayatta.... Ta ki planları bozan kaba sert bir adam gelene kadar .... _-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_ -Ecrin hadi" dedi Abim sesini çıkarmadı biraz düşündü sonra bana yaklaştı. Az önce sıktığı kolumun ta...