BİLMEM Kİ

155 35 4
                                    

Zaman herşeyin ilacımıydı gerçekten.Peki gerçekten zaman herşeyin ilacı ise, neden geçmemişti bu yorgunluk.Zamanla geçmek yerine,zamanla dahada çoğalıyordu sanki.Üzerimde ki bu yorgunluk geçeçekmiydi bilmiyorum ama,bu yorgunluğun beni tükettiğini hissediyordum.O yüzden biraz daha yoruluyordum,sanırım her dakika çoğalacaktı bu yorgunluk, o yüzden alışmaya başlasam iyi ederdim.

Doktorum yorma kendini derdi.Beni yoran benmiydim yani.Hafızamı kaybettiğimde söylemişti bu sözü.Hatırlamak için kendimi zorlamamamı, bunun sağlığım için kötü olacağını ve beni yoracağını söylemişti.O zaman daha on beş yaşındaydım,üstelik hatırlamaya da çalışmamıştım.Peki nereden çökmüştü üstüme bu yorgunluk.Nedensizce beni esir alması da neyin nesiydi.Kim olduğumu bilmeyişimmiydi sebebi.Ama alışmıştım, artık kim olduğumu bulmak yerine yeni bir ben ortaya çıkarıyordum.Zaten arasamda bulamıyordum kendimi,bu yüzden vazgeçmiştim aramaktan.Böyle iyiydi.

—Zor olmalı.

Erez'e diğerlerinin özgürlüğüne karşılık kendi özgürlüğümü verdiğim yerdeydik.Şehri ayaklarımızın altına seren o güzel tepede.Erez'in neden böyle söylediğini bilmiyordum ama, haklıydı benim için çok zordu hayat.

—Zor olan ne.

Tepeye geldiğimiz ilk gün oturduğum yere oturmuştum ve bu sefer Erez çağırmamama rağmen bana eşlik edip yanıma oturmuştu.O gün beni buraya neden getirdiğini bilmiyordum, ama iyiki getirmişti,burası bir harikaydı çünkü.

—Hayata dair hiçbirşey  bilmemek

Evet zordu, hemde gereğinden fazla zordu,ama benim yanımda o zamanlar Poyraz olduğu için, en hafif şekilde atlatmıştım o zor dönemleri.Bu yüzden minnettardım Poyraz'a.Bana hep sahip çıkmıştı,beni hiç yanlız bırakmamıştı.Onu yetimhaneye düzenli bağış yapan bir aile evlat edinmeye kalktığında bile beni bırakıp gitmek istememişti.Fakat daha sonra ben onu ikna etmiştim ve gitmişti.Yurttan gitmesi hiçbirşeyi değiştirmemişti aslında,çünkü hergün beni görmeye gelirdi.Fakat bir zaman sonra koruyucu ailesi yurt dışına taşınmıştı ve Poyraz bana veda bile edememişti.Poyraz'ın gidişi kötü etkilemişti beni.Hırçın,laf dinlemez, yaramaz biri olup çıkmıştım.Bizim keltoş benimle baş edemezdi o zamanlar.Verdiği cezalarıda umursamaz ve yapmazdım.O da başka bir çözüm bulmuş ve  beni karanlık bodruma kilitlemişti.Karanlık korkum biraz da oradan kaynaklanıyordu zaten.

—Zor değil.......Çok zor.Çünkü ben sadece hayatı değil kim olduğumuda bilmiyorum.

Sonunda sorusuna cevap verdiğim Erez,kafasını yavaşça bana çevirdi ve gözlerime baktı.Yine aynı bakıyordu, sanki içimi görürmüş gibi.Sanki beni ezbere bilirmiş gibi bakıyordu.Gözleri sakladığı şeyleri anlatıyordu fakat ben anlayamıyordum.Beni biliyordu, peki neden beni bana anlatmıyordu o zaman.

—Ben kimim Erez?

Gözlerini,gözlerimden çekip tekrar manzaraya dikti ve sessizce yutkundu.Hala ona bakarken,suskunluğu doğrulamıştı aklımdakileri.Beni biliyordu,her zerremi,her harfimi biliyordu ve kim olduğumu benden gizliyordu.Sinirlenmiştim, neden beni benden saklama gereği duyuyordu bu çocuk.

—Ben kimim Erez?

Hızla oturduğum yerden kalkıp bağırdım.Bağırmamla Erez'de ayağa kalkıp karşıma dikildiğinde aynı soruyu bu sefer fısıldayarak sordum.Erez tekrar yutkunup bana doğru bir adım attı ve elleriyle kollarımı tuttu ve bu sefer o fısıldadı.

—Bana cevaplayamayacağım sorular sorma Eslin.

Neden cevaplayamıyordu.Zor bir soru değildi ki alt tarafı kim olduğumu soruyordum.Neden söylemiyordu? Kimdim ben.Bana beni neden anlatmıyordu.Neden beni benden gizliyordu.Gözlerim dolarken inatla sorumun cevabını istiyordum.Yaşlar yavaş,yavaş yanaklarımdan süzülürken,Erez kolumdaki elinin birini çekip yanaklarımı sildi.Temizlenen yanaklarım tekrar ıslanırken artık hıçkırarak ağlıyordum. Erez birden beni kendine çekip sarıldığında kollarımı beline sarıp aynı soruyu tekrar sordum.

YIKILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin