6.Bölüm

143 63 10
                                    

Bir saattir kilitli kapının arkasında Burak'ı dinliyor,Aysima'nın sorularını cevapsız bırakıyordum.Evet,bir saattir lavabonun kapısının arkasına yaslanmış,öylece kalakalmıştım.Her damlanın ardından daha çok yorulduğumu hissediyordum.Ortam sessizleşince gözlerimi kapattım,başımı ellerim arasına aldım.

Küçükken düştüğümde öylece kanayan yaralarıma bakardım.Neden sonra annemin yanına topallayarak gider,kızacağını bile bile yaramı ona gösterirdim.Ben hıçkıra hıçkıra ağlarken annem kanayan yaralarımı temizler,bir taraftan da azarlardı.Yaramın üzerine yara bandı yapıştırarak beni yatağıma yatırır,hangi vakit olursa olsun uyumam için saçlarımı okşayıp güzel sözler söylerdi.Güya uyuyunca geçecekti!
Bu yalana o kadar kanmıştım ki,yatağa yatar yatmaz uyurdum.Günler geçtikçe yaram daha az acırdı ve kabuk bağlardı.
Kabuk düştüğünde yaranın izi kalırdı ve her baktığımda o günü anımsar,acısından gözlerim dolardı.

Keşke her şey sadece kanayan dizimden ibaret olsaydı!
Keşke bir ömür boyu kapanmayacak yaralar hiç oluşmasaydı!
Keşke hafızamdan ve kalbimden çıkarmam gerekenleri tek seferde çıkarabilseydim!
Keşke eski masum hallerime dönebilsem,sadece dizimdeki yaram için ağlayabilseydim!

Kapı kolundan çıkan garip ses ile kendime geldim.Daha ne olduğunu anlayamadan Burak'ın içeri girmesiyle toparlanmaya çalıştım.Burak yanıma çökerek bana sarılmak için kollarını uzattığı sırada bende kollarımı uzatıp acınacak halimle ona sarıldım.Evet,acılar beni hissizleştirmiş olabilirdi lakin şu an sevgi duygusunu en uç noktalarıma kadar hissedebiliyordum.

Kokusunu içime çekerken bendeki onu fark ettim.Kollarımı yavaşça çekerek gözlerimi,gözlerine kenetledim.O gözlerindeki hiç sönmeyen ışığı ile sanki bana umut veriyor,tüm geçmişimi unutturuyordu.Ayağa kalkarak kolumdan tuttu.Beni odama çıkartırken çaresizliğimin en net halini görebiliyordum.Sessizce yatağa yattığımda alnıma gelen öpücükle kan dolaşımımın hızlandığını hissettim.Evet,yıllar önce annemin yaptığını şimdi o yapacaktı.Burak saçlarımı okşarken gözlerimin yavaşça kapanmaya başladığını fark edebiliyordum.

***

"Hadi canım kalk!" dedi Burak kolumu hafif dürterek.Gözlerimi hafif aralayarak odaya tik tak seslerini yayan saate baktım.Sabah namazı vaktiydi.Yataktan doğrularak lavabonun kapısına geldiğimde yerde gördüğüm alet kutusuyla dün geceyi anımsadım.Kafamı kaldırdığımda kapı kolunun kırılmış olduğunu gördüm.Kutuyu yavaşça kenara ittim.Kutunun yerle çıkardığı sesten istemsiz olarak kasılmıştım.Aysima'nın kalkmış olabilme ihtimaline karşı odasına bakmak istedim ayrıca onu dün gece odama çıkarken de görmemiştim.Ayaklarımı sürüyerek kapısını açtım.Mışıl mışıl uyuyordu.Yatağının yanına gelerek alnına bir öpücük kondurdum.Ellerim saçları arasında gezinirken gözüm elinde sıkıca tuttuğu resme kaymıştı.Kendi yapmış olmalıydı.Parmakları arasından yavaşça kağıdı alıp doğruldum.Kağıda bizi çizmişti,ailemizi.Kağıdı sıkıca tutarak kalbime bastırdım.Üstünü örterek kağıdı başucuna koydum ve odadan çıktım.
Abdestimi alarak namazımı eda etmenin huzuruyla yatağa uzandım.

***

Uyuyamamanın verdiği huzursuzluk ile kalktım.Burak hala uyuyordu.Parmak uçlarıma basarak mutfağa indim.Onlara güzel bir kahvaltı hazırlamak için kollarımı sıvadım.Çay suyunu ocağa koyarken dolaptan sucuğu çıkarttım.Etrafa yayılmış olan sucuk kokusundan ötürü Aysima'nın yanıma gelmesi uzun sürmezdi.Reçelleri kaplara katarak masaya koydum.Bal ve tereyağını çıkartırken ekmekleri de ısıtmayı unutmamıştım.Kahvaltıyı hazırlarken akşam arkadaşımın düğünü olduğunu hatırladım.Daha doğrusu benim değil,Burak'ın arkadaşıydı.Benim bu koca şehirde bir tanıdığım bile yoktu.Hoş,bunun için gelmiştim ya buralara!Fakat bazen bu duruma üzülmüyor değildim.Ama sonuçta şu anda hayata bir beyaz sayfa açmıştım ve bu sayfayı karalamakla meşguldüm.
Aysima'nın "Günaydın anneciğim!" demesiyle yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamamıştım."Günaydın kızım!" diyerek dağılmış saçlarını düzelttim.Ona sarılarak "Hadi koş babanı çağır,kahvaltı hazır." dedim.Aysima arkamda duran masaya bakarak gözlerini irileştirdi.Açık kalan ağzını kapatarak Burak'ı çağırmaya gitti.Çayı ocaktan alarak masaya oturdum.Çayı bardaklara doldururken Burak ve Aysima da gelmişti.

Savrulan Küller (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin