Ertesi sabah erkenden uçağa bindik. Eve dönerken bulutları izliyordum.Gökyüzünde yaşasak ne güzel olurdu. Yumuşacık bulutların üstünde uyurdum diye düşünüyordum.
3 saatlik yolculuğun ardından nihayet iniş yapabildik. Havaalanından eve taksiyle gittim. Skyler'a hiç sormamıştım beni bırakabilir mi diye. Aklıma gelmedi, bilmem.
Evin kapısını açtım, her zamanki gibi valizimi yere fırlattım. Annemle gezi hakkında biraz konuştum ve yukarı, odama çıktım. O kadar uykum vardı ki Lisa'nın mesajlarına verecek cevabım bile yoktu.
Sabah oldu ve annem beni uyandırdı. Daha yeni tatilden gelmeme rağmen içimde "Yine mi okul !" hissi vardı. Aralığın sonunda olduğumuz için okula giderken kalın giyindim. Okula gittim. Çoğu kişi gelmemiş bugün. Ders kitaplarımı koymak üzere koridorun dolapların bulunduğu kısmına doğru yürüdüm.
Kate, Skyler'la bir şeyler konuşuyordu. Bana doğru baktı, Skyler'ın yanağından öptü ve yanıma geldi. Bana çarparak geçtiği için kitaplarım yere düştü. Gerçekten hazmedemiyordu beni. Yaptığı harekete de gıcık olmuştum. Yerden kitaplarımı alırken Skyler'ın bana doğru ilerlediğini gördüm.
-Yardım edeyim mi?
-Bilmiyorum artık. Kız seni gözümün önünde öpüyor ve sen hiçbir şey demiyorsun.
-Scarlett, Dylan seni öptüğünde sen ne yaptın?
-Ama o zaman elimden bir şey gelmiyordu.
-Zaten benim de kalbimden bir şey gelmedi ona karşı. Çünkü ben senin için ölmeye razıyım.
Bu cevaba layık hiç bir söz yoktur eminim. Bu yüzden sadece gözlerinin içine bakarak "bende" diyebildim. Ayrıca niye böyle saçma şeyler düşünüyordum ki ben. Salak Kate onu öpse ne olur du sanki? Bir kız yüzünden aramızı bozmaya hiç gerek yoktu.
Sınıfa girdim, Lisa Skyler'la oturmuştu ve bir tek Cole'un yanı boştu. Beni sevdiğini söylediğinden beri onunla aramız soğuktu. Zaten Skyler da onunla hiç konuşmuyordu. Bütün ders boyunca kafasını kollarının arasına, sıranın üzerine koymuş şekilde durdu. Zil çalınca uyumuş mu diye bakmak istedim. Tam kafamı eğdim ki göz göze geldik.
-Bir şey mi oldu?
-Yok, sadece uyudun mu diye baktım.
-Peki, sana baktım diye rahatsız olduysan özür dilerim.
Ne zamandan beri bu çocuk bu kadar düşünceli ve kibar olmuştu? Benim bildiğim Cole ayının tekidir de. Demek ki insan sevince, ayıdan kediye bile dönebiliyormuş.
Arkamı döndüm, Skyler bizi izliyordu. Gülümsedi. Neye güldüğünü anlamamıştım. Cole ile konuşmama mı gülüyordu acaba? Her neyse.
Son ders Cole yoktu. Belki eve gitmiştir diye düşündüm. Ama daha kötüsü yanıma Dylan oturdu. Kağıt çıkardı, bir şeyler yazdıktan sonra bana verdi. Acaba başıma yine ne bela gelecek diye aklımdan geçirdim ve okumaya başlardım.
-Ölüm, bazen bir aşkı bitirmektir. O zaman yeni bir aşka başlamak da doğmaktır. Birlikte yeniden doğalım mı?
-Hayır, sağol. Ben almayayım.
-Ya bir gün ölürken doğmak zorunda kalırsan?
-Saçmalama yazdım ve zil çaldı.
Kağıdı ona vermedim, çantama attım. Eve gittim, odama çıktım. Yine derin düşüncelere daldım. Dylan anahtarı alıp, insana dönmek için mi beni seviyordu? Gerçi sevse bile umrumda değildi. Skyler. Son zamanlarda Kate denen uyuz olmasa aramız daha iyi olabilirdi. Gece bunları düşünüp uyudum.
Sabah olduğunda yürüyerek okula gittim. Sınıfa girdim. İçeride bir tek Skyler ben ve Kate vardık.
-Skyler, dün akşam çok güzeldi, sağol.
-Bir şey değil.
-Bir dahakine de senin evde yaparız.
-Skyler, bu salak neden bahsediyor?
-Seni ekmesinden canım dedi Kate, dün beraber oyun gecesine katıldık.
-Oyun gecesi de ne?
-Ben sadece gittiğimizi hatırlıyorum. Ne oyunu? demişti Skyler. Gerçekten hatırlamıyor muydu yoksa numara mı yapıyordu bilmiyorum.
-Sarhoştuk ya salak.Hatta...
-Tamam ben daha fazla katlanamıyacağım dedim ve nefes almaya, bahçeye çıktım.
Arkamdan "Scarlett, bekle" diye bağıran Skyler'a aldırmadan dışarı çıktım. Eğer sarhoşsalar her türlü haltı etmiş olabilirlerdi. Durmadan aklıma kötü şeyler geliyordu. Ta ki yanıma biri oturana dek. Gelen Cole'du.
-Az önce olanları gördüm de karışmış gibi olmak istemem. Dün ben de oradaydım ve Kate ve Skyler kötü bir şey yapmadılar. Sadece Kate'in Skyler'ı öptüğünü gördüm.
-Sağol, ama fazla mı takıyorum bilmiyorum. Bir kızın onu öpmesine izin vermemeli bence.
-O konuda sen haklısın ben de sevgilimin birini öpmesini istemem. Ama Skyler seni gerçekten sevmeseydi bu kadar şeyi yapmazdı.
-Doğru söylüyorsun, ben de onu çok seviyorum. Cole'a baktım içli bir nefes aldı ve bunu ona niye söylüyorum ki diye düşündüm. Aslında bunları ona anlatarak canını acıttığımın farkına vardım. Ama Lisa'ya anlatınca hiçbir şey söylemiyordu. Önüme döndüm ve:
-Peki niye artık onunla konuşmuyorsunuz?
-Bunu sana söyleyemem. Aramızda olan bir şey. Sınıfa gidelim mi? dedi ve içeri girdik.
Keşke Cole ve Skyler konuşuyor olsalardı. O zaman belki Skylerla aramızda yaşanan en ufak şeyde, toparlamamızı sağlayan biri olurdu.
İyi okumalar ;)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Pençesi
WerewolfBirden fazla kategoriye giren bir hikaye. (Werewolf, Romance, Vampire) Bir kurtadam ve bir kızın istediği hayatlara ulaşmak için yaşadıkları efsane. Bir göz atın pişman olmazsınız. İyi okumalar :D