~19~

129 11 3
                                    

Gözlerimi zorlukla açarken dün olanları düşündüm ve gözlerimi tekrar kapattım. Dün uyuya kaldıktan sonra birkaç saat uyumuştum. Sonrasında Batur Buse ile beni evimize bırakmıştı. Bende gece geç saatlere kadar düşünmüştüm ve bir karar vermiştim. Eren'le arama mesafe koyacaktım. Çünkü gerçekten dün çok kırıldım. Ben bir şey yapmamıştım ki. Sadece yıllarca sevip beklediğim adamdan karşılık bulunca onunla çıkmayı kabul etmiştim. Belki daha önce hiç yapmamıştım ama bu farklıydı. Çok farklıydı çünkü ben Anıl'ı gerçekten çok seviyorum.





Gözlerimi tekrar açtım ve banyoya gidip duşa girdim. Çıktıktan sonra giyinip mutfağa gittim. Buse üniversitede olduğu için yoktu. Ben bugün gitmeyecektim. Gitsem bile dersi dinleyeceğimi zannetmiyordum. Belki gitmemem yanlıştı ama bu kimin umrundaydı ki. Mutfağa gidip kendime bir kahve yapıp salona geçtim ve koltuğa oturdum. Dünü düşündükçe gözlerim doluyordu. Eren'le ilk defa bu kadar büyük bir kavga etmiştim. Daha doğrusu o bana ilk defa öyle bağırmıştı. Daha öncesinde defalarca bağırdığını, küfrettiğini duymuştum ama bu seferki farklıydı. Bu sefer bana bağırıyordu. İstemsizce gözümden akan bir damla yaşı sildim ve kahvemden bir yudum aldım. Ama lanet olsun ki düşünemeden edemiyordum. Neden böyle bir tepki vermişti? Neden? Hızlıca kalktım ve odama gidip giyinmeye başladım. Eğer daha fazla evde kalıp düşünürsem bende beyin diye bir şey kalmayacaktı.




Havalar artık soğumuştu. Bu nedenle üzerime uzun kollu kazak ve ceket giyerken altıma da dar kot pantolonlarımdan birini geçirdim. Ayakkabılarımı da giydikten sonra çantama telefonumu, cüzdanımı ve evin anahtarını atıp evden çıktım. Açıkçası nereye gideceğimi yada ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece düşünmemek istiyordum. Biraz yürüdüm ve sahilin kenarlarında bir banka oturdum. Muhteşem güzellikteki İstanbul boğazını izledim. Bir süre sonra telefonum çalmaya başladı. Baktığımda Anıl'ın aradığını gördüm. Açmakta tereddüt etsemde derin bir nefes alıp telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Alo Hüma"

"Efendim"

"Müsaitsen seninle bir şeyler yapalım"

"Ne yapacağız?"

"Bilmem sen ne istersen" Aslında şu an tam olarak onun boynuna sarılıp ağlamak istiyordum ama tabiki yüzsüz gibi evine gidip sana sarılmak istiyorum diyemezdim. Yada niye diyemiyeyim ki. Sonuçta bizim aramızda küçük de olsa bir ilişki vardı. Bunu hissedebiliyordum. İyice yüzsüzleştim ve umursamadan konuşmaya başladım. "Evinin adresini ver. Evde takılırız" Bir süre karşı taraftan ses gelmedi. Sonra gayet güzel bir sesle "Şimdi konum atarım güzelim" dedi. Bende gülümsedim ve telefonu kapattım. Bir taksi durdurup Anıl'ın attığı konumdan evinin adresini verdim. Yaklaşık yarım saat sonra taksici geldiğimizi söyledi. Bende ücreti ödeyip indim. Anıl lüks bir apartman dairesinde oturuyordu. Ama ben kaçıncı kat olduğunu unutmuştum. Anıl'a mesaj atıp kaçıncı katta olduğunu sordum. Oda onbirinci kat olarak cevap verdi. Hiç beklemeden apartmandan içeri girdim ve asansöre bindim. Onbirinci kata bastım ve beklemeye başladım.





Asansör durduğunda indim ve bir tek kapı olduğu için düşünmeden zile bastım. Birkaç saniye sonra kapıyı Anıl açtı. Hemde yarı çıplak bir şekilde. Bana hınzırca gülümseyip "Hoşgeldin hayatım" dedi ve dudağıma yakın bir yeri öptü. Sonra gülümsedi ve elimi tutup beni evin içine soktu. Ben gidip koltuğa otururken Anıl'da gelip benim yanıma oturdu ve elini belime koydu. Bende daha fazla dayanamadım ve kollarımı Anıl'ın boynuna dolayıp yüzümü boynuna gömdüğüm gibi ağlamaya başladım. Anıl ilk şaşırsa da sonrasında sıkıca sarıldı bana. Bende onun kokusunu çekip ağlamaya devam ettim. Bir süre sonra Anıl ellerini belimden çekip beni kendinden uzaklaştırdı ve "Ne oldu?" diye sordu. Bende ellerimle göz yaşlarımı silerken cevap verdim. "Çok yakın olduğum biriyle ilk defa kavga ettik"




AŞKIN İNTİKAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin