Gün bitene kadar Skylerla konuşmadık. Zaten Cole ile sınıfa girdikten sonra da peşimden koşturmadı. Lisayla konuştu bütün gün. Ne olduğunu anlatırsa sevinirim.
Gece geç yattığım için, sabah tam servis geldiği an uyanmıştım. Giyindim ve kahvaltı yapmadan dışarı çıktım. Skyler'ın evine şöyle bir baktım, daha çıkmadı herhalde diye düşündüm.
Servise bindim, okula geldiğimde bahçede oturmak istedim ama ne yazık ki o kadar zamanım kalmamıştı. Sınıfa girdim, Lisa'nın yanına oturdum. Lisa Skyler'ın bir işi olduğunu ve gelemeyeceğini söyledi. Ayrıca kötü bir haber öğrendim Cole'dan. Bu akşam Dolunay çıkıyormuş!!! Ne çabuk geldi. Ayrıca annem yine aynı vakti bulup toplantıya gitmişti. Dahası kolum iyileşeli 1 hafta olmuştu. O zaman Skyler'la bugün de konuşamayacaktık.
Dolunay çıkmasına rağmen Dylan okuldaydı. Hatta alt sınıftan bir kız bana Dylan'dan hoşlandığını söyledi. Dylan beni seviyormuş o yüzden sen onu seviyor musun diye sormaya gelmiş. Yakında hakkımda sapık şeyler çıkarsa şaşırmam, bütün okula ilan etmiş herhalde.
Yemekte Lisa yeni tanıştığı kızlarla oturduğunu haber verdi. O olmayınca fırsatçı Dylan karşımda belirdi. Yemeğimi de zehir ettiği söylenebilir.
-Scarlett, benimle olursan seni kraliçe yaparım.
-Kan emicilerin kraliçesi. Aman ne hoş.
-Bir şey soracağım. Tipsiz miyim, ondan mı bu nefret ediyorsun benden?
-Hayır çünkü beni çıkarların için seviyorsun.
-Hiç de bile.
-Nereden bileceğim öyle olmadığını?
-Yarına görmüş olursun dedi ve sapık bakışıyla yanımdan ayrıldı.
Sinirlendiği belliydi. Tepsiyi havaya fırlattı ve tepsi, yemek sırasındaki kişinin üzerine yığıldı. Spaghettiler saçına yapışmış halde suratı kıpkırmızı olan o kişinin, dikkatli bakınca Kate olduğu anlaşılıyordu. Gülmekten az daha kusuyordum.
Okul çıkışında Cole ile beraber evlerimize yürüyerek gittik. Onun evi daha yakın olduğu için onu bıraktım ve bizim eve yürüdüm. Anahtarımla kapıyı açtım ve annemin odasına çıktım. Camdan Skyler'ın odasına baktım. Evde olsaydı orada olurdu demek ki evde değil diye düşündüm. Dolunay çıktıktan sonra etraftan herhangi bir uluma sesi falan gelmedi. Ayrıca bütün gece Skyler'ı düşünmekten uyuyamadım.
Sabah hazırlanıp dışarı çıktığımda, Kate kapının önünde bekliyordu. Bay Wallace'a uğramam gerektiğini söyledi. Evi bize o kadar uzak değildi. O adamla annem üniversiteden arkadaşlarmış. O yüzden ne kadar çatlak olduğunu anlayabiliyor.
Bay Wallace'ın zilini çaldım. İçeriden "kapı açık, gir" diye ses gelince içeri girdim. Spot ışıkları hafif açıktı, biraz korkmaya başladım. Az ilerledikten sonra biri eliyle ağzımı kapattı. Çığlık atıyordum ama duyulmuyordu. Kim olduğunu da göremiyordum. Sonra kolumda bir acı hissettim. Daha sonrasında da içki içtiğimde kafamda oluşan o uyuşukluk hissini. Ayaklarım, ellerim, her yerim uyuşmuştu. Gözlerim kapandı, artık ne bir şey duyabiliyor ne de görebiliyordum.
Uyandığımda ellerim kelepçelenmiş, bir yatakta oturuyordum. Kafamı kaldırdım ve yanımda duran eski komidindeki saate baktım. Saat sabah 8 olmuştu. Bu bir gün burada kaldığım anlamına geliyor. O kişi bana nasıl bir narkoz vermişse artık bir gün boyunca uyumuşum.
Birkaç saat geçtikten sonra odaya elinde tepsi olan birisi geldi. Yaşlı bir teyze. "Aç yavrum dedi" ve bana kahvaltının hepsini yedirdi. Bu kadar kötü bir insanla bu teyze asla yaşayamazdı. Peki o kişi niye beni buraya getirmişti ve benden ne istiyordu? Yaşlı teyze acıma ifadesiyle odadan ayrıldı.
