When your soul finds the soul
It was waiting for
When someone walks into your heart
Through an open door
...
And you know my heart by heart...
Okuldaydım, bugün Perşembe günüydü. Tenefüste Demi Lovato-Heart by heart dinliyordum ve karşıma birden biri oturdu. Gelen Cole'du. Öylece gözlerime bakıyordu. Ben de dayanamadım ve kulaklığımı çıkartıp ne istediğini sordum. Biraz konuşabilir miyiz dedi. Bahçeye çıktık ve boş bir banka oturduk. Önemli bir şey söyleyecek diye düşündüm.
-Scarlett, Lisa denen arkadaşını başımdan alır mısın? Yeter artık bıktım gerçekten.
-...? Bunu daha normal bir şekilde söyleyebilirdin dedim ve çekip gittim. Arkadaşım nasıl böyle kendini bilmiş bir tipten hoşlanıyor anlamamıştım.Ayrıca bunu ona nasıl söyleyebilirdim ki?
Sınıfa geldiğimde Lisa suratımdan bir şey olduğunu anlamıştı. Lisa'ya moralimin bozuk olduğunu söyledim. Zaten o kurt olayı olduğundan beri kendimi tehlike altında hissediyordum.
Beden Eğitimi dersi için spor salonuna indik. Biz kızlarla voleybol oynadık. Ama anlaşılan erkekler kavga oyunu oynamış. Cole bir kavgaya girmiş ve Skyler da onu kurtarayım derken kolundan yaralanmış. Ben Skyler'ı revire götürdüm ve ona pansuman yaptım.
1. Ders olaylı bittiğinden biz de Skyler'la büyük sahanın etrafında dolanıyorduk. Üzerimde kısa voleybol şortu olduğundan hırkamı giydim. Kollarım üşümüyordu ama bacaklarım donuyordu.
-Scarlett, fantastik yaratıklara inanır mısın?
-Ne gibi mesela?
-Vampir veya kurt adamlara...
-Azıcık desem. Hem niye sordun ki?
-Yeri gelince öğreneceksin.
-Ne yani, sen bir vampir misin?
- Hayır, daha korkunç.
-Gerçekten mi? Tamam o zaman, yeri gelince söylersin Bay Fantastik.
Konuşmamız gerçekten komikti.
Ve her zamanki gibi okul bitti. Okulun bitmesini istemediğim tek gündü. Lisa'yı da alıp servise bindim.Eve geldiğimde kapıyı teyzem açtı. Geldiğine çok sevindim çünkü o genç kız gibidir, beni iyi anlar daha doğrusu. Okuldaki olayı duyunca daha dikkatli olmamı söyledi.
Bugün bayağı yorgundum. Sanırım voleybol oynadığım için olabilir. Tam dalmak üzereydim ki 1 mesaj sesiyle irkildim. İyi ki gereksiz değilmiş, Skyler'dan.
-Scarlett,yarın beraber gidelim.
-Tamam, iyi geceler.
-İyi geceler.
Sabah saat 8,30 olmuştu. Kapının önüne çıktım, Skyler 8'den beri beni bekliyormuş. Yolda konuşarak yürüyorduk. Okula yaklaştığımızda yerde kan izleri gördük, bir hademe yeri temizliyordu. Birden birisi omzuma elini attı; dönüp baktım, Cole'muş. "Elini çeker misin?" tarzında bir bakış attım ama çekmemekte ısrarcı galiba. Hiç tahmin etmezdim ama Skyler elini çekmesini söyledi, sonra yanımızdan ayrıldı. Ben de Skyler en azından koruma duygusu besliyor diye düşündüm.
Sınıfa girdiğimizde Lisa'nın karşısında oturan başka birini gördüm. Adı Dylan'mış. Yani şu uzak durmam gereken. Lisa'ya bunu söyledim ama bu sefer beni takmıyordu bile. Yarın akşam bir parti varmış okulda, Dylan onu çağırmış falan. Bu kızın başına bir şeyler geleceği belli.
Öğle arasında Skyler'la arka bahçedeki bankta oturuyorduk.Rahatlamaya ihtiyacım vardı.
-Şu Dylan denen çocuk Lisa'yı partiye davet etmiş, bir şey olur diye korkuyorum.
-Ondan uzak durmanı söylemiştim. Bu arada benimle partiye gelir misin?
-Olur. Hem Dylan biz oradayken bir şey yapamaz.
-Scarlett, Dylan'ı engelleyemeyiz, çok zor.
-Neden?
-Şey bana inanmayabilirsin ama Dylan bir vampir.
-Neeee?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Pençesi
WerewolfBirden fazla kategoriye giren bir hikaye. (Werewolf, Romance, Vampire) Bir kurtadam ve bir kızın istediği hayatlara ulaşmak için yaşadıkları efsane. Bir göz atın pişman olmazsınız. İyi okumalar :D