4 yıl sonra
Elimdeki tabaklar ile salona girdiğimde Sarang hızla koşarak önümden geçmişti. Bir kaç adım gerileyip koşarak salonda dolanan oğluma sertçe baktım.
"Sarang! Eğer düzgün bir şekilde oturmaz isen Kyungsoo'yu arayıp Asher'i getirmemelerini söyleyeceğim "
Aniden adımlarını durdurmuş ve anında dolan gözleri ile gözlerime bakmıştı.
"Ama Lulu Asher tek kalamazki evde. Hem unuttun mu Asher küçük henüz küçük nasıl kıyıp evde tek bırakırlar ki onu "
Çocuksu çıkan sesi ile bana yalvardığın da çattığım kaşlarımı düzeltmiştim. Onun bu masum haline her zaman yeniliyordum. Henüz bebekliğinden kalma alışkanlığı ile bana Lulu demeye devam ediyordu. Ne zaman ona kızarsam, aniden gözlerini doldurup dudaklarını büzerek artık onu sevmediğimi söylüyordu.
Elimdeki tabakları masaya koyup dizlerim üzerine çöktüm ve kollarımı iki yan açtım. Kıkırdayıp koşarak kucağıma zıplamış ve kollarını sıkıca boynuma sarmıştı.Ufak bir kahkaha atıp kollarımı beline sarmış ve diz çöktügüm yerden kalmıştım.
"Hadi gidip baban ve kardeşine bakalım meleğim"
Kolları boynuma daha sıkı sarılınca bakışlarımı gözlerine çevirdim. Gözlerindeki parıltı gitmişti ve üzerine hafif bir hüzün çökmüştü.
"Ne oldu bebeğim ?"
Kafasını iki yana sallayıp yüzünü boynuma koymuştu ve oraya ufacık dudaklarını bastırıp geri çekilmişti.
"Seni çok seviyorum Lulu"
Gülümseyip dudaklarımı şakaklarına bastırdım.
"Bende seni çok seviyorum bebeğim"
Yavaşça yürürken bir şey sormak için kıvranıyordu. Henüz bir kaç basamağı çıktığım merdivene oturup yüzünü bana çevirdim.
"Ne oldu?"
Hafifçe öksürüp kollarını boynum dan çekip ellerini kucağına koydu.
"Lulu, sence babam Miraria'ı daha mı çok seviyor ?"
Sorduğu soru ile kaşlarımı çatmıştım.
"Böyle bir şeyi neden söylüyorsun bebeğim ? Baban ikinizi de çok fazla seviyor"
Minik dudaklarını büzüp bakışlarını diğer tarafa çevirdi.
"Dayoung bana dediki babam benim gerçek babam değilmiş bu yüzden beni sevmiyormuş ama Miraria'ı seviyormuş"
Ah şu velet. Dayoung ve Sarang aynı kreşe gidiyordular ve Sarang Dayoung'u ne kadar seviyorsa Dayoung ondan o kadar kaçıyor ve nefret ediyordu. Henüz çok küçük olsada aklı her türlü şeye çalışıyordu. Ve Baekhyun'un oğlu olduğu göz önünde bulundurulunca bu çok normaldi. Ama Sarang'ı böylesine üzmesi beni sinirlendiriyordu. Fakat o küçük veleti o kadar çok seviyordum ki kızamıyordum bile.
Dudaklarımı tekrar minik oğlumun anlına bastırdım ve yüzümü boynuna gorup konuştum.
"Seni çok seviyoruz bebeğim. Miraria henüz çok küçük olduğu için onun üzerine daha çok titriyoruz çünkü kardeşinin korunmaya ihtiyacı var ve çok şanslı ki senin gibi mükemmel bir abisi var"
Kıkırdayıp kollarını kafama sarmış ve küçük elleri ile saçlarımı okşayıp tepeme bir öpücük bırakmıştı.
"Ona çok iyi abilik yapacağım anne"
Kahkaha atıp boynuna bir öpücük bıraktıktan sonra oturduğum yerden kalkıp geriye kalan merdivenleri çıkmak için arkamı döndüm. Merdivenlerin sonunda kızımız ile bizi izleyen Sehun'u görünce ikimizde ufak bir çığlık atmıştık. Miraria Sehun'un kucağında kıkırdarken Sehun da ona eşlik etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benim Olsan
Random"Yayınlanma tarihi : 21 Şubat 2015 " Bu benim ilk ficim. Dolayısıyla hatalarım saçmalıklarım çok fazla. Aslında düzenlemeye alıyordum ama bir arkadaşım "Bırak öyle kalsın okursun ve kendini ne denli geliştirdiğini anlarsın" diye bir öneri sunduğu iç...
