Aşkın Pençesi

4.Bölüm: Yeni Kabusum Dylan

Ondan sonra ne oldu hatırlamıyorum. Sanki birisi o kısmı zihnimden silmiş gibiydi. Gözlerimi açtığımda bankta  yatıyordum ve üstüm ıslaktı. Sanırım beni uyandırmak için üzerime su dökmüşler. Daha sonra Skyler bayıldığımı söyledi. Hayatımda hiç vampirlerden bahsettim mi bilmiyorum. Vampirlere inanmak? Galiba artık inanıyordum.  

Sınıfa girdik. Çok garip bakıyorlardı bana. Okuldaki herkesin bir yaratık olduğunu düşünüyordum. Şu an en çok istediğim şey eve gitmekti.  

Nihayet okul bitti ve eve geldim. Kendimi yatağa attım. Tam uyurken birden kabus görüyordum. Çocukken yaptığım şey aklıma gelmişti. Küçükken kabus gördüğümde annemin yanına giderdim. Bu gece de annemin yanında uyudum.  

Sabah olduğunda biri yüzüme dayak atmış gibiydi. Kendimi kötü hissediyordum. O lanet parti bugün olacaktı. Vampir falan görmek istemiyordum ama arkadaşımın yanında olmak zorundaydım. Lisa'yı kan içen bir yaratığa teslim edemezdim.  

Servise bindim. Okula geldim ve sınıfa ilerledim. Telefonumu açıyordum ki biriyle çarpıştık. Yerden telefonumu aldım, sayıştırmak üzere çocuğa dönmem ile sınıfa doğru dört nala koşmam bir oldu. Çarptığım kişi Dylanmış. Gerçekten sapık bir bakışı vardı.  

Telefonuma 5 cevapsız arama, 2 mesaj gelmişti. Hepsi Skyler'dan. Meraktan ölmedi ise iyi diye düşündüm.

1.Ders bitmişti ama hala okulda yoktu. Tenefüste dışarı çıkmaya karar verdim. Fakat kapıda Dylan ile karşılaştım. Yüreğim ağzıma geldi tekrardan.

Dylan:

-Çok korkmuşa benziyorsun.

-Hayır sadece midem bulanıyor.

-Hayırdır nereye?

-İzin verirseniz bahçeye.    

Banka oturmuş okul kapısına bakıyordum. Birden Skyler belirdi, bana doğru koşuyordu. Yanıma geldi ve:

-Ben yokken sana bir şey yaptı mı? Dün dediklerimden dolayı özür dilerim. Senin için biraz ani oldu. İyi misin?

-Evet iyiyim; bana bir şey yapmadı dedim. Şu an ona sarılmayı o kadar çok  istiyordum ki. Ama yeşil gözlerinin içinde kaybolmakla yetindim.  

Sınıfa girdim, Lisa'nın yanına oturdum ve onunla duygusal bir konuşma yaptım. En azından dikkatli olacağını söyledi. Akşama kadar Skylerla olan konuşmamızı tekrarladım.  Servise bindim ve bu aralar fazla dinlediğim şarkıyı açtım. Imagine Dragons - Demons.

Eve geldim, akşam parti olduğunu hatırladım. Hazırlık yapmam lazımdı. Dolabımı açtım ve ne giyebilirim diye şöyle bir baktım. Pudra rengi, diz üstü elbisemi giymeye karar verdim. İşin kötüsü giyecek ayakkabım yoktu. Annemin dolabını açtım ve pudra renkli topuklu ayakkabısını ödünç aldım. Saçlarıma maşa yaptım. Evet artık ben bile kendimi beğendim. Partiye hazırdım. Skyler'ın gelmesine yaklaşık 5 dk kalmıştı. Montumu alıp dışarıda bekledim. Bugün kendimi çok iyi hissediyordum. Annemin yurtdışı seyahatine çıkması dışında tabi. Çünkü evde yalnız olmak Dylan yüzünden beni korkutuyordu.  

Evet, sonunda Skyler siyah bmw'siye kapıda göründü. Gerçekten müthiş bir arabası var. İçeri bindim ve yola koyulduk.

-Scarlett, muhteşem görünüyorsun. Seni çok kıskandım.

-Ben de seni, dedim.

Bana doğru uzun uzun baktı.