HAFIZA KAYBI

Bölüm-8-

Uras'a doğru bir adım atmaya çalıştım ama shotların etkisinden olacak ki sendeledim. Usta bir refleksle yakaladı Uras beni. Sonra ağzıma doğru yaklaştı. Beni öpecek diye paniklemişken nefesimi koklayıp geri çekildi. Kaşlarını çatıp "Sen sarhoşsun" dedi. Yüzüme yapmacık bir şaşkınlık takınıp. "Oha canığm ciddimisiğn nasıl oldu anlamadığm sonuçta bağrdayız. Nasıl sarhoj oluruğm" kendi konuşmamdan tiksindim. Demek ki gerçekten sarhoştum. Aslında bilincim yerinde fakat konuşmam değişik ve dengemi sağlamakta zorlanıyordum. Hala ayakta durmaya çalışırken ayaklarım bir anda yerden kesildi. Uras'ın kucağındaydım. "Sen ne yaptığını sanıyorsun." Ömer'in sesini duyana kadar varlığını unutmuştum. Uras sadece gözlerini devirmekle yetindi, Onun kucağında hızla uzaklaşırken arkamda kalan Ömer'e bağırdım "Görüsürüğğz." Urasın delici bakışlarıyla karşılaştığımda olduğum yere pıstım. Sonunda ayaklarım yere bastığında. Elbisemin açılan yerlerini düzelttim, hoş zaten bir yeri düzgün kapatmıyordu ya neyse. Elbisemi çekiştirmeye devam ederken " Çekiştirip yırtacaksın zaten kalan yarısını yok gibi zaten. Hem sen onu nereden buldun." Sert bir şekilde sorması kekelememe sebep oldu. "Y-yeni aldım" kaşlarını daha da çattı sanki mümkünmüş gibi. Odayı biraz incelemeye karar verdim Uras'a bakmaktan iyiydi. Burası ofis gibiydi. Duvarlar siyaha boyanmışken masa sandalye ve masanın karşısında duran üçlü koltuk kahverengiydi. Koltuğa oturmaya karar verdim. Deri koktuktan çıkan ses yüzümü buruşturmama sebep oldu. Sesin koltuktan çıkmak istercesine tekrar kıpırdandım. "Anladım ses koltuktan çıktı senden değil kıpırdanma artık" sesinde ki alayı anlamıştım. Tam sırıtmamı gülümsemeye çevirecekken "Sakın bundan yüz bulma hala kızgınım sana anlat burada ne arıyorsun". İyice gerilmiştim şimdi ne diyecektim. "Şimdiğğ Urascığım şöyle olduğ sana kızdım veğ bara gitmeyeğ karar verdiğm." Derin bir nefes alıp devam edecekken sözümü kesti. "Sende o piç Ömer ile benim barıma gelmeyi tercih ettin harika" "senin barın olduğunu bilmiyoğdum" "yürü gidelim kendine gelince konuşuruz" cevap verme gereği duymadım açıkçası korkuyordum da bir şey demeye. Yerimden kalkmaya çalıştığımda baş dönmesi tekrar başladı. Uras halimi görmüş olacak ki elimi tuttu. Bu hareketi bende titremeye sebep oldu.

Otoparka vardığımızda karşımda ki bebeğe ıslık çalmadan duramadım. "Audiğ R8'in olduğunu neden bilmiyoğrum. Uraağss evlenelimmm" ben arabayla aşk yaşamaya devam ederken arkadan yabacı bir ses Uras'a seslendi. Sesin kime ait olduğunu görmek için arkamı döndüğüm anda pişman oldum. Allahım ne olur Uras'ın bahsettiği Barış bu olmasın diye dua etmeye başalamışken Uras Barış'a doğru bir adım attı. Elleriyle yaptıkları saçma tokalaşma bittiğinde omuzlarını çarpıştırdılar. Şuan ölmek istiyorum.

ÖMER'DEN
Uras piçi gelip Asel'i nasıl benim yanımdan alabilirdi. Ayrıca Asel onu nereden tanıyordu? Aslında bu soruların hiç bir önemi yok. Benim yanımdaki hatunu almanın bedelini ödeyeceksin Uras Yıldırım.