''Mutsuzluktan söz etmek istiyorum.Dikey ve yatay mutsuzluktan.
Mükemmel mutsuzluğun insansoyunun
Sevgim acıyor.''
Turgut Uyar
KEYİFLİ OKUMALAR
Düzenlendi**
⭐️⭐️⭐️⭐️
Gözlerimi açtığımda saat sekizi geçiyordu. Benden beklenilmeyecek bir davranış sergileyerek alarm kurmadan uyanmıştım ve neredeyse on iki saate yakındır uyuyordum. Evde hala sessizlik hüküm sürerken uyuşuk bir şekilde mutfağa doğru ilerledim. Kuruyan boğazımı bir nebze olsa suyla buluşturmak istediğim sırada buzdolabının üzerine yapıştırılmış notta takılı kaldı gözlerim.
'Seni uyandırmak istemedim. Bugün erken çıkıyorum sonra görüşürüz öptüm.'
Ferah'ın mesajını okuduktan sonra buzdolabını açıp hızla suyumu aldım. Demek ki bugün tek başımaydım dün gecede onu görememiştim zaten. Bir şeyler atıştırıp odama geçtim ve üzerimi giyinip okul için evden çıktım. Otobüs durağına doğru ilerlerken çalan telefonumla duraksadım. Dün beni arayan organizasyon şirketinden beklediğim konum bilgisi gelmişti. Mesajın sonunda ise eğer müsaitsem şu an için gelmem gerektiği yazıyordu. Gözlerimi kolumdaki saate çevirdim. Dersin başlamasına bir saatten fazla zaman vardı ve ben yetişebilir miydim? Sanırım evet. Gerçi yetişemesem bile giderdim orası da ayrı bir mevzuydu.
Konum bilgilerine bakarak nasıl gideceğime dair kısa bir planlamadan sonra yola koyuldum. Bu şirketleri az çok biliyordum. Eğer bu organizasyonda göstereceğim performanstan memnun kalırlarsa sürekli beni çağırırlardı. Üstelik ücreti de oldukça dolgun olacağını düşünüyordum. Derin bir nefes alıp otobüsten indim. Gözlerimi etrafta gezdirirken şirketin olduğu yer oldukça gözde bir kesimde yer alıyordu. Bu durumda maaşın dolgun olması tezim otomatik olarak doğrulanmış oluyordu.
Yaklaşık on dakikalık kısa bir yürüyüşten sonra şirketi bulmuştum. İçeriye beklemeden girdim. Girişte yer alan danışmaya doğru ilerledim. Dün beni aradıklarını, iş için buraya çağrıldığımı belirttiğimde beni çok geçmeden gerekli olan departmana yönlendirdi. Asansörle dört kat çıktım ve yönlendirildiğim odanın kapısının önüne geldim. Beklemeden izin istercesine kapıyı tıklattığımda gelen onay sesiyle içeriye girdim.
-Merhaba, ben Zümra Çağlayan. İş başvurusu için beni buraya yönlendirdiler.
-Hoş geldiniz Zümra Hanım, buyurun lütfen.
Şirin bir yüz hatlarına sahip olan kadına baktım. Gerekli olan tüm konuşmaları gerçekleştirirken yine dediğim gibi olmuş eğer performansımdan memnun kalınırsa tekrar çağırılma şansımın olduğunu dile getirmişti.
-Sizin sormak veya eklemek istediğiniz bir şey var mıydı?
Soruya karşılık başımı hayır anlamında iki yana salladım. Gerekli olan her şeyi anlatılmıştı.
-Hayır, eğer sizin varsa...
-Son bir şey kaldı.
Çekmecesine yönelip oradan kağıt büyüklüğünde saman rengindeki zarfı çıkardı. Ardından bana uzattığında onu yavaşça aldım.
-Bakın Zümra Hanım bu zarfın içerisinde size anlattığım tüm bilgiler mevcut. Ayrıca size ait bir kart var. Sizin gibi orada çalışacak bir çok kişiyle de yüz yüze görüştüm ve size anlatacaklarımın aynısını onlara da anlattım. Kutlamayı yapan şirket size giriş-çıkış için bir kart temin etti. Bu kart onların güvenliği açısından çok önemli ve kutlamada herhangi bir sorunu çıksın istemiyorlar. Bunun sebebiyse geçtiğimiz haftada yaşanılan bir durum. Duymuş muydunuz bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GİRDAP
General FictionGenel Kurgu #3 Zümra bilmiyordu ihanetin bu kadar acıtacağını.Üstelik sevdiği adamın ihanetinin canını söküp alırken ve ondan geriye yeni bir canla baş başa bırakırken nefessiz kalacağını bilmiyordu. Umut da bilmiyordu doğru kadına yanlış yaptığını...