Bana saatler gibi gelen ezberlediğim yolu yürüdüm. Şehre yaklaştığımı etrafta dolaşan taksiler ve evlerden anlamıştım. Elimi cebime atıp ne kadar param olduğuna baktım 280 bu bana kafa dağıtmak için yeterdi. Hemen bir taksi çevirdim demek isterdim ama Kocaeli gibi bir yerde bu biraz zordu. Yoldan taksi çeviremeyeceğimi anlayınca telefonumdan en yakın taksi durağını buldum. Şükür uzakta değildi.
Taksi durağına vardığımda önünde duran tek taksiye bindim, nereye gideceğimizi sorduğunda "caddeye gideceğiz"dedim. Adam aynadan bana ters bi bakış attı kulüp adı verdiğim için olmalıydı. Üzerime baktım. Harika! Uras'ın dolabından aşırdığım bir t-shırt ve gözükmeyen kot şortum vardı. Böyle gidemezdim şöföre dönüp "vaz geçtim Ncitye gidelim " dedim. Telefonumu çıkartıp saate baktım 9'a geliyordu. Avm daha kapanmamıştı neyse ki. Taksi durduğunda geldiğimizi anladım ücreti ödeyip indim taksiden.
Ucuz elbise arayışım yüzünden 1 saat burda zaman harcamıştım. En sonunda bulduğum elbisenin ve altına aldığım topuklunun ücretini ödeyip çıktım Avmden. Tam ne yapacağımı düşünürken telefonum çaldı. Yine Uras'dır diye düşünmüştüm dakikada bir arıyordu çünkü. Ekranda gördüğüm isim kaşlarımı çatmama sebep oldu. "Ne var Ömer" "Bende iyiyim güzellik napıyosun" görmeyeceğini bilsem de gözlerimi devirdim. "Ncitynin önündeyim barlar sokağına geçicem ne oldu" "İşte bu haber harika bekle köprünün orda seni alıcam" diyip telefonu suratıma kapattı. Bu nereden çıkmıştı şimdi. Ömer bana sürekli yavşayan başımın belasıydı. Orta okuldan beri kurtulamamıştım ondan kısa bir sevgililik döneminden sonra arkadaş kaldık. Her neyse en azından yalnız olmayacaktım belki de bana iyi gelirdi.
Köprünün önünde Ömer'i beklerken korna çalan tırcıları yok saymaya çalıştım. Bir de fuardan çıkıp ban tip tip bakan insanları. Şuan dışarıdan fahişe gibi gözüküyordum ve inanın gram umurumda değil. Önümde duran kırmızı volkswogen(yazılışından emin değilim) Ömer'in sonunda geldiğine işaretti. "Sonunda" diyerek arabaya bindim. Ömer'e dönüp "nereye gidiyoruz" diye sordum. Sırıtıp "Altın vuruş diye yeni bir bar açılmış oraya gidiyoruz" dedi. Harika(!) adında hayır olmayan bir bara gidiyoruz. Ömer'den başka ne beklersin ki. İstanbul yoluna saptığımızda yine soran gözlerle Ömer'e baktım. Omuz silkip "Ne yani bu boktan şehirde nereye gitmeyi planlıyordun Caddeye falan mı?"dedi. Aslında tam da öyleydi.
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰Sonunda bara vardığımızda içerideki kokudan ölecek gibiydim. Buranın havalandırması falan yok muydu acaba? Cidden nefes alamıyordum. Ömer elinde bir tepsi bardakla geldiğinde şaşırdım "bu kadar içkiyi kim içecek" dedim. Cümlem karşısında Ömer gürültüden neredeyse duyulmayan bir kahkaha attı. "Hepsini biz içeceğiz, daha doğrusu küçük bir oyun. Sırayla soru soracağız cevaplamak istemiyorsan shot atacaksın kabul mü?" Soran gözlerle bana bakan Ömer'e ne cevap vereceğimi düşündüm. Aslında eğlenceli olabilirdi. "Tamam kabul ben başlıyorum" keyifle gülümseyip yanıma oturdu Ömer. "En son sevgilinin adı soyadı" çok basit bir soruymuş gibi güldü. "Şişe çevirmece oynamıyoruz daha da zorlaya bilirsin kendini. Neyse cevap veriyorum sen" Ömer'in cevabı üzerine baka kaldım.
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
Kaç shot attığımı hatırlamıyorum ama Ömer sürekli bel altı sorular soruyordu. Sıra son sorudaydı ve Ömer soruyordu bir shota daha hazır değildim. Piç gülüşü yapan Ömer'e baktığımda korkmadım değil. Asel kızım kendini hazırla geliyor shot. " peki sıra gecenin en güzel sorusuna. Babanın başına gelenleri Uras Yıldırım mı yaptı?" Soru karşısında bir an afalladım. Doğruyu söylesem Uras'ın başı belaya girebilirdi. Tam elimi shot bardağına uzattığım sırada arkadan tanıdık bir ses duyuldu. "Evet ben yaptım bir sorun mı var" duyduğum ses karşısında ağzımdan mırıltı şeklinde bir küfür çıktı . "hassiktir!"
Kısa geçiş bölümü gibi oldu. Yazmadan yapamıyorum ama açıkcası hikayeyi okuyanda yok. Ya hikayeyi sileceğim yada kendim çalıp kendim oynamaya devam edip bölüm yayımlicam dkansk karar aşamasındayım. Neyse daha fazla uzatmicam okuyan varsa öpüldünüz 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAFIZA KAYBI
Teen FictionAsel o gece tüm hayatının değişeceğini bilmiyordu.... Hırsız sandığı o adam ya tüm hayatını çalacak ya da yeni bir hayat bahşedecekti...