SESSİZLİK

152 39 2
                                    

Karanlık neden korkuturdu insanı? Herşeyi gizlediği içinmi,yoksa önümüzü göremediğimiz için mi? Bence çoğu insan önünü göremediği için korkardı karanlıktan.Peki ben neden korkuyordum? Önümü göremediğin için mi yoksa herşeyi gizlediği için mi? Sanırım bilmiyordum,bilmediklerimin arasına bir şey daha eklenirken canım sıkılmıştı,ben ne çok şey bilmiyordum öyle.

Sessiz ve karanlık olan limanda, yaklaşık yarım saattir bekliyorduk.Erez'le birlikte teslimata gelmiştik, fakat malları getiren tekne hala gelmemişti. Erez elindeki telefonu bir kez daha çevirdi ve sinirle ofladı.Elindeki telefonu çevirip duran Erez'le göz göze geldiğimizde bana sıkıntılı bir şekilde baktı ve elini beline götürdü.Ben ne yaptığına bakarken o belinden bir silah çıkarıp elime verdi. Elimdeki silaha bakıp dikkatle incelemeye başladığımda nasıl kullanacağımı düşünüyordum.Acaba Erez bunu bana verirken ne düşünüyordu.Sanırım sıkıntıdan düşünme yetkisini kaybetmişti koskoca Erez Çağhan.Erez'e kısa bir bakış atıp silahı tekrar incelemeye başladığımda filmlerde gördüğüm gibi yapıp silahın kafasında ki emniyeti açtım.Herhangi bir aksiliğe karşı silahı havaya tutup tetiğe bastığımda silah büyük bir gürültüyle patladı.Heyecanla Erez'e döndüğümde Erez'in silahını çıkartmış olduğunu gördüm.Bana sinirli,sinirli bakan Erez,elimdeki silahı alıdığı sırada tekne de limana gelmişti.Erez bana bakmayı bırakıp adamlara emirler verirken bende onları izliyordum.Erez adamlara yapması gerekeni anlattıktan sonra tekneden bir kaç metre uzaklıkta ki tıra doğru gitmeye başladı.Gözlerimi Erez'den çekip gereğinden fazla büyük tekneye diktiğimde içindeki kocaman ve bir sürü sandık beni şaşırtmıştı.Umarım bu sandıkları, tıra biz taşımazdık.

Erez tırı tekneye yaklaştırabildiği kadar yaklaştırıp yanıma geldiğinde elimden aldığı silahı tekrar verdi.

—Bak, bunlar bizim adamlarımız değil, dikkatli ol ve yamuk yapana acımadan sık.

Ne saçmalıyordu,tabikide böyle bir şey yapmayacaktım.Kimseye zarar vermeyecektim.Zaten istesemde kimseye zarar veremezdim ki ben.En son yetimhane de Poyraz'a saldıran çocuklardan birine  zarar vermiştim ve bunu birdaha yapamazdım.Çünkü hissettirdiği duygu berbattı.

—Erez ben yapamam.Kimseye zarar veremem.

—Güzelim.Eğer sen onlara zarar vermezsen onlar sana zarar verir.Eğer  yanlış birşeyler yaparlarsa,onlara yanlış yapmalısın,ki birdaha yanlış yapamasınlar.

Tane,tane, konuşarak beni ikna etmeye çalışıyordu,fakat ben yapamazdım.İsterlerse gelsinler kafama silah dayasınlar ben yinede kimseye zarar veremezdim.Zaten o çocuğada Poyraz'a bir şey olmaması için zarar vermiştim.Ben kesinlikle kimseye zarar vermeyecek,yanlışta yapmayacaktım.Ama bunu Erez'e söyleyerek konunun uzamasını istemediğimden kısa bir "tamam" cevabıyla konuyu kapattım

Erez'le biz konuşurken adamlar çoktan tırı yüklemişlerdi ve arabalarına yerleşiyorlardı.Erez adamların tırı yüklediğini ve herşeyin hazır olduğunu görünce hala elimde tuttuğum silahı aldı ve belime yerleştirip elimden tutarak tıra götürmeye başladı.Tıra binmeme yardım edip kendi tarafına geçtiğinde etrafı tekrar gözleriyle taradı ve yerine bindi.Aynalarıda kontrol ettikten sonra tırı çalıştırdı ve limandan çıktık.Aynadan arkaya baktığımda tırı yükleyen adamların da bizle beraber geldiğini gördüm.Erez dikkatle yola bakıp tedirgince nefes aldı ve konuştu.

—İçimde kötü bir his var dikkatli ol.

Fazlasıyla tedirgin olan Erez'i rahatlatmak amacıyla gülümseyip kafa salladım.En fazla ne olabilirdi ki çok çokta ölürdük ve ölüm benim için hiç sıkıntı değildi.Tabi benim başıma geldiği zamanlarda.

Aradan geçen yaklaşık iki saatten sonra şehirden fazlasıyla uzakta bir depoya gelmiştik.Erez tırı depoya yaklaştırırken hala tedirgin olduğunu fazlasıyla belli ediyordu ve böyle giderse adamlar yanlış anlayacaklardı.

YIKILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin