medya: Ha Ru'nun elbisesi.
şarkıyı dinleyerek okuyun. (one direction - night changes)31 Aralık 2014
Dolabımda bulduğum en güzel kıyafeti giyip Ha Ru'yu almaya gitmiştim.
Ha Ru, karlar içinde siyah elbisesiyle o kadar güzeldi ki.
Şaşkınlıkla kalmıştım öyle. Beni görünce utanarak gülümsedi.
"Çok... Güzel olmuşsun."
Kızarmıştı.
"Nereye gideceğiz?"
"Gizli yerimize?"
"Olur!" dedi mutlulukla.
Bir sürü atıştırmalık, içecek alıp ağaç evimize gitmiştik. Bu sefer sırtıma binmişti Ha Ru. Sorunsuzca çıktık ve oturup gökyüzünü izlemeye başladık.
"Bu geceyi seninle geçiriyorsam bu demektir ki tüm bu sene birlikte olacağız," dedim gözlerimi kaçırarak.
"Öyle sanırım," dedi. Sesi hüzünlü ve boğuk çıkmıştı.
"Harika," dedim gülümseyerek. "Öyleyse, her noelde buraya birlikte gelelim mi?"
"O-olur."
"Söz ver. Seneye de buraya geleceksin."
"Geleceğim, söz."
"Güzel, bekliyor olacağım."
İkimizde gülümsüyorduk, ama ikimizinki de sahteydi.
Bir daha noelde buraya asla birlikte gelemeyeceğimizi ikimiz de biliyorduk.
Biriyle yarınınız olmadığı halde hayal kurmak, gerçekten çok zor.
"Yıldız kayıyor!" dedi şaşkınlıkla.
"Oh! Dilek tutalım," dedim gülerek.
"Tamam," dedi gözlerini kapatırken.
Ne diliyorsun Ha Ru?
"Hwan beni hemen unutsun."
Yoksa "Hwan beni hiç unutmasın."
Hangisi?
Ben biraz daha zaman istedim.
İki ay yetmez bize.
Daha yapacak çok şeyimiz var.
Adil değil bu.
"Tanrım, biraz daha. Bir kaç sene daha versen olmaz mı? Onu almasan olmaz mı?"
"Ne diledin Ha Ru?" dedim gülümseyerek. Gözlerini açtı, biraz dolmuştu gözleri.
"Bir köpeğim olsun istiyorum, bir köpek istedim."
Yalancı.
"Güzel."
"Sen ne diledin?"
"Bende güzel bir üniversiteye gitmeyi diledim," dedim gülerek.
O da güldü.
İşte böyle, sonuna kadar yalan söyleyecektik birbirimize.
"Senin için bir hediyem var," dedim cebimden bir kutu çıkarırken.
Küçük bir kolyeydi, üstünde kar tanesi vardı.
"Çok güzel," dedi gülümseyerek.
Takmam için arkasını döndü.
"Ölene kadar takacağım," dedi.
"Gerçekten mi?"
"Evet."
"Sevindim," dedim sırıtarak.
Her mutluluğumuz hüzün doluydu.
Müzik dinledik, patlayana kadar yemek yedik, soju içtik, uyuduk. Geçirdiğim en güzel geceydi.
"Ha Ru, sen benim meleğimsin," dedim bir ara. Gene utanarak bakışlarını kaçırdı.
"Melekler... ölü."
Sessizce birbirimize baktık.
Gözleri, özür diliyordu sanki benden. Ne zaman yanında olsam buğuluydu gözleri. Hüzün etrafımızı sarmıştı.
Hadi artık. Söyle bana Ha Ru.
En azından bir kez dürüst olalım.
Birbirimizi sevdiğimizi söyleyelim, veda edelim. "Ben bir dahaki Noel'de buraya gelemeyeceğim Hwan," de. "Seni unutmayacağım," diyeyim ben de.
Nasıl unuturum ki?
Her okula gittiğimde, her kar yağdığında, her bu ağaca çıktığımda, her Noel'de. Hayatımın her anında seninle anılarımı hatırlayacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
farewell
Dla nastolatkówAdım Lee Hwan. 16 yaşındayken, ilk aşkımı öldürdüm. Ben Hwan, Ha Ru'nun katili. •10 bölümlük, kısa bir aşk hikayesi.•