Daha sonra biri kapıyı tıkladı. Hiç ses vermedim, içeri girdi. Yanıma oturdu. Kim dersiniz? Dylaaaan!!! Gerçekten çok sinirli ve telaşlıydım. Eminim bu 2 duyguyu aynı anda yaşamamışsınızdır. Daha sonra gergin bir şekilde konuşmaya başladı.
-Bak Scarlett, seni üzmek istemedim ama sen beni zorladın. Sana deliler gibi aşığım. Ölsem bile senden vazgeçmeyeceğim. Senin o kıllı herifi sevmen beni sinir ediyor. Üzüleceğini biliyorum ama dün gece Skyler'la savaştık. Şu an ölmek üzere.
-Neeeeeeeee?!?!?!!!?
-Ölmek üzere. Artık sen ve ben sonsuza kadar yaşayabiliriz.
-Sen,sen ne yaptın? Deli, sapık herif !!! Git yanımdan, bırak beniiii! Skyleeeer!!!
Ağlıyordum ve nefes alamıyordum. Hayır, Skyler ölemezdi. Beraber gideceğimize söz vermişti. "Onsuz yaşayamam beeeeen!" diye bağırdım. Dylan bağırdığımı görünce eşyaları yerlere fırlattı ve kapıyı çarpıp gitti.
Yaşlı teyze korkudan titreyen elleriyle bana su getirmişti. Benim de ellerim titriyordu. Üstelik ağlamaktan gözlerim morarmıştı. Teyze odanın sonundaki koltukta başını öne eğmiş duruyordu. Ben de gözpınarlarım kurumuş olmalı diye düşünüyordum. Sabah kahvaltımı 9 saat önce yememe rağmen olanlardan sonra iştahım kalmamıştı. Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyordu? İstemiyordum onu, ne kadar uğraşsa da zorla sevcek halim yoktu ya. Skyler ölmemiş olsun diye dua ediyordum.
Dylan teyzeyi çağırdı ve az sonra teyze elinde tepsiyle içeri girdi. Ona "yemeyeceğim" dedim. O da Dylan'ın kızacağını söyledi.
-Kızarsa ne yapacak? Beni de mi öldürecek?
-Seni öldürmez kızım. Seven insan sadece sevdiği için ölebilir.
-Ölsün o zaman. Gebersin, gitsin dedim ve biraz duraksadım. Siz annesi misiniz?
-Yok, yavrum. Birkaç yıl önce buraya geldi, kalacak evi yoktu ben de evime aldım onu. Bugüne kadar bir kötülüğünü görmedim.
-Vampir olduğunu bile bile mi aldınız evinize?
-Ben öyle şeylere inanmıyordum, o yüzden aldım evime. Dolunayda burada olmuyor zaten. Bir de umarım sevdiğine kavuşursun.
-Umarım dedim ve kafamı açılan kapıya çevirdim. Dylan gelmişti. Teyzeye çıkabilirsiniz dedi, teyze odadan ayrıldı.
Dylan gözlerini benden ayırmıyordu. Ben ise perdesi çekili olan cama boş boş bakıyordum. Yatağın üstünde karşı karşıya oturmuş öylece duruyorduk. Daha sonra Dylan kalktı ve pencere tarafına, yanıma oturdu. Dibime girdi, kafasını omzuma yasladı. Birkaç dakika sonra uyuya kaldığını farkettim. Aslında Skyler'ı hiç tanımamış olsaydım ve Dylan vampir olmasaydı, onunla çıkabilirdim. Ama 2'sininde olması nefret etmem için geçerli bir durum bence.
Yaklaşık bir saat sonra Dylan uyandı, o uyanmasaydı az daha ben uyuyordum. Cebinden anahtarı çıkardı, kelepçeleri açtı. Kaçmayı denemedim çünkü geldiğinde kapıyı kilitlemişti. Odanın içindeki lavaboya girdim. Yüzümü yıkadım, kendime geldiğimi hissettim. Sonra iç geçirdim: Ah anne sen beni aşk üçgeninde kalayım diye mi doğurdun? Üstelik biri insan, öteki vampir, diğeri de kurtadamdı.
Şarkı Önerim: One Republic - All Fall Down ♥

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Pençesi
WerewolfBirden fazla kategoriye giren bir hikaye. (Werewolf, Romance, Vampire) Bir kurtadam ve bir kızın istediği hayatlara ulaşmak için yaşadıkları efsane. Bir göz atın pişman olmazsınız. İyi okumalar :D